Suriye krizinde gelişmeler barışın tesisi yönünde gerçekleşmiyor. Birleşmiş Milletler (BM) ve Arap Birliği'nin Özel Temsilcisi Kofi Annan'ın oluşturduğu altı maddelik barış planı giderek güç yitiyor. BM gözlemcileri ise muhaliflerin de Esad yanlısı güçlerin de ateşkese uymadığını söylüyor.
Son olarak Suriye'deki muhaliflerin sözcüsü, artık Annan'ın barış planına uymayacaklarını ve askerlere karşı saldırılara başladıklarını açıkladı.
Suriye Devlet Başkanı Esad'a geçtiğimiz cuma gününe kadar kendine bağlı birliklerin yarattığı şiddete son vermesi için süre tanıdıklarını hatırlatan muhalifler, bu isteklerine uyulmadığını bildirdi.
Muhalifler artık açık açık tampon bölge, uçuşa yasak bölge gibi uygulamalar istediklerini dile getiriyor. Aynı şekilde muhaliflerin istekleri arasında BM gözlemci heyetinin yerine BM'ye bağlı silahlı güçlerin oluşturulması.
Ancak Rusya ve Çin, Suriye'de uçuşa kapalı bölge ya da tampon bölge oluşturulması gibi BM destekli Batı müdahalesine kesin biçimde karşı çıkıyor.
Yeni oluşum, aynı sözler
Deutsche Welle Türkiye, bugün (5 Haziran) konuyla ilgili yayımladığı haberde yeni oluşturulan bir oluşumun, ''Suriye Devrimciler Cephesi''nin İstanbul'da kamuoyuna tanıtıldığını yazdı. "Sözcü, 12 bin savaşçıyı bir araya getirdiklerini ve sivilleri korumakla yetindikleri dönemin geride kaldığını kaydetti ve ülkeyi bu baskıcı rejimden kurtarmayı amaçladıklarını belirtti."
Tüm bu gelişmeler Annan planının uygulanmasının giderek güçleştiğini ve uluslararası toplumun planın uygulanmasını sağlamak için daha fazla çaba göstermesi gerektiğini gösteriyor.
Bu süreçte Rusya'yı ikna etmeye çalışan Avrupa Birliği'nin (AB) girişimleri de sonuçsuz kaldı. Rusya'dan Suriye'ye daha fazla baskı yapmasını isteyen AB'yi temsilen AB Konseyi Başkanı Van Rompuy ve AB Komisyonu Başkanı Barroso Rusya Devlet Başkanı Putin'le St. Petersburg'da görüştü.
Görüşme sonunda her iki tarafın da Annan planının uygulanmasını ve iç savaş çıkmadan şiddete son verilmesini istediği açıklandı.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun da Annan planının çözüm için merkezi öneme sahip olduğunu belirtti. (YY)