"Yaygın medya haber yapmıyor. Yapsa da kentsel dönüşüme karşı "gecekondu terörü" diyor, bizleri polisle çatışan 'teröristler' olarak gösteriyor. Hedef şaşırtıyorlar. Kendi kendimize terörize oluyormuşuz gibi"
Bu sözler 1963'ten beri İstanbul'un Maltepe ilçesi, Başıbüyük mahallesinde yaşayan emekli Adem Kaya'ya ait.
Telefonla ulaştığımız Kaya anlatacaklarının hep eksik kalacağı, insanların mahalleyi ziyaret etmeleri gerektiği konusunda ısrarlı. Ancak ısrarın yerini endişe alıyor: "Tabi ayakta kalabilirsek." Böyle demesinin arkasındaysa günden güne artan şiddet var.
İnsaflı da olsa polis vurur mu?
Son olarak dün (2 Nisan) mahalledeki parkta 30 yıllık üç çam ağacının talan edilmesi mahallelinin tepkisine neden oldu ve 7 kadın ile 3 çocuğun yaralandığı arbede yaşandı.
Kaya "Olay bir çocuğun taş atmasıyla başlamış. Ama annesine biber gazı sıkılmasını, babasının coplanmasını izleyen bir çocuk nasıl sağlıklı kalabilir ki? Çocuklar evde, okulda, sokakta tedirginler" diyor.
Kaya'nın polis müdahalesine yorumu ise şöyle:
"İki türlü polis var. Üniformalı karakol polisi, gidince çayını içip sohbet ettiğimiz türden. Onlar yine insaflı vuruyor. Bir de çevik kuvvet var ki çok acımasızlar. Hedefleri insan oluyor."
Kaya'nın "insaflı vuran polis" tanımlaması bile mahallede şiddetin sıradanlaşmaya başladığının göstergesiyken Başıbüyük'te yaşamı sorduğumuz Kaya "Çoğu inşaat işçiliğiyle geçimini sağlıyor. Yoksul bir kesim. 2006'dan bu yana kentsel dönüşümle insanların ruhsal durumları kötü. Bakkallar kapanıyor. İnsanlar veresiye yaptıkları alışverişi ödeyemiyor."
Kaya'nın verdiği bilgiye göre belediye mahalleliye gıda ve kömür yardımı yapıyor, engelli çocuğu olanlara servis imkanı sağlıyor. Ama Kaya etkilerini farklı yorumluyor: "Çorbasından olmak istemeyenlerin evlerinin yıkılmasına direngenliği azalıyor. Halbuki devlet sosyal devlet olduğunu söylüyorsa gereği olarak bu hizmetleri vermek zorunda. Lütfetmemeli ve bu hizmetleri kesme tehdidinde bulunmamalı."
Son olarak Kaya esasen eğer bahsedildiği gibi bu proje sosyal bir proje ise mağdur edilmemeleri gerektiğini, ev sahibiyken borçlandırılarak tahliye edilmelerinin yanlış olduğunu söylüyor, "Toprak bedellerini verelim o halde. Kimse belediyenin arsasını işgal etmek iddiasında değil" diyor.
Başıbüyük'te neler oluyor?
Toplu Konut İdaresi (TOKİ), İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Maltepe Belediyesi arasında imzalanan protokole göre mahallenin arka tarafında sosyal konutlar yapılması planlanıyor.
Başıbüyük Mahallesi’nde oturan tapulu, tapu tahsis belgeli ve herhangi bir belgesi olmayan fakat emlak vergilerini ödeyen hak sahiplerinin binalarının enkaz bedelleri ödenmek suretiyle, yapılacak olan bu konutlara borçlandırılarak taşınmaları sağlanacak.
Tüm Başıbüyük Mahallesi’ndeki enkazlar kaldırılıp arazi boş hale getirildikten sonra TOKİ’ye devredilecek. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi de, 11 Ocak 2007 tarihli oturumunda, Maltepe Belediyesi’nin yeni imar planı kararına oy birliği ile onaylandı. (EZÖ/GG)