Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Makedonya gezisi dönüşünde Alman vakıflarının PKK'ye yardım ettiği yönünde ortaya attığı iddia tartışılmaya devam ediyor.
Bugün konuyu Milliyet gazetesindekini köşesine taşıyan Aslı Aydıntaşbaş, bundan 10 yıl öncesinin "ulusalcı rüzgarını" hatırlatarak, "Başbakan 10 yıl öncesinin 'Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur' atmosferinde, Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) başsavcısı Nuh Mete Yüksel'in düşündüğü gibi, Türkiye'de faaliyet gösteren Konrad Adenauer, Friedrich Ebert, Friedrich Naumann ve Heinrich Böll gibi kuruluşların aslında Türkiye'yi bölmeye çalıştığı düşüncesinde mi?" diye sordu.
"Yasadışı bir şey zaten yapamayız"
Başbakan'ın iddiasını bianet'e değerlendiren Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilcisi Ulrike Dufner, Başbakan'ın sözlerini üzerlerine alınmadıklarını söyledi.
"Biz bir vakıf değil derneğiz" diyen Dufner, kendilerinin herhangi bir belediyeye, örgüte, gruba kredi verme yetkilerinin hukuken de olmadığını, kendilerinin sadece geliştirilen projelere destek verdiklerini söyledi.
Türkiye'nin İçişleri Bakanlığı ve Almanya'nın ilgili bakanlığı tarafından desteklendiklerini de sözlerine ekleyen Dufner, yasadışı bir şey yapma imkanlarının zaten olmadığını ve yaptıkları tüm faaliyetlerle ilgili, her dernek gibi kendilerinin de her şubat ayında devlete rapor sunduklarını söyledi.
"PKK'ye para aktarmak söz konusu olamaz"
Başbakan Erdoğan'ın esas hedefinde olanın dernek ve vakıflar değil Alman Kalkınma Bankası KfW olduğu yönündeki iddiaları da değerlendiren Ulrike Dufner, KfW'nin geçmiş yıllarda Türkiye'nin çeşitli yerlerindeki kalkınma projeleriyle ilgili Türkiye Hükümetleri ile anlaşma yaptığını hatırlattı.
Bu anlaşma çerçevesinde Diyarbakır ve başka yerlerde de KfW'nin kalkınma projelerine katkı sağladığına dikkat çeken Dufner, bu projelerin hükümetler tarafından desteklendiğini, KfW'nin de PKK'ye para aktarmasının söz konusu olamayacağını, çünkü bankanın doğrudan Alman ve Türk hükümeti ile birlikte çalıştığını ifade etti.
"Bizim hiçbir partiyle özel yakınlığımız yok"
Başbakan'ın konuşması nedeniyle Heinrich Böll Stiftung Derneği olarak endişelenmediklerini ancak Başbakan'ın bu kadar genel bir iddiada bulunmasından rahatsız olduklarını söyleyen Dufner, sözlerine şöyle devam etti:
* "Gazetecisiniz, siz araştırın" diyerek genel bir tanımlamada bulunması hiç hoş değil.
Bu iddialarıyla Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ve Cumhuriyet Halk Partili (CHP) belediyeleri de suçluyor. Bu çok korkunç bir şey.
* Sanki Almanyalı derneklerin, vakıfların bir parti ve grupla çalışması durumunda "yasadışı" faaliyet yürütülüyormuş gibi bir izlenim yaratılmış oldu bu söylemlerle.
* Kaldı ki, hangi partiden olursa olsun, demokratik yollarla seçilen bir belediye ile iş birliği yapmak son derece doğal.
* Eğer Tayyip Erdoğan bizim Adalet ve Kalkınma Partili (AKP) belediyelerle çalışmamızı istiyorsa, bunu açıkça söylesin. Biz demokratik her partiyle çalışabiliriz. Bizim hiçbir partiyle özel bir yakın bağımız yok. (EKN)