Bakırhan: Sayın Öcalan sürecin ivme kazanacağını düşünüyor

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, dün İmralı'da yapılan görüşmede Abdullah Öcalan'ın "Sürece ivme kazandıracak gelişmelerin yaşanması herkesin ortak beklentisi" dediğini aktardı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Meclis'te partisinin haftalık grup toplantısında konuştu.
Bakırhan, konuşmasına 22 Nisan Kürt Gazeteciler Günü’nü kutlayarak başladı.
22 Nisan 1898'de Kahire'de yayınlanan ilk Kürtçe gazete 'Kürdistan’ı hatırlatan Bakırhan, “O günden bugüne, 22 Nisan Kürt Gazeteciler Günü olarak kutlanıyor. 127 yıl önce sürgünde başlayan Kürt gazeteciliği, bugün de son derece zor koşullar altında varlığını ve çalışmalarını sürdürüyor. Özgür gazetecilik geleneğinden taviz vermeyen, hakikatleri yazma konusunda kararlılık gösteren tüm özgür basın emekçilerini Apê Musa şahsında saygıyla anıyor, Kürt Gazeteciler Günü’nü kutluyorum" dedi.
Bakırhan, DEM Parti İmralı heyeti üyesi Sırrı Süreyya'nın sağlık durumuna da değindi.
Bakırhan’ın konuşması özetle şöyle:
“Sırrı Süreyya Önder direniyor"
"Sırrı Süreyya Önder barış çalışmalarını yürütüyordu; İmralı heyeti üyesiydi. Birçok rahatsızlığı bulunmasına rağmen asla çalışmalardan geri kalmadı, sağlık sorunlarına rağmen çalışmalara aktif bir şekilde katıldı. Umarız en kısa zamanda iyileşir, aramıza döner ve kaldığı yerden daha güçlü bir şekilde mücadeleye devam eder. Buraya gelmeden önce hem hastane yönetimiyle hem de hastanede bulunan arkadaşlarımızdan bilgi aldık. Durumu stabil, yani hâlâ direniyor, mücadele ediyor.
"Toplum barışa verilen emeği sahiplendi"
Sırrı Süreyya Önder arkadaşımız barış için gösterdiği çabaya, halklar için yürüttüğü mücadeleye hepimiz tanıklık ettik, hepimiz şahidiz. Sırrı arkadaşımızın hastalığıyla birlikte ortaya çıkan bu büyük dayanışma, halkların gönlündeki yerini bir kez daha gözler önüne serdi. Tüm bu yaşananlar bize bir gerçeği gösterdi; Toplumun barışla kurduğu bağ hâlâ güçlü. Toplum hala canlı ve güçlü bir şekilde, Sırrı Süreyya Önder şahsında barışa verilen emeği sahiplendi. Bu çok değerli, çok kıymetliydi. Milyonlarca insan, onun sağlığını kendi sağlığı gibi hissetti ve öyle değerlendirdi.

ÖNDER'E İMRALI'DAN MESAJ
Öcalan: "Önder ön yargıları toplumda kırdı, Meclis’te kırdı, sokakta kırdı"
"Dayanışmada siyaset yoktu"
Bu dayanışmada gerçekten çok berrak ve sade bir umut vardı. Siyaset yoktu. Bu dayanışmada barışa güçlü bir refakat vardı. Biz bunu çok önemsiyoruz. Çünkü biliyoruz ki barış, aynı zamanda sağlıktır. Barış, bir toplumun iyileşmesidir. Şifa yalnızca bir kalbin iyileşmesi değil; çatışmaların ürettiği tüm hastalıkların, tüm kutuplaşmaların da iyileşmesidir. Barışın şifası önce Sırrı’ya, sonra bütün ülkeye yayılsın. Umut büyüsün, yaşam büyüsün.
Bildiğiniz gibi, hem dünyada hem de bölgemizde fırtınalı bir dönemden geçiyoruz. Küresel dengeler altüst olmuş durumda; büyük güçler arasında yoğun ve sert bir rekabet yaşanıyor. Böyle bir dünyada, hâlâ iç barışını kuramamış, siyasetini normalleştirememiş ve hukukun işlemediği bir ülkenin ayakta kalması mümkün müdür?

