Tutuklanan Çağdaş Hukukçular Derneği yöneticileri ve üyelerinden kadın avukatlar Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi'ne, erkek avukatlar da Metris Cezaevi'ne gönderildi. Erkek avukatlar, Marmara Bölgesi'ndeki F tipi cezaevlerinden birine sevk edilecek.
Bu sabah tutuklu avukat Taylan Tanay ile görüşen avukatının bianet'e aktardığı bilgiye göre, hapishanede kendilerine kötü muamele yapılmıyor.
Tanay, gözaltına alınmalarından bu yana hem basında hem de adliyeye gelerek kendilerine destek olan herkese teşekkür etti, kamuoyu desteğinden memnun olduğunu söyledi.
Metris Cezaevi'nde gördüğü işkence sonucu öldürülen Engin Çeber'in avukatı olan Tanay, "Buraya ilk ve son olarak Engin Çeber davası ile ilgili keşif için gelmiştim. Aslına bugün yine aynı nedenle buradayım" dedi.
ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, ÇHD İstanbul Şubesi Başkanı Taylan Tanay, ÇHD İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Güçlü Sevimli, ÇHD üyesi ve Halkın Hukuk Bürosu avukatları Barkın Timtik, Ebru Timtik, Şükriye Erden, Naciye Demir, Günay Dağ ile ÇHD Ankara Şubesi Yönetim Kurulu'ndan Betül Vangölü Kozağaçlı dün Devrimci Halk Kurtuluş Partisi Cephesi (DHKP-C) üyesi oldukları öne sürülerek dün sabah tutuklandı.
Mahkemece serbest bırakılan ÇHD üyesi Avukat Efkan Bolaç'a yurtdışına çıkış yasağı kondu.
Bolaç serbest kalmasının ardından adliye önünde yaptığı açıklamada, "Operasyon ÇHD'ye, halkın avukatlarına yönelik siyasi bir operasyon. Sevinmiyorum, arkadaşlarım çıkana kadar da sevinmeyeceğim. 1990'lı yıllara ait belgeler gösterdiler, zamanaşımına uğrayan suçlamalar yönelttiler. Eski ÇHD İstanbul Şubesi Başkanı olduğum için tutuklanmam istendi" dedi.
Avukatın kaburgası kırıldı
Dün avukatların adliyeye getirilmesi sırasında çevik kuvvet ekiplerinin adliyede bekleyen avukatlara saldırmasının ardından yaralanan Avukat Ali Şafak'ın durumu iyi, aynı olayda polis saldırısıyla yaralanan Avukat Sevinç Sarıkaya'nın ise kaburgası kırıldı, tedavisi hastanede sürüyor.
Avukat Süleyman Gökten ise bugün adliye önünde tutuklanan öğrencilerden birinin ailesinin saldırısına uğradı, Gökten'in durumu iyi.
"Kaçma şüphesiyle" tutuklandı
ÇHD Başkanı Avukat Kozağaçlı'ya savcılık sorgusunda, Belçika'daki örgüt yönetiminden talimat aldığı ve avukatları örgütlediği gerekçesiyle 2003'te açılan ancak 2004'te Ankara 1 Nolu DGM'de beraat ettiği dava ile ilgili sorular soruldu.
2004-2013 arasında geçen dokuz yıllık zaman dilimi ile ilgili ise hiç bir soru sorulmadı. ÇHD tarafından Ürgüp'e düzenlenen gezi de "örgüte avukat kazandırma" olarak yorumlandı. Savcı, "İki hafta önce düzenlediğiniz Ürgüp gezisi ile tekrar örgüte avukat kazandırmak mı istediniz?" diye sordu. Savcılık delil olarak geziye katılanların facebook'ta paylaştıkları fotoğrafları gösterdi.
Kozağaçlı, hakkındaki yakalama kararını öğrenmesinin ardından Beyrut'tan İstanbul'a gelmesine rağmen, "kaçma şüphesi" gerekçe gösterilerek tutuklandı.
Avukat Naciye Demir de 1 Mayıs mitinginde giydiği yelekten sorgulandı. Demir, "1 Mayıs'ta giydiğim kırmızı renkli yelek ÇHD yeleğiydi ve bu yasaldır" dedi.
Avukat Gülvin Aydın'a ise işçi eylemlerine neden gözlemci olarak katıldığı soruldu.
"Benim için onurdur"
Avukat Taylan Tanay savunmasında, "Ben dernek tüzüğümüzün doğrultusunda öğrenci, devrimci, işçi ve Kürtlerin avukatlığını üstlenmekteyim. Bu Cumhuriyet Savcılığı tarafından suç olarak düşünülse de yaptıklarım benim için bir onurdur."
Avukat Günay Dağ da ev aramasında el konulan kitap listesinin, tutuklu bir müvekkilinin ailesinden istediği kitapların listesi olduğunu, bir sığınmacının hukuki yardımına ilişkin yabancılar şubesine yaptığı başvuruya da el konulduğunu belirtti.
Avukat Şükriye Erden'in avukatlar Taylan Tanay ve Oya Aslan ile telefon konuşmaları da suç unsuru olarak gösterildi.
Avukat Ebru Timtik hakkında basında "CHP Kağıthane İlçe Örgütü'ne bomba koyacağı" şeklindeki iddiaların yer almasının ardından, CHP Kağıthane İlçe Örgütü Başkanı Avukat Zeynel Öztürk adliyeye geldi ve Avukat Timtik'i savunmak üzere savcılık sorgusunda bulundu.
Pekdaş, soruşturma ve dava sürecinde Timtik'in avukatlığını yürüteceğini açıkladı. Avukat Bolaç da Öztürk'ün Timtik'in avukatlığını üstlenmesinin "iddiaların yalan olduğunu gösterdiğini" söyledi.
Tutuklama kararlarındaki tarihin bir gün öncesini göstermesi ise tepkiyle karşılandı. Üstelik 20 Ocak'ta imzalandığı görülen karar metninde tutuklanan Selçuk Kozağaçlı'nın adı da yer almıyordu.
Avukatlar bunun ya "kararın önceden verildiğinin kanıtı olduğunu" yada tarih hatasından ileri gelebileceğini belirtti. Konuyla ilgili itirazlar yapıldı. (AS)