Futbolda şike davasının ilk duruşması bugün başladı. Aralarında Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Fenerbahçeli yönetici Şekip Mosturoğlu, teknik direktör Bülent Uygun ve Giresunspor Başkanı Olgun Peker'in de bulunduğu 23'ü tutuklu 93 sanığın yargılandığı davada sanıklar hakkında dokuz aydan 115 yıla kadar değişen hapis cezaları isteniyor.
3 Temmuz 2011'de başlayan şike operasyonunda tutuklanan sanıklar ilk kez Silivri Cezaevi Yerleşkesi'nde bulunan İstanbul Özel Yetkili 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı.
Habertürk gazetesinin haberine göre, dört gün boyunca sürecek olan duruşmada Silivri'de sanıklara haklarındaki suçlamalar okunacak ve savunmaları alınacak.
Mahkeme 20 Şubat Pazartesi gününden itibaren İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde devam edecek.
"Allah bağışlasın" "Amin"
Sabah 9:45'te başlayan duruşmada öncelikli olarak sanıkların kimlik tespiti yapıldı. OdaTV davasının da hakimi olan mahkeme başkanı Mehmet Ekinci, ilk olarak davanın bir numaralı sanığı olan Olgun Peker'in kimlik tespitini yaptı.
Peker, evli ve bir çocuğu olduğunu söyleyince Ekinci, "Allah bağışlasın" dedi. Peker ise "Amin" diyerek cevap verdi. Peker, aylık gelirini 5 bin lira olarak beyan etti.
Ardından söz alan Aziz Yıldırım ise evli ve iki çocuğu olduğunu söylerken, aylık gelirinin 30 bin lira olduğunu söyledi.
Mehmet Ekinci, Aziz Yıldırım'a sabıkası olup olmadığını sordu. Yıldırım, bu soruya "Buraya gelene kadar yoktu" diye yanıt verdi.
Tutuklu sanıklardan Bülent Uygun ise aylık gelirinin tutuklanmadan önce 300 bin lira olduğunu ancak şu an bir gelirinin olmadığını belirtti. Ardından sanıkların kimlik tespiti sona erdi. 401 sayfalık iddianamenin, üç TRT spikeri tarafından dönüşümlü olarak okunmasına başlandı.
Aziz Yıldırım'ın avukatı Abdullah Kaya, iddianamenin özetle okunmasını talep etti. Ancak bu talep mahkeme heyeti tarafından reddedildi.
"Taraftarlar Çağlayan'a gelsin"
Duruşmaya öğlen yemeği için verilen arada Fenerbahçeli yöneticiler mahkeme dışında hazırlanan çadırda Fenerbahçeli taraftarlarla bir araya gelirken, burada davul zurnayla Fenerbahçe marşı ve Zülfü Livaneli'nin "Böyledir bizim sevdamız" türküsü çalındı.
Duruşmaya ara verilmesi üzerine izleyici bölümünde bulunanlarla selamlaşan Aziz Yıldırım, "Şikeymiş, ne şikesi? Şike filan yok. Memleket elden gidiyor, hala şikeden bahsediliyor" diye seslendi ve şunları söyledi:
* İbrahim Akın'a, 100 bin dolar vermişim. Nereden vermişim, hangi hesaptan vermişim? Bizde de tapeler var, bizde gerçekler var.
* Konuşuldukça her şeye ortaya çıkacak. İspat etsinler kendimi köprüden atacağım. Buradan çıkınca televizyonlarda konuşanlarla da konuşacağım.
* Taraftarlara söyleyin gelmesinler, soğuk zaten. Duruşmalar devam edecek. Çağlayan'a gelsinler.
* Herkes bir yerden tutmuş gidiyor. Şike yaptığımızı söylüyorlar. Böyle şike mi olur? Erkek adam bir defa ölür, on defa ölmez. Korkmayın, biz korkmuyoruz.
"Verdiğim parayı buldunuz mu?"
Duruşmaya 15.30'da verilen arada gazetecilerin Aziz Yıldırım'a "Başka açıklama yapacak mısınız?" sorusuna cevap veren Yıldırım, "Yarını bekleyin. Daha sert bir açıklama yapacağım" dedi.
Yıldırım, basın mensuplarına "İbrahim Akın'a verdiğim 100 bin doları buldunuz mu? İlk önce TL'ydi sonra Euro şimdi de dolar... Önce paranın hangi değerde olduğunu bulsunlar, bakalım tespit edebilecekler mi?" dedi.
Yıldırım, gazetecilerin hangi kitabı okuduğunu sorması üstüne de "Nereden sevdim o zalim kadını!" cevabını verdi. 1 No'lu cezaevinde B2 koğuşunda tek başına kalan Aziz Yıldırım, "Kimle, nerde kaldığımı boşverin, memleket davalarıyla ilgilenin" dedi. (EKN)