ABD'ye yönelik saldırının ardından gündeme gelen terörizm kavramıyla ilgili görüşlerini sorduğumuz İstanbul Kültür Üniversitesi öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Mensur Akgün'ün, ilk değerlendirmesi böyle oldu.
Tanımlamak gerek: Terör nerede başlar?
Uluslararası ilişkiler alanında uğraş veren bir akademisyen olarak Akgün, yaşanan gelişmeleri bianet'e şöyle değerlendirdi:
* Bundan sonra dünya politikasında, 'terör nerede başlar, terörist kimdir' gibi bir tanımın yapılması gerekiyor. ABD'nin "önderliğinde" uzun dönemli bir mücadelenin başarıya ulaşabilmesi için, terörizmin kavramsal olarak yerli yerine oturtulması gerekir. Terörizmin ne olduğu ve teröristin kim olduğu üzerinde mutabakata varılmadan, terörizme karşı mücadele etmek imkansız .
* Dünyadaki eğilimler, terörizmin tanımının insan haklarına saygı ve oturmuş bir demokrasinin varlığı-yokluğuna paralel olarak yapılacağını gösteriyor. Başka bir deyişle, bir şiddet olayının terörizm olup olmadığını belirlemek için masum insanlara, sivillere karşı yönlendirilmiş olmasının yanında, o ülkede demokrasinin tam olup olmadığı ve insan haklarına saygının var olup olmadığına bakılacağa benziyor.
* Bu tanımlama süreci büyük bir olasılıkla Birleşmiş Milletler platformu çerçevesinde pek çok ülkenin katılımıyla gerçekleşecek. Eğer gerçekleşmezse, birinin teröristi, diğerinin özgürlük savaşçısı olmaya devam edecek demektir.
5. madde yanlış anlaşıldı
* Bir süredir NATO'nun 5. maddesine ilişkin tartışmalar gündeme geliyor. Bu maddeye ilişkin genel bir yanlış anlama olduğunu düşünüyorum. Bu bir defa devreye girmedi. İki koşul altında 5. Madde devreye girecek. Birinci koşul, ABD'nin yardım istemesi . İkinci koşul ise, terörist saldırının herhangi bir devletten geldiğinin açıkça ispat edilmesi . Ancak bundan sonra her ülke, kendi anayasal süreçleri çerçevesinde terörist ülkeye karşı yapılacak mücadelede ABD'ye ne tür bir yardım vereceğini belirleyecek. Bu da meşru müdafaa hakkının toplu olarak kullanılması anlamına gelecek.
NATO kendi başına hareket edebilir
* Şunu da unutmamak gerekir ki, yürürlükte olan uluslararası hukuk kuralları gereğince, meşru müdafaa hakkı BM Güvenlik Konseyi devreye girene kadar geçen süre içinde kullanılabilir.
* Dolayısıyla, BM Güvenlik Konseyi'nin karar alması, daha sonra da eğer koşullar yerine geliyorsa, NATO'nun müdahale etmesi gerekiyor. Fakat, Kosova örneğinde gördüğümüz gibi, NATO kendi başına hareket etme eğilimine de sahip.
5. madde ABD'yi engeller
* Bence, 5. maddenin önemi, Afganistan ya da başka bir ülkeye karşı yapılacak müdahalede ABD'ye yardım etmekten çok, ABD'nin atacağı adımları engellemesinden kaynaklanıyor. Bu karar sayesinde, ABD tek başına hareket edebilme, aklına gelen yeri bombalayabilme imkanını kaybetti.
* ABD'nin NATO kararına rağmen, herhangi bir yere tek başına müdahale etmeye kalkması, yani müdahalesini meşru gösterecek delilleri müttefiklerine sunmadan müdahale etmeye kalkması çok zorlaştı .
* ABD, kendi başına müdahale ettiği taktirde, ittifakın diğer üyeleri ile olan ilişkilerini sarsabilir. (BB/NU)