Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, 1 Eylül'de başlayacak yeni balık sezonu öncesinde, avlanmayla ilgili yeni düzenlemeleri içeren tebliğ hazırladı.
Tebliğe göre, kalkan için avlanma sınırı 40 santimden 45 santime, sinarit için 20'den 35 santime ve levrek için de 18'den 25 santime çıkartıldı. Ayrıca gırgırla avcılık sınırı 18 metreden 24 metreye yükseltilirken Adalar, İzmit Körfezi, Büyükçekmece koyunda gırgırla avcılık tamamen yasaklandı. Bunun yanı sıra dil balığının 1 Ocak-1 Şubat arasında kalkanın ise 15 Nisan-15 Haziran arasında avlanması tamamen yasaklandı.
"Gelişmeler şu an için olumlu"
Bakanlık tarafından hazırlanan tebliğ hakkında bianet'e konuşan Greenpeace Akdeniz Denizler Kampanyası Sorumlusu Banu Dökmecibaşı, tebliğin genel anlamıyla oldukça önemli kararlar içerdiğini vurguluyor.
"Seninki kaç santim" kampanyası ile balık boylarından başlayarak sürdürülebilir balıkçılık için temel bazı kuralların uygulamaya geçmesini hedeflediklerini belirten Dökmecibaşı, geçen yıl bazı balıklar için avlanmaya sınırlama getirildiğini, bu yıl da kalkan, sinarit ve levrek için getirilen sınırlamaların önemli olduğunu söyledi."
"Özellikle kalkan bizim için çok önemliydi. Çünkü türü tehlike atında olan balıklardandı. Başka balıkların da av boyutlarında değişiklik yapılması gerekiyor ama şu an için gelişmelerden memnunuz."
"Gırgır kısıtlaması kıyı balıkçılığı açısından önemli"
Gırgırla avcılık için Avrupa Birliği standardının 50 metre olduğunu ve kıyı balıkçılarının da 50 metreden sığ denizlerde gırgır kullanılmasını istemediğini dile getiren Dökmecibaşı, buna rağmen sınırın 18 metreden 24 metreye çıkartılmasının kıyı balıkçığı açısından önemli bir gelişme olduğunu ifade ediyor.
"Danışma kurulunda tartışma 30 metre üzerinden yapıldı. O nedenle biz 30 metre çıkmasını bekliyorduk ama yine de kıyı alanlarının gırgır avcılığına bir nebze de olsa kapatılması yönünde olumlu bir karar. Yeterli bulmasak da daha sonraki aşamaların birkaç yıl içinde hızla çıkacağını tahmin ediyoruz."
"Kıyısal alanlar habitat açısından son derece hassas. Gırgır ağları aslında dibe değmemesi gereken ağlar. Bu ağların orta sularda kalması gerekir ama 18 metre ve altındaki sığ sularda gırgır ağı kullandığınızda dibe değmemesi mümkün değil. Dibi taradığı zaman da hem habitatı olumsuz etkiliyor hem de balık yumurtalarını süpürüyor."
"Büyük balıkçıların kurduğu düzen hakimdi"
İstanbul bölgesinin ve genel olarak Marmara Denizi'nin ekosistem açısından önemine de değinen Dökmecibaşı, İstanbul ve Çanakkale Boğazları'nın balıklar açısından önemli göç yollarına ev sahipliği yaptığını belirtti.
Dökmecibaşı, Marmara Denizi'nin tamamen koruma altına alınması gerektiğini, bu açıdan Adalar, İzmit Körfezi ve Büyükçekmece koyunda gırgırın tamamen yasaklanmasının önemli bir gelişme olduğunu belirtti.
"Genel anlamda sürdürülebilirlik balıkçılık açısından önemli adımlar atıldı. Bizim balıkçılık sektörüne baktığımız zaman büyük balıkçıların kurduğu düzen hakimdi. Kıyı balıkçısının neredeyse hiç sözü kalmamıştı. Halbuki Türkiye'deki balıkçıların yüzde 90'ını kıyı balıkçıları oluşturuyor."
"Kural getirebilirsiniz, kanun da çıkarabilirsiniz ama uygulamadığınız sürece hiçbir anlamı olmaz. Bu düzenlemelerin de kağıtta kalmaması lazım."
"Geçen yıl çinekop avı ve satışı yasaklandı, lüfer için biz alt sınırın 25 santim olması gerektiğini söylememize karşın sınırı 20 santimde tuttular. Ancak denetimler yetersizdi. Biz uygulamaların çok hızlı şekilde gerçekleşmesini istiyoruz ama bazı şeylerin oturması için de zaman gerekiyor."
"Mesela geçen yıl trolle avcılık konusu çığırından çıkmış durumdaydı. Ancak İstanbul Valiliği buna ilişkin komisyonlar kurdu ve büyük ölçüde trolle avcılık önlendi. Balıkçılar ve tüketiciler bilinçlendikçe daha hızlı adım atılacaktır." (EKN)