Anayasa Mahkemesi bugün, konusu benzer iki ayrı davayla ilgili kararını açıkladı.
Davalardan biri, Hakkari’de 18 yaşındaki bir çobanın açık arazideki el bombasının patlaması sonucu yaralanmasıyla ilgili yaptığı başvuruya dair.
Diğer dava da Diyarbakır, Ergani’deki 17 yaşındaki çobanın, askeri tatbikat sonrasında arazide terk edilen mühimmatın patlaması sonucunda hayati tehlike geçirecek şekilde bir yaralanmasıyla ilgiliydi.
İlk olayda yargı süreci fazla uzun sürerken ikinci davada etkili bir ceza soruşturması yürütülmemişti.
İki başvuruda da Kadri Ceyhan ve Cemal Kılıç adlı çobanlar yaşam haklarının ihlal edildiğini belirterek AYM’ye başvuru yapmıştı.
AYM ilk davada yaşam hakkının ihlal edilmediğine hükmetti, sadece makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ve 24 bin 500 lira tazminat ödenmesine karar verdi.
İkinci davada ise AYM, “yaşam hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın, başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna” karar verdi.
İki davada da üye hakimler karşıoy yazarak yaşam hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerektiğini belirttiler ve devletin koruma yükümlülüğüne dikkat çektiler.
AYM Başkanından karşıoy: Yaşam hakkı ihlal edildi
Kadri Ceylan, olay tarihinde 17 yaşındaydı. Diyarbakır'ın Ergani ilçesinin Şölen köyünde çobanlık yapıyordu.
Yaşadığı bölgedeki askeri birlik Ocak 2007 ile Aralık 2007 arasında Şölen köyünün sınırları içindeki İncebel Dağında bulunan eski bir taş ocağında tatbikat amaçlı top ve benzeri silah atışları yaptı.
Tatbikattan sonra mühimmatın bir kısmının patlamadığı için üzerine yetkili komutan askerlere, bu mühimmatın bulunarak imha edilmesi emrini verdi. Bir tane T40 adlı bomba atar silah mermisinin ise bulunamadığı tutanak altına alındı ve asker bölgeden ayrıldı.
Kadri Ceylan, köyden bir arkadaşı ile 18 Mart 2007’de hayvanlarını arazide otlatmaya götürdü. İncebel Dağında yerde bir metal parçası gördüler, Ceylan metali cebine koydu. Metal parçası cebinden düşerek uç kısmından delindi. Kadri Ceylan, metal parçasını kurcalamaya başladı, yerdeki taşa vurdu. Mühimmat parçası ikinci taşa vuruşunda patladı. Ceylan’ın sağ eli koptu. Vücudunda da ciddi yaralanmalar meydana geldi.
Diyarbakır Kara Kuvvetleri Komutanlığı 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı.
Arazide atış talimi yapan askeri birliğin tabur komutanı Albay B.K ile bu taburda görevli Binbaşı S.D hakkında, ihmal ve gecikme gerekçe gösterilerek görevi kötüye kullanma suçundan dava açıldı.
Kadri Ceylan davada bir ilerleme olmadığından, 12 Şubat 2014’te AYM’ye bireysel başvuru yaptı.
Askeri Mahkeme ise 1 Haziran 2015’teki kararıyla sanıkların ihmal ve gecikme göstererek görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verdi.
AYM de bugün açıkladığı gerekçeli kararıyla, başvurunun iç hukuk yolları tüketilmediği gerekçesiyle kabul edilemez olduğuna karar verdi.
Bu karara AYM Başkanı Zühtü Arslan ve üyeler Engin Yıldırım, Hasan Tahsin Gökcan, Kadir Özkaya karşıoy yazdı:
“Soruşturmanın uzun süre sürüncemede kalması, ardından da açılan davanın yıllarca sürmesi ve on yılı aşan süreye rağmen halen sonuçlanmamış olması, yaşama hakkının usul boyutunun ihlal edildiğini göstermektedir. Açıklanan gerekçelerle çoğunluğun kabul edilemezlik kararına katılmıyoruz.”
Yanındaki arkadaşına dava açıldı
Cemal Kılıç da Hakkari’de çobanlık yapıyordu, olay tarihinde 18 yaşındaydı.
24 Nisan 2001’de arkadaşları ile arazide buldukları el bombasının patlaması sonucu yaralandı. Sağ elinde uzuv kaybı gerçekleşti, sağ gözünü kaybetti.
Olay anında Kılıç’ın yanında bulunan arkadaşı Y.Ç.’ye “tedbirsizlik ve dikkatsizlikle yaralanmaya sebebiyet vermek suçundan” dava açıldı. Bilirkişi ise olayda Kılıç’ın kusurlu olduğuna dair rapor yazdı.
Yargılama sonucunda Y.Ç. hakkında tedbirsizlik ve dikkatsizlikle yaralanmaya sebebiyet vermek suçundan Hakkari Asliye Mahkemesince 15 Ekim 2002’de ağır para cezasına hükmedildi ve ceza ertelendi.
Cela Kılıç’ın açtığı tazminat davası ise reddedildi.
AYM’ye yapılan bireysel başvuru ise bugün neticelendi, gerekçeli kararda “yaşam hakkının ihlal edilmediğine” hükmeden mahkeme sadece makul sürede yargılama yapılmadığından Kılıç’a 24 bin 500 lira manevi tazminat ile mahkeme masraflarının ödenmesine karar verdi.
Üye Hakim Hasan Tahsin Gökcan ise karşıoyunda, yaşam hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerektiğini belirtti. (AS)