Patronların asıl işlerde de taşeron çalıştırmasına olanak sağlayacak olan yasa tasarısını iş hukuku uzmanı avukat Meliha Selvi bianet’e değerlendirdi.
Tasarıyla taşeron işçilerin asıl işveren kadrosuna alınmasının yolunun tamamen kapatıldığına dikkat çeken Selvi, ayrıca tasarıyla sorumluluğun asıl işverene yüklenmesinin engellendiğini söylüyor.
"Taşeron yasadışı da olsa eşit ücretle sürdürülecek"
Selvi tasarıyla ilgili sorunları şöyle sıralıyor:
* İmzaladığı uluslararası sözleşmeler gereği, Türkiye Cumhuriyeti, zaten taşeron işçilerinin, asıl işveren işçilerinden daha düşük ücretle çalıştırılmaması yükümlülüğü altındadır. Şimdi, zaten zorunda olduğumuz eşit ücret uygulamasını yasa ile getirirken, bir yandan da yasa ile “yasaya aykırı çalıştırılma tespit edilse bile, eşit ücret ödeyerek bu sürdürülebilir” sonucunu doğuran bir hüküm öngörülmektedir.
*Taşeron işçilerinin, asıl işveren ile tüm bağı koparılarak, işçilerin haklarını taşerondan tahsil edememesi halinde, asıl işverenden hak tahsili yolu, da taşeron işçilerinin asıl işveren kadrosuna alınmasını talep yolu da tümüyle kapatılmaktadır.
"Taşeron işçilerinin kamuyla bağı koparılacak"
* Yasa taslağı, yasa dışı bir çalışmanın tespit edilmesi halinde, bu yasadışı çalışmanın sona erdirilmesini değil, yasa dışı çalıştırma halindeki işçinin ücretinin asıl işveren ücretinden düşük olamaması halini düzenlemektedir. Yani taslağın, taşeronlaşma artarak sürsün, yasadışı çalışma sürsün kabulü ile hazırlandığı açıkça görülmektedir.
* Taşeronlaşma asıl olarak kamu işyerlerinde olduğundan, taşeron işçilerinin kamu ile bağı koparılarak, taşeron işçileri, taşeron şirketlerle baş başa bırakılacaktır.
"Kamunun sorumluluğu kaldırılıyor"
“Kamunun sorumluluğunu tümüyle ortadan kaldırmaya yönelik bir düzenleme olduğu kanaatindeyim diyen Selvi, yasa taslağı ile haksızlıkların olası sonuçlarının asıl işveren üzerinden bertaraf edilmesi amacıyla hazırlanmış görünümünde olduğunu söylüyor.
Taslağın sendikasızlaştırma boyutuna da dikkat çeken Selvi, aynı iş yerinde çok sayıda işverenin işçisinin ayrı koşullarda çalışacağını, sendikaların örgütlenme olanağının iyice güçleşeceğini, ayrı ayrı Toplu İş Sözleşmesi yetkisi alma çabasının gündeme geleceğini ifade ediyor. (EA)