Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, PKK'nin "etnik çatışma" yaratmaya çalıştığını ama bunu başaramadığını söyledi. Başbuğ "Türk milleti" tanımının etnik bir sıfat değil, tüm unsurları içeren bir isim olduğunu söyledi.
Kamuda ve siyasal hayatta etnik temelde ayrımclık olmadığını söyleyen Başbuğ, "Neden azınlıklardan aday gösterilmiyor; bunu bize değil siyasi partilere sormalısınız" dedi. Orduda özellikle buna dikkat ettiklerini söyleyen Başbuğ "Milletimizin bütün bireyleri hiçbir fark gözetilmeden çok değerlidir. Milli ordunuzu kaybederseniz herşeyinizi kaybedersiniz" diye ekledi.
"Etnik çatışma yok"
Kürtlerin Batıya göçebilmesinin de etnik çatışma olmadığını gösterdiğini söyleyen Bağbuğ, farklı grupların homojen ve ayrık yaşam alanları olmadığını belirtti. "Gerek Osmanlı, gerek cumhuriyet döneminde Kürt kökenli vatandaşlarımıza asimilasyon uygulanmadı."
Başbuğ, Kürt isyanlarını da cumhuriyetin başlattığı modernleşme sürecinde merkezi yönetim ve laikliğe geçişteki yerel tepkilere; dışarıdan gelen kışkırtmalara, bölgenin geri kalmışlığına, "devletin bazı memurlarının zaman zaman bölge halkına kötü davranmasına" bağladı. Bu isyanların da etnik temele dayanmadığını belirtti.
"Devlet cumhuriyetin ilk yıllarındaki isyanlara karşı alt kimliklerin öne çıkmasını engelledi ama bu ulus-devlet oluşumunda zorunlu bir adımdı" diyen Başbuğ, o dönemde asimilasyon politikaları uygulanmadığını öne sürdü.
"Terörle mücadele"
1990'lardan bugüne gelirken "terörle mücadele" konusunda yol alındığını söyleyen Başbuğ, "Bu 4 bin 970 vatan evladının hayatı pahasına oldu. Bunların arasında bölge çocukları da var" dedi.
Köy korucularının önemini de vurgulayan Başbuğ 1 335 geçici ve gönüllü korucunun öldüğünü söyledi; "Bunların silahlı kuvvetlerin yanında yer alması etnik çatışma olmadığını gösterir. Bu sistemde yanlışlıklar olabilir ama sistemin tümüne saldırmamak gerekir" dedi.
Genel Af'fa karşı
Şu an PKK'nin gücünün azaldığını söyleyen Başbuğ, Kuzey Irak'ın artık güvenli bir bölge olmadığını, ABD'yle ortak alınan tedbirlerin etkili olduğunu, Avrupa ülkelerinin PKK'nin finans kaynaklarını kesmek üzere hareket ettiğini belirtti.
"Devlet örgüte katılımların nedenlerini iyi incelemeli, dağ kadrosunun örgütten ayrılması için mevcut yasal düzenlemenin daha iyi uygulanması için değişiklikler yapmalı."
Profesyonel askerlik
Başbuğ, Harp Akademileri Komutanlığı'nda yaptığı yıllık değerlendirme konuşmasında asker-sivil ilişkileri, "terörle mücadele" ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin durumu üzerine konuştu.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) iki önyargıyla karşılatığını söyleyen Başbuğ, ne çoğulculuğun ve demokrasinin önünde engel teşkil eden bir kurum, ne de "din karşıtı" olduğunu belirtti.
Başbuğ, Amerika ve Amerikan ordusunun yanı sıra Huntington, Montesquieu gibi yazar/düşünürlerden de alıntılar yaparak şu noktaları vurguladı.
- Asker-sivil ilişkileri yasalarla belirlenir; ülkenin kültürel siyasi ve güvenlik yapısı belirleyici olur.
- Askerlerin profesyonel yeteneği geliştirilmeli; politika dışında tutulmalı; yasalarla sınırlı bir otonomi verilmeli. Güvenlik ihtiyacının tespiti, danışmanlık ve alınan kararların icrası askerin görevi. Son karar da sorumluluk da sivil otoritenin.
- Sivil otoriteyle ilişkide tek yetkili Genelkurmay Başkanı. Milli Güvenlik Kurulu (MGK) da yasayla belirlenmiş yetki ve sorumlulukları çerçevesinde görev yapıyor.