Türkler, hastaneye giderken son nefesini eşi Sebahat Türkler'in kucağında verdi.
Eliyle ot biçer gibi bir hareket...
Cinayetle ilgili ilk ifadeyi Doğu'nun Başbuğu olarak tanınan Yılma Durak verdi. 30 Ekim 1980 tarihli ifadesinde Durak Türkler'in öldürülmesini, şöyle anlattı:
"Tarihini hatırlayamadığım bir gün Genel Başkan Türkeş İstanbul'dayken ben, Celal Adan ile birlikte Yakacık'taki evine gittim. Genel Başkan DİSK'le ilgili olarak komünist hareketin kaynağı olduğu şeklinde konuşuyordu. Genel Başkan DİSK'i kastederek, eliyle ot biçer gibi bir hareket yaptı. Ben bu hareketten DİSK yöneticilerinin yok edilmesini istediği kanaatine vardım. Celal Adan da öldürülmek üzere Türkler'i hedef seçmiş."
Ünal Osmanağaoğlu, Abdülselam Karakuş, İsmet Koçak, Aydın Eryılmaz Türkler'i öldürmekten; Türkeş, Berker İnanoğlu, Celal Adan, Yılma Durak ve Aydın Esi ise azmettirmekten yargılandı.
Adan delil yetersizliğinden beraat ederken, Abdulselam Karakuş 12 yıl 6 ay, Aydın Eryılmaz ise 10 yıl ağır hapis cezasına mahkum oldu.
Osmanağaoğlu: Kaçtı, uyuşturucudan yakalandı, iade edildi
Kararda olayın asli faillerinin bulunmadığı belirtildi. Asli faillerden, Bahçelievler ve Mamak katliamının da sanıklarından olan Ünal Osmanağaoğlu yurt dışına kaçtı . İsmet Koçak ise delil yetersizliğinden beraat etti.
Yurt dışına kaçan Ünal Osmanağaoğlu, yurt dışında bulunduğu süre içinde uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla İsveç ve Almanya'da cezaevinde yattı.
Son olarak 1992 yılında Almanya'daki cezaevinden tahliye edilerek Türkiye'ye iade edildi . Kardeşinin kimliğini kullanan Ünal Osmanağaoğlu, "Tamer Osmanağaoğlu" adıyla savcılığa ifade verdi. Celal Adan'ın kayınbiraderi olan Ünal Osmanağaoğlu, Bahçelievler'de 7 TİP'linin öldürülmesi ile Mamak'ta belediye otobüsünün taranarak 1 kişinin öldürülmesi, 21 kişinin de yaralanması olaylarıyla ilgili olarak aranıyordu.
Buna rağmen, kimliği araştırılmadan salıverildi .
Kayıplara karışan Ünal Osmanağaoğlu, 11 Nisan 1999 tarihinde Kuşadası'nda yakalandı. Osmanağaoğlu'nun Kuşadası'nda devlete ait bir çiftliği kiralayarak işlettiği, Kuşadası Polis Karakolu'nu yaptırarak polislerle sıcak ilişkiler kurduğu anlaşıldı. Gözaltına alınan Osmanağaoğlu, yargılandığı diğer davalarla ilgili olarak da sorgulanmadan cezaevine konuldu.
İdam cezası isteniyor ama, 6 yıldır belgeler ulaşmıyor
Ünal Osmanağaoğlu şimdi cezaevinde, idam cezası istemiyle yargılanıyor. Ancak, sıkıyönetimin kaldırılmasından sonra ana MHP davasından ayrılan dosyalardan, Kemal Türkler'in öldürülmesiyle ile ilgili belgeler 6 yıldır mahkemeye ulaştırılamıyor .
Türkler'in avukatı Rasim Öz bu durumu, "Bir tır dolusu dosyanın 6 yıldan beri bulunamaması bir hukuk skandalıdır" sözleriyle değerlendiriyor:
"Ünal Osmanağaoğlu, davanın açılması için verilen sürenin zamanaşımına az bir süre kala , politik çıkarlar uğruna yakalandı. Ancak şimdi de, davayı karar aşamasına gelmeden zaman aşımına uğratmaya çalıştıkları ortada.
"Geçen duruşmada, mahkemeye bir tır dolusu evrak geldi. Ancak, incelediğimizde, bizim olayımızla ilgili tek bir satır bilgi olmadığını gördük. MHP anadavasındaki, bu davayı ilgilendiren belgeler, dosyalar, bilgiler, ifadelerin hiçbirisi henüz gönderilmedi."
Öz, Ünal Osmanağaoğlu'nun cezalandırılmasının fiili sonuçlarıyla ilgilenmediklerini, ancak Türkler davasının bir hak ve hukuk mücadelesi olduğunu vurguluyor:
"Ünal Osmanağaoğlu hakkında 7 idam cezası verildi ve Ceza Genel Kurulu'nda onaylanarak kesinleşti . Burada verilecek ceza sonucu değiştirmeyecek. Ancak biz, bir gerçeğin saptanması için hukuk mücadelesini devam ettirmeye kararlıyız."
"Bizim davamız, çeyrek yüzyıllık bir mücadele. Bu ülkede, Osmanağaoğlu'nun yargı önüne çıkarılmasını sağlamış olmak, bu mahkumiyete tanıklık etmiş olmak mücadelemizin boşa gitmediğini gösteriyor. Ancak bu yetmiyor, bu davadan da hak ettiği cezayı almasını istiyoruz."
(NU)