Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu, yolsuzluk operasyonu sonrası gelen istifaların bir nebze rahatlatıcı olsa da yetersiz olduğunu ve hükümetin istifa etmesi gerektiğini düşünüyor.
Bekaroğlu bazı yayın organlarında operasyonu “darbe”ye benzetilmesini soruşturmayı örtmeye yönelik girişimler olarak yorumluyor, operasyonunun devamının savcıların talimatlarını yerine getirmeyen polislerce engellendiği iddialarını “skandal” olarak değerlendiriyor.
Prof. Bekaroğlu'nun bianet'e açıklamaları şöyle.
Bayraktar açıklaması ortada?
* Hükümetin, ‘Hiçbir şey olmamıştır, bunlar iftiradır’ diyerek adım atmamasındansa, ‘Adı yolsuzluk soruşturmasında geçenleri aramızdan ayıklıyoruz, suçsuz olanlar varsa onlara da aklanıp gelmeleri fırsatını veriyoruz’ demesi bir nebze rahatlatıcı.
* Erdoğan Bayraktar'ın ‘Ben ne yaptıysam Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla yaptım. Başbakan da istifa etsin’ açıklaması ortada duruyor.
"Normal demokrasilerde..."
* O söz kabine değişikliğinden beklenen etkiyi ciddi şekilde ortadan kaldırdı. Böyle durumlarda normal demokrasilerde hükümet istifa eder ama Türkiye'de böyle bir şey olacağı kanaatinde değilim.
* Bu dikiş artık daha fazla tutmaz. Başbakan Gezi'den bu yana bütün söylem ve moral üstünlüğünü kaybetmiştir. Onu buraya taşıyan en büyük özelliği olduğunu söylediği ‘temizliğini’ de kaybetmiştir. Bakanının yaptığı bu itiraftan sonra da bence dikişin tutması mümkün gözükmüyor.
Gül'ün karşı çıkışı
* Yeni bakanların çok büyük kısmını tanımıyorum. O nedenle yeni kabine hakkında konuşmam çok doğru değil.
* Ancak kulislerden edindiğim bilgilere göre, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Erdoğan'ın ısrarcı olduğu bazı isimlerin bakan olmasına karşı çıktı ve dolayısıyla bakanlıklar için adı geçen bazı isimler bakan olamadı.
“ ‘darbe’ demek yanlış”
* Yolsuzluk operasyonunu darbeye benzetenler var. Türkiye'de yolsuzluklarla ilgili iddialar üstüne soruşturmalar açılmıştır.
* Soruşturmaları 28 Şubat benzeri darbedir diye değerlendirerek hırsızlık yolsuzluk soruşturmalarının örtülmeye çalışılması büyük yanlış. Böyle bir gayret görüyoruz.
Halkbank meselesi
* Türkiye ile ilgili bazı sorunlar var mı, Halkbank meselesinde uluslararası bir el var mı? Var.
* Halkbank İran'ın ambargoyu delmesi konusunda yardımcı olmuş. Bu mesele sadece Türkiye değil, İspanya, Yunanistan, Katar, Rusya gibi başka devletlerde de var. Ama Türkiye'de bu işler yapılırken bir de rüşvet ağı oluşturulmuş.
* Artık uluslararası çevreler Tayyip Erdoğan'ı istemiyor. Erdoğan'a karşı hangi mekanizmaları kullanıyorlar bilemem. Erdoğan bir şekilde gönderilmek isteniyorsa unutmayalım ki, gelirken de aynı mekanizmalar işlemiş ve iktidar olmuştu.
“Polis engellemesi skandal”
* Savcı ve polislerin uyum sağlayamadığı, yeni bir operasyonun polisçe engellenmeye çalışıldığına dair bilgiler var. Bu çok ciddi bir sorun, aynı zamanda anayasal olarak da suç.
* Savcılar sözü edilen işinsanlarını ve bürokratları gözaltına almaya karar vermişler ve bu uygulanamıyorsa gerçekten Türkiye çok büyük bir skandalla karşı karşıya demektir.(EKN)