Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Manisa’da Gülen Cemaati’ne yönelik düzenlenen operasyon sırasında başörtülü kadınlara kelepçe takılmasının incelenmesi talebi sonrası operasyondaki polislere açılan soruşturmada Manisa Emniyet Müdürü Tayfur Erdal Ceren soruşturma kapsamında görevinden uzaklaştırıldı.
Son yıllarda, özellikle Gezi direnişi sonrası pek çok basın açıklaması, protesto yürüyüşü ve benzeri eylemlerde ise insanlar ters kelepçe takılarak, dövülerek, saçları çekilerek gözaltına alındı.
Öyle ki, gözaltına alınırken bebeğini düşüren de oldu, kalçası kırılan da… Ancak bu olaylarda değil emniyet müdürü, kanuna aykırı şekilde hareket eden kolluk kuvvetleri bile bir yaptırımla karşılaşmadı.
"Toplumda çok olumlu bir imajla algılanan başörtülü bayanların..."
Manisa Valiliği’nden yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Hukuki süreçte suçluluğu sabit olmayan hiç kimsenin, hele de toplumda çok olumlu bir imajla algılanan başörtülü bayanların, şartları oluşmadan böyle bir işleme tabi tutulmaları her kademede üzüntüyle karşılanmıştır.”
Cinmen: Yönetmeliğin 7. maddesine aykırı
bianet’e konuşan avukat Ergin Cinmen, gözaltına alınan kişiye hangi koşullarda kişiye kelepçe takılacağının “Yakalama, Gözaltına Alma, İfade Alma Yönetmeliği”nin 7. maddesinde yazılı olduğunu belirtiyor:
“Yakalanan veya tutuklanarak bir yerden diğer bir yere nakledilen kişilere kaçacaklarına ya da kendisi veya başkalarının hayat ve beden bütünlükleri bakımından tehlike arz ettiğine ilişkin belirtilerin varlığı halinde kelepçe takılabilir."
Dolayısıyla Manisa’da gözaltına alınan kişilere kelepçe takılmasının yönetmeliğin 7. Maddesine aykırı olduğunu ifade eden Cinmen, gözaltı aşamasında kişilerin darp edilmesinin ise bütünüyle kanunlara aykırı olduğunun altını çiziyor.
Fotoğraflarla gözaltı örnekleri
Geçtiğimiz son birkaç yılda polislerin gözaltı işlemi yaparken uyguladıkları şiddeti fotoğraflarla derledik:
bianet muhabiri Beyza Kural, 6 Kasım 2015'te Beyazıt'ta YÖK protestosunu haberleştirirken, basın kartını göstermesine rağmen "Hiçbir şey eskisi gibi değil artık. Size öğreteceğiz" diyen polisler tarafından gözaltına alınmak istendi. Kural'a plastik kelepçe takıldı.
6 Kasım 2015 günü Akdeniz Üniversitesi Yerleşkesi Merkezi Yemekhane önünde bir araya gelen yaklaşık 30 kişilik öğrenci grubu, YÖK'ün kuruluş yıldönümünü dolayısıyla protesto yürüyüşü yapmak istedi. Polisin şiddetli tepkisi fotoğraflara yansıdı.
Suruç’ta 33 kişinin öldürüldüğü bombalı saldırı sonrası 24 Temmuz 2015'te İstanbul Kadıköy’de düzenlenmek istenen yürüyüşe saldıran polis, insanları ters kelepçeleyerek yere yatırmıştı.
28 Temmuz 2015’te gözaltına alınan arkadaşlarının serbest bırakılması için İzmir Valiliği önüne giden üç kişi darp edilerek gözaltına alındı.
3 Nisan 2015'te İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde gözaltına alınan arkadaşlarını bekleyen 29 kişi bu şekilde gözaltına alındı.
Gülsuyu’nda öldürülen Hasan Ferit Gedik davasının 25 Mayıs 2015’te düzenlenen duruşması sırasında eylem yapan 31 kişi gözaltına alındı.
IŞİD'in Kobane'ye düzenlediği saldırıları 13 Ekim 2014'te Beyazıt'ta protesto etmek isteyen 23 kişi bu şekilde gözaltına alındı.
2 Haziran 2013'te İzmir'de düzenlenen Gezi direnişi eylemleri sırasında polis genç kadının saçını çekti, copla darp etti.
Hopa'da Metin Lokumcu'nun öldürülmesini protesto amaçlı 31 Mayıs 2011'de Ankara'da düzenlenen eylemde Halkevleri üyesi Dilşat Aktaş'ın polis saldırısı sonucu kalçası kırılmıştı.
4 Aralık 2010’da dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan’ın Dolmabahçe’de rektörlerle buluşmasını protesto eylemi sırasında polis “Vurmayın, hamileyim” diyen kadını dövdü. Hamile kadın bebeğini düşürdü ama mahkeme polis şiddeti ile düşük arasında "illiyet bağı kurulması tıbben mümkün görülmediği" gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi.
Tarih 25 Aralık 2014. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Kurupelit Yerleşkesi'nde Roboski Katliamı'nı anmak isteyen öğrencilere polisin müdahalesi aşırıya kaçtı. (EKN)