Önder'in doktorlarından açıklama: Şuuru kapalı, risk sürüyor
"Barış gecikirse, ekmek küçülür"
Unutmayalım: Barış gecikirse, ekmek küçülür. Özgürlük daralır. Umudun maliyeti artar. İçinden geçtiğimiz bu kritik süreçte, iki büyük adım atılması şarttır: Birincisi sağlam bir hukuki zemin oluşturmak, ikincisi ise bu zemini hayata geçirecek güçlü bir siyasi irade ortaya koymaktır.
Bu nedenle önümüzdeki günlerde Adalet Bakanı ile bir araya geleceğiz. Yalnızca Adalet Bakanı ile değil, Meclis’te temsil edilen tüm siyasi partilerle temaslarımızı sürdüreceğiz. DEM Parti olarak barış ve demokratik çözüm için üzerimize düşen her türlü sorumluluğa hazırız.
İktidara da muhalefete de açıkça sesleniyoruz: Türkiye siyaseti artık normalleşmeli, barış süreci yeniden ivme kazanmalı, devlet demokrasiye duyarlılık göstermelidir. Başta infaz kanununda olmak üzere, cezaların adil hale getirilmesi yönünde atılacak yasal adımlar, hasta tutsaklardan siyasi nedenlerle cezaevinde tutulanlara kadar uzanan geniş bir kesimi özgürlüğüne kavuşturacak; bu da tüm Türkiye’ye rahat bir nefes aldıracaktır.

DEM Parti, Adalet Bakanı Tunç’tan görüşme için tarih istedi
"Gelecek yüz yılı belirleyecek bir süreç"
Bu kürsüden bir süredir, Sayın Abdullah Öcalan’ın büyük emeklerle inşa ettiği Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Çünkü bu süreç yalnızca bugünü değil, gelecek yüzyılı da belirleyecek kadar tarihsel bir öneme sahiptir.
Tarih, hayatın öğretmenidir. Bize ayrılıkları çoğaltmanın değil, ortaklıklarımızı büyütmenin ne kadar hayati olduğunu defalarca göstermiştir. Gerçek anlamda bir barışa ulaşmak istiyorsak, ayrışmaları değil, buluşmaları çoğaltmak zorundayız. Nasıl ki sağlam bir çınar kökleriyle dimdik duruyorsa, bu ülke de köklerindeki çoğulculukla yükselecektir. Çünkü tarihsel korkuları ve önyargıları aşmadan, kalıcı bir barış inşa edilemez.

Ayşegül Doğan: Sırrı Süreyya Önder, bizi birleştirmeye devam ediyor
"Gelecek yüzyılı demokratik bir anayasa ile kuralım"
Barışa ulaşmak için sadece silahların değil, zihinlerin de susması gerekir. Elde değil, zihinde başlayan bir silahsızlanma olmadan ret, inkâr ve hukuksuzluk son bulmaz. Çünkü asıl mücadele, zihniyetle başlar. Silahlar devreden çıkmalı derken, biz de buna en az herkes kadar inanıyoruz. Zihinsel barış olmadan toplumsal barış sağlanamaz.
Gelin, 23 Nisan’ın yapıcı ve ortaklaştırıcı ruhunu yeniden canlandıralım. Demokratik Ulus Mutabakatı çerçevesinde, eşit ve adil bir demokratik anayasa ile bu ülkenin gelecek yüzyılını birlikte kuralım. Farklılıklarımızla bir arada, ortak yurttaşlıkta, eşitlik temelinde yaşamayı mümkün kılalım.
Bu çağrı, yalnızca bugünün değil, geleceğin de yol haritasıdır. Hep birlikte, daha güçlü, daha özgür, daha demokratik bir Türkiye için yola çıkmanın zamanıdır.

"ÖCALAN NET, DEVLET DEĞİL"
Sırrı Süreyya Önder: "Devlet Kürtlerle barışmak ya da 'demir yumruk'la savaşmak arasında kararını vermedi"
"Öcalan, sürecin ivme kazanacağını düşünüyor"
Dün heyetimiz Sayın Öcalan ile görüşmek için İmralı Adası'na gitti. Verimli, önemli ve değerli bir görüşme gerçekleştirdi. Elbette görüşmenin önemli bir gündemi Sırrı Süreyya Önder’in sağlık durumu olmuştur. Sayın Öcalan geçmiş olsun dileklerini iletmiştir. Çok önemli bir aktör olduğu için üzüntülerini belirtmiştir. Ancak yürütülmekte olan ve ivme kazanması gereken çözüm tartışmaları ile sürecin genel değerlendirmesi de aynı şekilde ele alınmıştır. Bu kapsamda Sayın Öcalan’ın yüksek bir tempoda ve yüksek bir moral ile çalışmalarını sürdürdüğünü arkadaşlarımız bizlere ilettiler.
Sayın Öcalan önümüzdeki haftalarda sürece ivme kazandıracak gelişmelerin yaşanmasının herkesin ortak beklentisi olduğunu dile getirmiştir. O da süreçten umutlu. Önümüzdeki günlerde bu sürecin ivme kazanacağını düşünüyor. Sayın Öcalan’ın çalışmalarını bu çerçevede yaptığını arkadaşlarımız bizlere aktarmıştır. Yapılan görüşme kurullarımız tarafından değerlendirilecek ardından kamuoyuna bu görüşmeyle ilgili bir açıklama yapılacaktır."
(RT)