*Fotoğraf: X
Azerbaycan ordusunun 19 Eylül Salı günü Dağlık Karabağ'a başlattığı askeri operasyon, tarafların vardığı ateşkes anlaşmasıyla sona erdi.
Anlaşmaya göre Karabağ'daki Ermeni güçlerinin "silahlarını bırakmayı, çatışma mevziilerini ve askeri üslerini terk etmeyi ve tamamen silahsızlanmayı kabul ettiği" açıklandı.
Operasyon sonrası yapılan bombardıman ve yaşanan çatışmalarda her iki taraftan aralarında sivillerin de olduğu en az 36 kişi hayatını kaybederken, 100'e yakın kişinin de yaralandı.
Avrupa basınında da geniş yer bulan Dağlık Karabağ operasyonuna dair yorumları eurotopics derledi.
Stampa: Rusya kılını kıpırdatmadı
İtalya merkezli La Stampa gazetesi Rusya'nın sözünü tutmadığını belirtiyor: "Putin kendini Hıristiyan Ortodoks medeniyetinin savunucusu ilan etse de Rusya bu kuşatılmış bölgeyi fiilen terk etti. Bir barış gücü birliği bulundurmasına rağmen, Bakü'nün üç aydır uyguladığı ve bölgeye tek erişim yolunu, Laçin Koridoru'nu kapatarak emsalsiz bir insani krizi tetikleyen abluka karşısında neredeyse kılını kıpırdatmadı."
Standard: Jeopolitik çıkarların arasında unutulup gidiyor
Avusturya merkezli Der Standard şu analizde bulunuyor: "Rusya bir yandan bütün ordusunu Ukrayna'ya bağlamış durumda, öte yandan da Azerbaycan'ın hamisi Türkiye'yi elinden kaçırmak istemiyor. Karabağ ve hatta belki de Ermenistan, yine dünya siyasetinin tüm çıkarları arasında unutulup gidiyor. Çünkü Ukrayna'nın aksine, jeostratejik ve ekonomik bakımdan Ermenistan kimsenin ilgisini çekmiyor."
Večernji: Moskova'nın nüfuzu kayboluyor
Hırvatistan merkezli Večernji list, Rusya'nın nüfuz alanının sınırlarında kontrolü yitirdiğini gözlemliyor: "Rusya dün 'ciddi bir tırmanıştan' derin endişe duyduğunu belirtti. Ancak bu Azerbaycanlıların umurunda değil, zira arkalarında güçlü bir müttefikleri var: Türkiye. Rusya şu anda tamamen Ukrayna ile süregiden varoluşsal mücadelesine odaklanmış durumda."
Figaro: Dehşetengiz eylemsizlik
Fransa merkezli Le Figaro, filozof Pascal Bruckner'in Fransa Cumhurbaşkanı Macron'a hitaben kaleme aldığı açık mektubunu yayınlıyor:
"Yaşananlar karşısındaki dehşetengiz eylemsizliğiniz bizi hayal kırıklığına uğratıyor. Fransa yalnız, çaresiz ya da güçsüz değil: Güvenlik Konseyi'ne başvurup Azerbaycan'ın kınanmasını sağlayabilir. Fransa bunu yazdan beri yapabilirdi ve yapmalıydı da. Ayrıca söz konusu ülkenin AB Konseyi'nden dışlanması, Dağlık Karabağ için uluslararası koruma talep edilmesi ve diğer Avrupa ülkeleriyle birlikte havadan bir ikmal hattı tesis edilmesi de işe yarayabilir. Bütün enstrümanlar ortada, eksik olan yalnızca irade."
(NT)