Anayasa Mahkemesi, Tekirdağ F Tipi Cezaevinde hükümlü bulunan Erdener Demirel’e verilen disiplin cezasıyla ilgili yaptığı bireysel başvuruda karar verdi. Mahkeme, ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine ancak cezanın kanuna uygun olduğuna hükmetti.
Demirel, “Bu cezayla dış dünya ile bağlantısının tamamen koparıldığını ve tecrit içinde tecrit uygulandığını, cezaya konu karardaki ‘gereksiz’ ibaresinin soyut ve muğlak olması nedeniyle Anayasa'nın masumiyet karinesini düzenleyen 38. maddesine aykırı olduğunu” da belirtmişti.
Gerekçe: Sloganın gereksiz olması
Demirel, 30 Mart 2012’de “Şehitlerimizin hesabını sorduk, soracağız”, “Kahrolsun faşizm, kahrolsun emperyalizm", “Tecride işkenceye son” sloganlarını attığı gerekçesiyle, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 42. maddesi uyarınca “2 ay süre ile ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma” ile cezalandırıldı.
İtirazı, Tekirdağ İnfaz Hâkimliğince reddedildi. İnfaz Hakimliği kararına yapılan itiraz da Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesince reddedildi.
Bunun üzerine Demirel, 4 Mart 2013’te Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yaptı.
İfade özgürlüğü, adil yargılama hakkı
Başvurusunda, cezaevinde slogan atma nedeniyle disiplin cezası verilmesinin ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini belirtti.
Ayrıca, disiplin cezasına yapılan itirazın Cumhuriyet savcısının mütalaası tebliğ edilmeden İnfaz Hakimliğince gerekçesiz olarak reddedilmesinin adil yargılanma hakkını, disiplin cezasına ilişkin düzenlemenin öngörülebilir olmamasının suç ve cezada kanunilik ilkesini ihlal ettiğini ifade etti.
“Tecrit içinde tecrit”
Demirel, başvurusunda, “arkadaşlarıyla birlikte demokratik haklarını kullanarak ifade özgürlüğü kapsamında attıkları sloganı ‘gereksiz’ olarak nitelendirildiği için disiplin cezası aldığını” yazdı.
Dilekçede ayrıca, “Bu cezayla dış dünya ile bağlantısının tamamen koparıldığını ve tecrit içinde tecrit uygulandığını, ‘gereksiz’ ibaresinin soyut ve muğlak olması nedeniyle Anayasa'nın masumiyet karinesini düzenleyen 38. maddesine aykırı olduğunu” belirtti.
Demirel, şiddete dayanmayan bir protesto yöntemi olan slogan atma eylemi nedeniyle hem kendisinin hem de ailesinin cezalandırılmasının demokratik hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığını ileri sürdü.
“İfade özgürlüğü mutlak hak değil”
Anayasa Mahkemesi’nin başvuruyla ilgili gerekçeli kararı dünkü Resmi Gazete’de yayınlandı.
Kararda slogana ceza verilmesinin ifade özgürlüğün ihlali olduğunun ancak ifade özgürlüğünün “mutlak bir hak olmadığının” altı çizildi:
“Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olan başvurucu ‘ölen insanları anmak için’ diğer dokuz tutuklu ve hükümlü ile birlikte ‘gereksiz’ slogan atmaları nedeniyle disiplin cezası ile cezalandırılmıştır.
Dolayısıyla verilen disiplin cezasının, başvurucunun kendini ifade etmek için söylediği ifadeler temelinde ifade özgürlüğüne yönelik bir müdahale oluşturduğu açıktır.
Yapılan değerlendirmeler neticesinde 5275 sayılı kanunun 42/2.e maddesinin, öngörülebilir ve ulaşılabilir bir şekilde ‘gereksiz olarak marş söylemek veya slogan atmak’ eylemine karşılık disiplin yaptırımını kabul ettiğinden başvurucunun ifade özgürlüğüne yönelik müdahalenin kanuni dayanağı olduğu açıktır.”
Anayasa Mahkemesi, ifade özgürlüğünün ihlal edilmediğine, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan silahların eşitliği ilkesinin ise ihlal edildiğine hükmetti.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 2006'da tutuklanan ve Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi'nde bulunan Erdener Demirel, 2010'da "slogan attığı" gerekçesiyle üç ay haberleşme ve iletişim yasağı, ardından da üç ay kapalı görüş yasağı almıştı. (AS)