Garanti Bankası çalışanı Ahmet Öncül'ün kalp krizi sonucu hayatını kaybetmesinin ardından beyaz yakalıların dayanışma örgütü Plaza Eylem Platformu (PEP) basın açıklaması yaptı ve iş koşullarını protesto etti.
İstanbul Levent'teki Garanti Bankası Genel Müdürlük Binası önünde yapılan açıklamada çalışma koşullarının ruhsal ve fiziksel sağlıklarını her zamankinden fazla etkilediği belirtildi.
Garanti Bankası'nın İstanbul 4. Levent şubesinde çalışan Ahmet Öncül, pazartesi gecesi (16 Temmuz 2018) kalp krizi geçirmesi sonucu hayatını kaybetmişti. Açıklamada Garanti Bankası'nın 11 yıllık çalışanı olan Öncül'ün ölüm nedeni olarak yoğun çalışma saatleri, kurumsal mobbing ve satış baskısından kaynaklı stres gösterildi.
Öncül'ün geçtiğimiz Şubat ayında portföy yöneticiliğinden alınıp müşteri temsilciliğine yerleştirildiği ifade ediliyor.
"Çalışma koşulları her geçen gün ağırlaşıyor"
Plaza çalışanlarına dayatılan performans sisteminin kaldırılmasını ve İş Kanunu'nun iş sözleşmesinin feshini düzenleyen 25. maddesinin değiştirilmesini isteyen platform üyeleri, sağlıksız çalışma koşullarının iyileştirilmesi talebinde bulundu.
Platform üyeleri banka çalışanlarının çalışma koşullarının her geçen gün ağırlaştığını belirterek kıdemin ve çalışmanın değersizleştirildiğini, insanların aşırı iş yükü ve satış baskısından yakındığını belirttiler.
Platform adına basın açıklamasını PEP üyesi Melis Oflas okudu. Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Garanti Bankası, her yıl kâr oranlarında birinci olmak için çaba sarf ediyor gibi bir cümleyle karşılaşırsanız, sözü geçen kuruluşta insanlık dışı çalışma koşullarının olduğundan emin olun. Duvarlar, masalar ve makinalar kâr edemez, çaba sarf edemez. Ahmet de iş arkadaşları gibi Garanti Bankası'nın kâr hastalığının belirtilerini taşıyordu. Bugün kimse bizi onun eceliyle öldüğüne temin edemez.
Çalışanlara hakaret
"Ahmet yetki ve sorumluluğu yüksek bir kobi portföy yöneticisi iken şubat ayında kıdemli müşteri danışmanı yapıldı. Garanti Bankası BBVA'ya satıldıktan sonra banka içinde çatışmalı ve gergin bir çalışma ortamı yaratılmış, kurumsal mobbing ve satış baskısı arttırılmış, kimi çalışanlara hakaretler edilmeye başlanmıştı. Yetkinliğe bakılmadan herkes satışla ilgili işlere zorlandı, çalışan sayısı azaltılırken çalışanların sorumluluk ve iş yükü arttırıldı, her çalışana satış kotası koyuldu.
"Banka çalışanları arasındaki rekabet insanlık dışı seviyelere ulaştırılarak, çalışma değersizleştirildi. Banka kar istiyordu fakat bunun yerine mutsuz, isteksiz, mecburiyet içinde ve kendini değersiz hisseden insanlar buldular.
"Ahmet yaşasaydı banka yönetiminin karşı karşıya olduğu ekonomik stresle baş edebilmesi için geri ödeme riski yüksek bile olsa daha çok kredi satmaya çalışacak, daha çok stres yaşayacaktı. Stresli çalışma ortamı, aşırı çalışma ve psikolojik baskı kalp krizi, beyin kanaması ve inme gibi sağlık risklerini arttırıyor.
"Geçen yıl ekim ayında Yapı Kredi çalışanı 43 yaşındaki Nadide Kısa beyin kanaması sonucu hayatını kaybettiğinde maruz kaldığı mobbing ve aşırı çalışma gün yüzüne çıkmıştı. Şubat ayında KTÜ çalışanı Tufan Gül evinde ölü bulunmuş ve ölümünün yoğun çalışma temposuna katlanabilmek için aldığı ilaçların yan etkilerinden kaynaklandığı tespit edilmişti.
"İşyeri intiharları ve strese bağlı olduğu düşünülen sağlık kayıpları kader değil toplumsal sorunlardır. PEP olarak insanlığa aykırı çalışma koşullarını reddediyoruz. İnsanlık dışı hiçbir uygulama bireysel sözleşmelerle dayatılamaz. Kalp krizinden çalışanlar huzursuzluk yaratması kuruntu değil yapısal hastalığın bir belirtisidir. İşyerinde stres kaynaklı sağlık kayıpları gerçeklik olduğu sürece hiçbir kalp krizi ecel fermanı olarak görmeyecek ve işverenleri kendi çalışanlarının mutsuzluğundan sorumlu tutacağız."
Plaza Eylem Platformu nedir?Plaza Eylem Platformu, beyaz yakalıların kendi aralarında dayanışma ilişkileri geliştirmek, örgütlenme, hak üretimi ve savunusu konusunda beceri edinmek ve emek cephesinin bir parçası olarak varlık göstermek için oluşturduğu bağımsız bir zemin. Ocak 2012'de kuruldu. * Plaza Eylem Platformu adresi için tıklayınız. |
İş Kanunu'nun 25. maddesi nedir?4857 Sayılı İş Kanunu madde 25'e göre işveren çalışanının sağlık sorunlarını veya işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan halleri nedeniyle iş sözleşmesini fesih edebilir. Bu fesih sonucunda işçi herhangi bir tazminata hak kazanamayacağı gibi iş güvencesi hükümlerinden ve işsizlik ödeneğinden de yararlanamayabilir. |
(HA)