Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Baydemir, başsağlığı ziyaretinin basında yansıtılış şekline dikkati çekerek, Hevsel Bahçeleri operasyonu ile Diyarbakır'ın "10 gün boyunca, kesintisiz, büyük bir gerilim yaşadığını" vurguladığı açıklamasında "belediye Başkanları olarak gösterdikleri insani ve sorumlu tutumun gerginliği arttırıcı şekilde yansıtıldığını" söyledi.
Açıklamasında "Bu durum oluşturmaya çalıştığımız karşılıklı güven ve kentte yaratmaya çalıştığımız sağduyu ortamını bitirmeye mi yöneliktir? Yoksa, bize yöneltilecek olası hukuka aykırı eylem ve işlerin psikolojik zemini mi oluşturulmaya çalışılıyor?" diye soran Baydemir, Diyarbakır halkını soğukkanlı ve sağduyulu davranmaya çağırdı.
Baydemir, bir bekçinin yaşamını yitirdiği Mardinkapı saldırısının sorumlusu oldukları iddia edilen ve operasyonda öldürülen HPG gerillası M. Sait Özgün'ün ailesini, Bağlar, Yenişehir, Sur ve Kayapınar beldeleri belediye başkanları, Fırat Anlı, Yurdusev Özsökmenler, Zülküf Karatekin ve Abdullah Demirbaş ile birlikte ziyaret ederek taziyede bulunmuştu.
ntvmsnbc'nin haberine göre, Diyarbakır Valiliği, resmi plakalı araçlarıyla taziye ziyareti yapan belediye başkanları hakkında suç duyurusu yapmaya hazırlanırken, İçişleri Bakanlığı'ndan konunun incelenmesi için müfettiş talep edecek.
Basının başsağlığı ziyaretini yansıtma biçimi
Bugünkü Hürriyet gazetesinin "Teröristin evine ziyaret" başlığı ile yansıttığı haberde, Baydemir ve dört ilçe belediye başkanının, Özgün'ün ailesine başsağlığı ziyaretine gittiği vurgulanıyor. "Şehidin cenazesine katılmayan başkanların bu ziyareti tepki çekti" diye verilen haber, Vatan Gazetesi'nde ise "Skandal" sür manşeti ile duyuruluyor.
Vatan gazetesi, haberi "Baydemir şehit bekçinin cenaze törenine katılmadı, çatışmada öldürülen PKK'lı teröristin evine taziye ziyaretine gitti" diye yansıtıyor.
Gazetelerde yer alan fotoğrafların "amatör kamera çekimi" diye adlandırıldığını, ancak bunun emniyete ait kamera çekimi olduğunu belirten Baydemir açıklamasında, "Bizim ne hastane ziyaretimiz, ne yaşamını yitiren insanlarımızı ve yaralıları ziyaretimiz, ne de taziye ziyaretlerimiz, gizlice gerçekleşmemiştir. Tamamen açıktır ... Kentteki bütün faaliyetlerime ve ziyaretlerime aynı araçla gitmekteyim. Sağduyuyla değerlendirildiğinde, bugüne kadar gösterdiğim tavrın, eleştirilecek hiçbir yanının bulunmadığına inanıyorum" dedi.
Bizleri farklı gösterme çabası
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir açıklamasında göreve geldiği günden beri, diğer belediye başkanlarıyla birlikte kentte güven ortamı, demokrasi kültürü, hoşgörü ve sevgiyi oluşturmaya çalıştığını vurgulayarak, "Kanımca, bundan rahatsızlık duyanlar, bizi olduğumuzdan farklı gösterme çabası içine girmişlerdir" dedi ve şu görüşleri ifade etti:
"Diyarbakır halkının da, demokratik kamuoyunun da bildiğiniz gibi, olayın (Mardinkapı) olduğu akşam hastaneyi belediye başkanı arkadaşlarımla ziyaret ederek, yaralılara geçmiş olsun dileğinde bulundum. Yaşamı yiten güvenlik görevlisinin ailesine taziye dileklerimizi ilettim. Yine yaptığım açıklamada, hiçbir insanımızın yaşamını yitirmesini istemediğimizi ve kimden gelirse gelsin, kurşuna değil, barışa, sevgiye ve kardeşliğe ihtiyacımız olduğunu dile getirdim. Akabinde, daha önceden planlanan bir program nedeniyle diğer belediye başkanı arkadaşlarımla birlikte, iki gün boyunca, Tunceli'deki festivale katıldım."
"Eğer bugün, kentte daha büyük olaylar yaşanmamışla, bunda bizim ve sivil toplum örgütlerinin payının büyük olduğuna inanıyorum" diyen Baydemir, taziyeye gitmelerinin bu kadar abartılmış olmasına bir anlam veremediğini kaydetti.
Baydemir basın açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
* Her şeyden önce, başsağlığı ziyareti dini inancımızın ve geleneklerimizin gereğidir. Kim olursa olsun, bunun yapılması normaldir. Kaldı ki bizim; hiçbir annenin, dul ve yetim kalmış eş ve çocuklarının acıları arasında ayrım yapmamamız gerekir.
* Bu on günlük dönemde yaşanan tüm acılar, hepimizin ortak acısıdır. Bir daha böylesi olayların yaşanmaması için çaba gösterilmesi gerekirken, birbirimizi olduğundan farklı gösterme çabası içine girilmesi, Türkiye'nin kavuşması gereken güven ye barış ortamına da katkı sunmayacaktır.
* Kentin yaşadığı bu ortak acı karşısında ilk günden beri gösterdiğimiz, bu insani ve sorumlu tutumun, gerginliği artırıcı bir şekilde yansıtılması, oluşturmaya çalıştığımız karşılıklı güven ve kentte yaratmaya çalıştığımız sağduyu ortamını bitirmeye mi yöneliktir?
* Yoksa, bize yöneltilecek olası hukuka aykırı eylem ve işlerin psikolojik zemini mi oluşturulmaya çalışılıyor?
* Bu vesileyle, bir kez daha herkesi soğukkanlı ve sağduyulu davranmaya, barışa ve hoşgörüye sahip çıkmaya davet ediyorum. (YS/BB)