Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 1948'de İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ni kabul ettiğinde 58 üye devlet siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel hakları kapsayan tarihi bir belgeye imza atmıştı.
Neredeyse 62 yıl sonra, geçen hafta 192 üyeli Genel Kurulu bu defa su ve hıfzısıhhayı temel insan hakkı olarak tanıyarak bir diğer tarihi adım attı. 122 ülke lehte oy kullandı 41 ülkeyse çekimser kaldı.
Bölünme zengin ve fakirler arasında
Amerika Birleşik Devletleri'nin yanı sıra Britanya, Kanada, Danimarka gibi bazı endüstrileşmiş Avrupa ülkeleri de çekimser kaldı. Kenya, Zambiya gibi kalkınmakta olan bazı Afrika ülkeleri de onların yanında yer aldı.
Oylamanın ardından bir açıklama yapan Food and Water Watch örgütü temsilcisi Maude Barlow "Ortaklarımızla birlikte 10 yıldan uzun zamandır yasal olarak bağlayıcı bir su hakkı belgesi için çalışıyoruz" dedi. Karar bağlayıcı olmasa da herkese temiz su ve hıfzısıhha koşullarının sağlanması yolunda önemli bir adım.
BM'ye göre yaklaşık 2 milyar insan suya erişimin tehdit altında olduğu bölgelerde yaşıyor ve üç milyar insanın evlerinin bir kilometre yakınında suya erişimi yok.
Su ve atıksu üzerine çalışan Asian Water dergisinin editörü Shana Singh'e göre suyun insan hakkı olarak kabul edilmesi zaten yaşam hakkı kavramının içinde yer alıyor. "Hepimiz su olmadan yaşam olmayacağını biliyoruz. Yeni yasalar ve kararlar çıkartmak için zaman harcanmamalı."
Singh su hakkından suyun bedava olmasının anlaşılmamasının gerektiğini söyledi; asıl sorunun su kaynaklarını verimli ve şeffaf biçimde yönetebilmek olduğunu belirtti. (EÜ)