Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platfotmu ve Eşitlik İçin Kadın Platformu - EŞİK, bugün İstanbul Beyoğlu’nda Point Otel’de “Medeni Kanun İçin Mücadele Çalıştayı” düzenledi.
Çalıştayın açılış konuşmalarını Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Sözcüsü Fidan Ataselim ve EŞİK’ten feminist avukat Hülya Gülbahar yaptı.
“Korkma mücadeleden vazgeçmeyeceğiz”
Ataselim, özetle şunları söyledi:
“Biliyorsunuz, Adalet Bakanlığı Medeni Kanunla ilgili 4-5 Ocakta bir çalıştay gerçekleştirdi. