Fotoğraf: AA
TMMOB (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği) İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Taner Yüzgeç, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un Odaları ve Birliği, Kanal İstanbul'a karşı çıkan "hadsiz" olarak nitelemesi üzerine bir açıklama yaptı.
Bakan Kurum'u Kanal İstanbul ile ilgili kamuoyu önünde tartışmaya çağıran Oda, açıklamasında "Bizler projeleri devliğine veya cüceliğine göre değil, faydasına veya zararına göre değerlendiririz" dedi.
"Haklı çıkmaktan usandık"
"Bakan Kurum'un sözleri kabul edilemez ve gerçeklerden uzaktır. Biz Anayasanın 135. Maddesi ve 6235 sayılı yasanın yüklediği misyon gereği, mesleğin halk yararına ve genel menfaatlerin gözetilerek yürütülmesi sorumluluğunu almış bir Kurumuz. Toplum yararını gözetmek bizler için sadece mesleki-örgütsel değil aynı zamanda vicdani ve ahlaki bir sorumluluktur.
"Bakan Kurum bizleri dev projelerine "takoz" koymakla suçluyor. Bizler projeleri devliğine veya cüceliğine göre değil, faydasına veya zararına göre değerlendiririz. Bizler bu projelerin doğaya, topluma, kentlere ve ülkeye katkısına bakarız. Verebileceği hasarları değerlendiririz. Bizim terazimizin ibresi her zaman bilim ve ülke yararını gösterir.
"Bizler haklı çıkmaktan usandık fakat iktidar sahipleri haksız ithamlarından usanmadılar. Bizler, siyasetçilerin de doğru kararlar alması için çabalamaktayız. Gün gelip de, Sayın Cumhurbaşkanının ifade ettiği gibi "biz bu kente ihanet ettik" dememeleri için mücadele ediyoruz.
"Projeler hamasetle değil, bilimle değerlendirilir"
"Bizler, ülkenin önündeki en büyük sorunlardan biri olan deprem konusunda somut adımlar atılmasını, kısıtlı olan kamu kaynaklarının doğru kullanılmasını ve İstanbul için depreme odaklanılmasını talep ediyorken, Kanal İstanbul projesinin konuşuluyor olmasından mesleğimiz adına hicap duyuyoruz.
"Bizler, Sayın Bakan Kurum'u ve ÇED Raporunu hazırladığı söylenen 200'ün üzerindeki bilim insanını kamuoyu önünde tartışmaya çağırıyoruz. Bu tür projeler hamasetle değil, bilim ve tekniğin ışığında değerlendirilebilir."
Kanal İstanbul nedir, ne değildir?
İnşaat Mühendisleri Odası, yaptığı açıklamada Kanal İstanbul için özetle şu değerlendirmede bulundu:
- "Kanal İstanbul Projesi, gelir getirici fizibil bir proje değildir. Sadece gayrimenkul spekülatörleri kazançlı çıkacaktır.
- Kanal İstanbul bir ulaşım ve kentleşme projesi değildir. Makro bir planın parçası değildir.
- Kanal İstanbul inşa süreci dışında istihdam yaratmayacaktır.
- Başta kanalın kendi yapısı olmak üzere Kanal İstanbul kapsamındaki, karayolu, demiryolu geçiş köprüleri, demiryolu, metro, altyapı tünelleri gibi geçiş tünelleri, altyapı geçiş yapıları (atıksu, içme suyu, enerji nakil hatları, doğalgaz, telekomünikasyon hatları), kıyı-liman yapıları gibi mühendislik yapılarının tamamı mühendislik ve planlama açısından sorunludur ve büyük riskler taşımaktadır.
- Kanal İstanbul'un İstanbul depremine etkisi olumsuz yönde kat be kat fazla olacaktır. Afet öncesi ve sonrası açısından, halihazırda hazırlıksız olan kenti tümüyle kaos içine sokacaktır.
- Marmara ve Karadeniz'in habitatını tahrip edip, doğaya geri dönülmez zararlar verecektir.
- İstanbul binlerce yıllık tarihiyle, kültürüyle, doğasıyla, coğrafyasıyla ve hepsinden önemlisi içinde yaşayan insanlarıyla büyük bir değerdir. Ticari bir mal gibi "marka" olmaya ihtiyacı yoktur.
- Kanal İstanbul Projesi sadece ülkemizde değil tüm dünyada da olmaması gereken en çılgın proje olarak ilelebet anılacak bir projedir."
Bakan Kurum ne demişti?
103 emekli amiralin Meclis Başkanı Mustafa Şentop'un Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile ilgili sözlerinin sonrasında başlayan tartışmaların ardından Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da dün Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin açıklama yapmıştı:
"Bugün, 'Ya Kanal Ya İstanbul' diyenlerle; ÇED Raporu'nu okumadan televizyonlarda ahkâm kesenlerle, Gezi sürecinde hadsizce hükümetimizden tüm dev projelerin durdurulmasını isteyenler, Türkiye'nin tüm projelerine itiraz eden takozcu odalar ve birliklerle; bu ülkedeki her hayra fren olmaya çalışan kör ve sağır muhalefet anlayışı, bundan 1 yıl önce Kanal İstanbul'a dair millet iradesini yok sayan açıklamalarıyla ortaya çıkan 126 emekli büyükelçinin sözleriyle; dün gece yarısı, Kanal İstanbul'u bahane edip, zihinlerindeki antidemokratik kalıntıları izhar eden darbeci bildiriye imza atan 103 emekli amiralin kullandığı ifadeler ne kadar da birbirlerine benzemektedir."
(AÖ)