Muş Ağır Ceza Mahkemesi, Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Bingöl Emniyet Müdürlüğü ekiplerine yönelik suç duyurusuna ilişkin takipsizlik kararını kaldırdı.
"Savcılar, bağımsız soruşturma yürütmüyor"
İnsan Hakları Derneği (İHD) Bingöl Şube Başkanı Rıdvan Kızgın, Muş Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını "olması gereken buydu" sözleriyle değerlendirirken, Bingöl'de Cumhuriyet savcılarını "güvenlik güçlerinin evraklarını esas alarak, soruşturma yapmadan, evrak üzerinden iddianame hazırlamakla" suçladı.
"Bingöl'de güvenlik görevlileri ve kamu yöneticileri hakkındaki suç duyurularının daima takipsizlikle sonuçlandığını" söyleyen Kızgın, "İlk defa bir takipsizlik kararı Muş Ağır Ceza Mahkemesi'nce bozuluyor" dedi.
Polis memurlarının Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmalarını talep etmeye hazırlanan Kızgın, "Emniyette aç bırakıldığımız halde, belgelerde iki öğün yemek verildiği belirtiliyor. Bu yemek bedelleri kimin cebine gitmiş, öğrenmek istiyoruz" diye konuştu.
"Amaç, AİHM'e başvuruları engellemek"
İHD İkinci Başkanı Eren Keskin de, kararı olumlu bir gelişme olarak değerlendirmekle birlikte, "işkence ve kötü muamele davalarının sürüncemede bırakıldığını, işkence ve kötü muamelenin açılan davalara rağmen cezalandırılamadığını" söyledi.
Keskin, son günlerde artan davalarla, mağdurların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurusunu engellemenin amaçlandığını savundu.
"Türkiye'de kötü muamele, işkence bir devlet politikası" diyen Keskin, son dönemde artan gayrı resmi gözaltılara dikkat çekti.
Keskin, resmi gözaltılarda iş bırakmayan işkence yöntemlerini uygulayan emniyet güçlerinin, gayrı resmi gözaltılarda ise eski, ağır yöntemleri uygulamayı sürdürdüklerini savundu.
Kadınlar, "Barış Masası" kuracaktı
Feminist örgütlerin girişimiyle bir araya gelen, 39 sivil toplum örgütünün desteklediği kadınlar, Kürt sorununun diyalogla çözümü için İstanbul'da masa açarak barış çağrısı yapmışlardı.
Diğer illerdeki kadın platformlarının bu çağrıyı desteklemesi üzerine, kadınlar, Bingöl'de ortak açıklama yapmaya karar vermişler; çeşitli illerdeki kadın platformlarını temsilen 125 kadın, 16 Haziran 2003'te Bingöl'e gitmişlerdi.
Ancak, polis, kente girişlerini engellediği kadınları 16 saat gözaltında tuttuktan sonra Bingöl'den uzaklaştırmıştı.
125 kadınla birlikte gözaltına alınanlardan Rıdvan Kızgın, Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığına, gözaltına alınırken ve gözaltı sürecinde işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldıkları gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.
Bingöl Cumhuriyet Savcılığı ise, başvuruyu "yersiz" buldu ve Güvenlik Şube Müdürü Oktay Kılıç, Güvenlik Şube görevlileri Adem Tekinay, Sezgin Gündoğdu ve Nuri Mete'nin yargılanmasına gerek görmedi.
Öte yandan, gözaltına alınan 126 kişi hakkında "2911 sayılı Gösteri ve Toplantı Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" ten dava açıldı.
Kızgın, Bingöl Ağır Ceza Mahkemesi'nin takipsizlik kararına Muş Ağır Ceza Mahkemesi'nde itirazda bulundu. Mahkeme, "Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 06.08.2003 tarihli takipsizlik kararına dayanak gösterilen belgelerin gönderilen dosyalarda mevcut olmadığı anlaşılmakta, iddianın gerçek olup olmadığının, soruşturmanın genişlettirilmesinin temini için takipsizlik kararının kaldırılmasına" karar verdi. (BB)