*Fotoğraf: Agos Gazetesi
Azerbaycan ordusunun dün (19 Eylül) sabah saatlerinde Dağlık Karabağ'a askeri operasyon başlatması üzerine bölgede gerginlik tırmanırken, taraflardan anlaşmaya varıldığı konusunda açıklama yapıldı.
Azerbaycan resmi haber ajansı Azertac'a göre Azerbaycan Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada, Karabağ'daki "silahlı oluşumların dağıtılması ve tamamen silahsızlandırılması" konusunda anlaşmaya varıldı.
Açıklamada Karabağ'daki Ermeni güçlerin "silahlarını bırakmayı, çatışma mevziilerini ve askeri üslerini terk etmeyi ve tamamen silahsızlanmayı kabul ettiği" açıklandı.
Ateşkes 13.00'te başladı
Rusya merkezli Interfax haber ajansına göre Karabağ'daki Ermeni güçleri, konuya ilişkin açıklama yaparak, Rusya barış güçlerinin ateşkes teklifini kabul ettiklerini duyurdu.
Açıklamada "Dağlık Karabağ'da konuşlu Rus barışı koruma birliğinin komutanlığının arabuluculuğu yoluyla, 20 Eylül 2023 saat 13:00'ten itibaren çatışmaların tamamen durdurulması konusunda anlaşmaya varıldı" ifadeleri kullanıldı.
Ermenistan merkezli Armenpress de ateşkes ve anlaşmayı doğrulayarak, Karabağlı temsilcilerle Azerbaycanlı yetkililerin 21 Eylül'de Yevlah'ta bir araya geleceğini bildirdi.
Rusya: 2 bin sivil tahliye edildi
Rusya Savunma Bakanlığı, operasyon sonrası Rusya'nın bölgede bulunan barış güçleri çatışmaların yaşandığı Dağlık Karabağ'dan 2 binin üzerinde sivili tahliye ettiğini duyurdu.
Ne olmuştu?
Azerbaycan ordusu, 9 aydır abluka altında tuttuğu Dağlık Karabağ'dan yapılan saldırılarda sivil ve polislerin öldürüldüğü gerekçesiyle dün (19 Eylül) bölgede askeri operasyon başlatmıştı.
Azerbaycanlı yetkililer dün yaptıkları açıklamada 4'ü polis 6 Azerbaycan vatandaşının hayatını kaybettiğini açıklamıştı.
Karabağlı yetkililer ise çatışmalarda ikisi sivil, en az 32 kişinin öldüğünü, 80'den fazla kişinin yaralandığını açıkladı.
Ermenistan'ın başkenti Erivan'da dün sokağa çıkan yurttaşlar, hükümeti protesto etti.
Karabağ ablukası4 bin 400 kilometrekarelik Karabağ'da nüfusun 100 bine yakını Ermeni. Ermenistan'ı bölgeye bağlayan tek karayolu, Laçin koridoru ve burası Rusya barış güçlerinin kontrolünde. TSK'nin müdahil olduğu son Karabağ savaşından sonra Ermenistan ile Karabağ arasında geçişi sağlayan ve insani yardım araçları, acil durum hizmetleri ile barış güçleri için açık olması gereken Stepanakert-Goris yolu, 12 Aralık 2022'den bu yana kuşatma altında ve kapalı durumda. Azerbaycan'ın abluka uyguladığı Laçin koridorundan Karabağ'a dün (18 Eylül) aylar sonra gıda yardımı ulaştı. Karabağ makamları, Laçin koridoru ve Ağdam Yolu üzerinden Uluslararası Kızılhaç Komitesi araçlarıyla eş zamanlı insani yük taşımacılığı yapılması teklifini kabul etmişti. Ablukayla ilgili, Agos Gazetesi'nden Varduhi Balyan'a konuşan Ermeni gazeteci Siranuş Sargsyan, günlerini "hayatta kalma mücadelesi" olarak değerlendirdiği söyleşide şöyle demişti: "Abluka bütünüyle başlamadan önce, Rus askerleri gıda getiriyordu. En azından temel yiyeceklere erişimimiz oluyordu. Şimdi bölgeye hiçbir gıda girmiyor. Belki kaba duyulur ama içinde bulunduğumuz durumu ava benzetiyorum. İnsanlar sabah ava çıkar. Burada da insan ilk, temel ihtiyaçlar için ava çıkıyor sabahın erken saatlerinden itibaren. İnsanlar kuyrukta bekliyor ve yiyecekler herkese yetmiyor. Üstelik kuyrukta beş saat beklemen, sıra sana geldiğinde yiyecek alabileceğin anlamına da gelmiyor. Elin boş da dönebiliyorsun. Bu aylarda köylerde sebze bulunuyor. Az da olsa var. Ama benzin yok ve insanlar olanı da şehre getiremiyor. Et için de aynısını söyleyebiliriz. Ulaşım yok. Mevcut ürünler varsa da inanılmaz pahalı. "Eşleri sınırda asker olan kadınlar var. Sınırda bulunan köylerde devamlı silah sesi duyuluyor ve her seferinde insanlar savaşın tekrar başladığını düşünüyorlar. Seslerden korkar hâle geldi herkes. Çocuklar silah sesi duyduğunda yere yatıp o şekilde kendilerini eve atıyorlar. Bu korkudan dolayı, yavaş yavaş artan baskı ile bir yandan da insanlarda direniş artıyor. Geldiğimiz noktada doğalgazı, yolu, elektriği kesmek bir yana, insanlar aç bırakılıyor. İnsanlar köylerde devamlı ateş altında kalma korkusuyla, eve döneceğinden emin olmadan tarlasını ekip biçmeye gidiyor. Ama her gün bu korkuya rağmen bunu yapıyorlar. Kore dizisi var, 'Squid Game' diye. Onun gibi hissediliyor. İnsanlar bizlere bahis oynamış ve ne yaptığımızı, bu koşullarda nasıl hayatta kaldığımızı gözetliyorlar." Söyleşinin tamamı için tıklayın. | |
(NT)