İstanbul Aydın Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı Uğur Tekin, ilköğretimde ilk dört yıldan sonra açık öğrenime geçilebilmesine olanak sağlayan yasa tasarısıyla ilgili olarak, böyle bir sistemin çok özel durumlar dışında Avrupa'nın hiçbir yerinde olmadığını söyledi.
"Böyle bir sistem Avrupa'da yok. Yalnız çok özel durumda olan belli dini gruplar için çok kısmi uygulamalar var."
Tekin bu tip bir açık öğretimin çocuklar için tercih edilmemesini okul tanımının kendisine bağlıyor. "Çocuğun yetişmesi sadece aile içinde olmaz. Modern toplumda çocuklar ayrı bir kurumun içinde yetişir, okul bunun ürünü zaten. Toplumun yetiştirmesi, toplumun önüne görev olarak koyduğu bir şeydir. Bunun dışında başka bir alternatif yoktur."
Çocukların eğitim sürecinde kendilerinin bir alanı olması, bir arada ve birbirleriyle ilişki içinde olması gerektiğini hatırlatan Tekin, herhangi bir şekilde modern teknolojiyi kullanarak okul dışında bilgi aktarımı sağlanabileceği yönündeki görüşleri de eleştirdi.
"Çocukların bir arada bulunmaları sosyalleşmeyi sağlar, okul yeteneklerini geliştirdikleri bir alandır. Dört yıldan sonra uzaktan eğitim yapacağız, demek olmaz. Pedagojide bu yoktur.
"Bilgisayarın başında eğitim diye bir şey yoktur. Kurumsal bir yapı içinde insanlar eğitilirler, yoksa eğitim sadece çocuğun verilen bilgiyi alması değildir. Hayatı öğrenme, kurumu öğrenme gibi bir dizi adımdan söz ediyoruz... Böyle bir ortamın yerine sanal ortamda bunu kurgulamak diye bir şey olamaz. Bu pedagojide tartışılmaz."
Almanya örneği
Bir çocuğu ancak 15-16 yaşından sonra mesleğe hazırlarsınız, diyen Tekin, ilköğretimin dördüncü yılından sonra mesleki eğitime başlanmasını eleştirirken Almanya üzerinden örnekler de verdi.
Almanya'da zorunlu eğitimin 10 yıl olduğunu aktaran Tekin, ilk dört yıllık temel eğitiminden sonra öğrencilerin üç farklı okul sistemi içinde dağıldığını anlattı.
Birincisini "üniversiteye geçişin şartlarına göre beşinci sınıftan itibaren aldıkları bir okul sistemi" olarak niteleyen Tekin, ikinci tip okulu bitirenlerin belli yüksekokullara gitme imkanı olduğunu ya da daha iyi bir dalda mesleki eğitim alma hakkı bulunduğunu söyledi. Üçüncü okul tipi ise yine on sene devam eden bir okul tipi. Toplumda daha düşük kabul gören birtakım meslek dallarında eğitim veren okullar bunlar.
Meslek okulları
Yeni eğitim yasa tasarısında devletin teşviki ile organize sanayi bölgelerinde kurulacak özel meslek liseleri olmasını değerlendiren Tekin, belirlenen yaşın çocukların mesleki eğitime başlaması için erken bir yaş olduğunu ifade etti.
"Almanya'da zorunlu eğitim on yıl. Bunu bitirdikten sonra bir üst meslek eğitimine başka bir kuruluşa gitmesi mümkün. Bir fabrika kendisine yönelik meslek elemanı yetiştirecek okul açsa da çocuğun buraya ancak zorunlu eğitimden sonra gitmesi mümkün."
Tekin Almanya örneğini anlatırken meslek okullarında 10. sınıftan sonra meslek eğitimine geçildiğini vurguladı, ancak birtakım ara uygulamalar olabildiğinden de söz etti.
"9. ve 10. sınıfta da öğrenciler belli meslek okullarıyla kombine olarak belli dersleri alabiliyor. Ama sonuçta, okul sorumlu bundan başka bir kuruluş değil. 10 yıllık eğitimde hangi okulun içindeyse onun denetiminde başka bir okulla ortak çalışma ya da bir meslek grubuyla ya da bir fabrikayla ilişki içinde eğitim yapılabiliyor. Yine de normal uygulama bir çocuğun 10. sınıftan sonra meslek okuluna gitmesi yönünde."
Veli değil, devlet zorunlu
Eğitim yasa tasarısının ilk halinde bulunan ancak sonra kaldırılan anaokulu eğitimine de değinen Tekin, Almanya'daki okul öncesi eğitimde de zorunluluk olmadığını, ancak veli talep ettiği takdirde yerel yönetimlerin bir yer bulmak zorunda olduğunu da sözlerine ekledi. (YY)