AYM kararını, bianet'e değerlendiren Sevda Yılmaz'ın avukatı Olgun Yılmaz, "Aslında sadece engelliler açısından değil ayrımcılık kime yapılırsa yapılsın bir suç. Ayrımcılığa uğradıysanız bununla ilgili hukuki ve cezai haklarınızı arayabilirsiniz" dedi.
Av. Yılmaz, engellilerin maruz kaldığı ayrımcılığa ve hak arama süreçlerine dair şunları kaydetti:
"Engelliler, engelinden dolayı daha çok bu ayrımcılığa maruz kalıyorlar. Çünkü işlemi yapan kişiler ya da engelliyle çalışan, çalışacak olan kişiler hem mevzuatı bilmiyorlar hem de inisiyatif almıyorlar.
Genelde işlemi yapmak istemiyor, başkası yapsın istiyorlar. Sorumluluk almak istemiyorlar. Ne yazık ki birçok engelli bu anlamda bankada, noterde, iş ararken, çalıştığı yerde bu şekilde ayrımcılığa maruz kalıyor.
Karar 'emsal' niteliğinde
Av. Olgun, engellilerin maruz kaldığı ayrımcı uygulamalar yargıya taşındığında mahkemelerin dahil mevzuata yeterince hakim olmadığını belirterek, "Çünkü hakimler de bu olayı çok iyi bilmiyor ya da çok iyi incelemiyorlar. Şimdi açtığımız davalar reddedildiğinde bir içtihat oluşmaya başlıyor" dedi.
Sevda Yılmaz davasının AYM'ye taşınmasının önemine dikkat çeken Av. Olgun Yılmaz, kararın 'emsal' niteliğinde olduğunu söyledi.
Ayrımcılığa maruz kaldığınızda ne yapmalısınız?
Av. Olgun Yılmaz, ayrımcılığa maruz kalındığında izlenmesi gereken süreci şöyle özetledi:
"Ayrımcılığa uğradığını düşünen sadece engelliler değil herkes, yaşanılan olaya ilişkin elinde belli kanıtları, delilleri varsa asliye hukuk mahkemelerinde manevi tazminat davası açabilirler.
Ayrımcılıktan dolayı eğer uğradıkları bir maddi zarar var ise maddi tazminat davası açabilirler. Hukuk ya da medeni kanun gereğince ayrımcılığı ispatlayıp tazminat alabilirler."
Ceza Kanunu'nda yapılan değişiklik
Av. Yılmaz ayrıca, Ceza Kanunu'nda yapılan değişikliklerle beraber ayrımcılık suçunun "neredeyse suç olmaktan çıktığını" belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Ayrımcılık suçunu işlerken nefret saiki şartı getirildi. Failin, kişiden nefret ettiği için ya da bu işi yaparken bu olaydan nefret ettiği için bu ayrımcılığı yapmış olduğunu ispatlarsanız ayrımcılık olur. Bu değişiklik gerçekten ayrımcılığı suç olmaktan çıkartıyor. Ayrımcılık suçu sadece göstermelik bir suç olarak kaldı. Bu nedenle nefret saikinin değişmesi lazım. Kaldırılması ya da o maddenin tamamına etki etmemesi lazım."
Ne olmuştu?
Görme engelli Sevda Yılmaz, 2017 yılında kredi çekmek için bir özel bankaya başvurdu. Banka çalışanları Yılmaz'a, kredi işlemlerinin tamamlanması için düzenlenen sözleşmeyi, "Bir nüshasını elden aldım" cümlesini yazarak imzalaması gerektiğini söyledi. Çalışanlara bunun mümkün olmadığını söyleyen Yılmaz, isterlerse Braille Alfabesi ile yazabileceğini ya da kamera kaydı almak gibi alternatif çözüm yolları sundu.
Yılmaz'ın önerileri banka çalışanları tarafından kabul edilmedi ve birkaç saatlik bekleyişin ardından kredi talebi reddedildi. Banka çalışanları Yılmaz'a internet bankacılığından kredi çekmesini söyledi.
Konuya yargıya taşıyan Yılmaz, ayrımcılığa uğradığı düşüncesiyle bankaya manevi tazminat davası açtı.
İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açılan ilk dava kısmen kabul edildi: "Mahkeme 15/3/2017 tarihinde davayı kısmen kabul ederek 7.500 TL manevi tazminatın davalı Banka tarafından başvurucuya ödenmesine karar vermiştir. Kararda, Banka personelinin görme engelli bireylerle ilgili işlemler konusunda yeterince eğitilmediği, uygulama birliğinin sağlanamadığı, başvurucunun iki saati aşan bir süre banka şubesinde bekletildiği ve krediyi kullanamadığı vurgulanmıştır."
Banka ise çalışanının mevzuata göre işlem yaptığı ve Yılmaz'ın şubede geçirdiği sürenin makul olduğu gerekçesiyle İstinaf'a başvurdu. Bankanın başvurusunun kabul edilmesinin ardından Yılmaz ise davayı Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı ve mahkeme, 19 Temmuz 2023'te aldığı kararda, Anayasa'nın 10. maddesine atıfla "ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine" hükmetti.
(AD/VC)