400 gönüllü avukat, cinsiyete dayalı şiddet konusunda farkındalık yaratmaya çalışırken, kadınlara yönelik her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılması için mücadele ettiler.
İstanbul Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezi (KHUM) avukatları, şimdi Baro Yönetimi'nin kendilerini susturmaya çalıştığını belirtiyor ve kadınlardan destek istiyorlar.
Çünkü, İstanbul Barosu yönetimi, KHUM'da altı yıldır profesyonel olarak çalışan avukat Nurdan Düvenci'nin görev alanını değiştirdi.
Yönetim, merkeze başvuran ve yüzde 90'ı şiddet mağduru olan kadınların davalarını "uzmanlık gerektirmediği" gerekçesiyle merkez avukatları yerine meslek içi eğitimden geçmemiş avukatlara yönlendirmeye başladı.
"Muhalifleri susturmaya çalışıyorlar"
Baro Başkanı Kazım Kolcuoğlu da, KHUM'un kuruluş projesini hazırlayan avukat Filiz Kerestecioğlu ile merkez sözcüsü avukat Ayten Ağırdemir'i istifaya çağırdı.
KHUM üyesi avukatlar, Kerestecioğlu'nun baro seçimlerinde Kolcuoğlu'na karşı gruptan aday olduğu; Ağırdemir'in ise baro genel kurulunda yönetimi eleştirdiği için baro yönetiminin hedefi olduğunu öne sürüyorlar.
Yönetimden uygulamalarının gerekçeli kararını açıklamasını isteyen merkez avukatları, başvurularına yanıt alamadılar. Ancak avukatlar, Kolcuoğlu'nun çeşitli defalar "kendileri gibi düşünmeyen ve kendilerini beğenmeyenlerin istifa edip gitmeleri gerektiğini" söylediğini belirtiyorlar.
Avukatlar şimdi baro yönetiminden Düvenci'nin acilen görevine iade edilmesini, KHUM'un işleyişine müdahale edilmemesini ve her türlü ayrımcılığa son verilmesini istiyor.
"Büyük pasta" iddiası
Baro yönetimi, KHUM'un "genç avukatlara iş olanağı sağladığını" öne sürüp "ortada büyük bir pastanın bulunduğunu" iddia ediyor.
Merkezin üstlendiği davaların en az bir yıl sürdüğünü ve resmi asgari ücret tarifesi üzerinden ücretlendirildiğini hatırlatan merkez çalışanları ise, avukatların merkezde gönüllülük temelinde ve günlerinin yarısını nöbete ayırarak çalıştıklarına dikkat çekiyorlar.
Altı yılda büyük adımlar
İstanbul Barosu KHUM, 1999'dan bu yana faaliyette. Merkezin gönüllü avukatları, kadının insan haklarını teorik düzeyde savunmanın yanı sıra pratikte de kadınların bilgiye ulaşmasını ve hukuki destek almasını sağlıyorlar.
Altı yılda gerçekleştirilen 15 meslek içi eğitimde 400 avukat, kadının insan haklarının tarihsel gelişimi, Medeni Kanun, Ceza Kanunu, 4320 Sayılı Kanun, uluslar arası sözleşmeler, şiddet mağduru kadınlarla iletişim yöntemleri gibi konularda eğitim aldı.
Merkezin nöbetçi avukatları bugüne kadar telefonda 40 bin, yüzyüze 5 bin 500 danışmanlık hizmeti verdi; 5 bin 184 yoksul kadının davasını üstlendi. Verdiği danışmanlık hizmetiyle aile içi şiddetin kamusal alana taşınmasını sağladı.
Yasal değişikliklerde aktif rol oynayarak ve yasa tasarıları hazırlayarak Medeni Kanun, Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu değişikliklerine, diğer kadın kuruluşlarıyla birlikte katkıda bulundu.
Hakimler, öğretim üyeleri, avukatlar ve psikologların katılımıyla, disiplinler arası işbirliğini sağlamak ve uygulama sorunlarını karşılaştırmalı olarak tartışabilmek için ulusal ve uluslararası düzeyde sempozyumlar düzenledi. Bu alanda iki kitap yayınladı. (BB/EÜ)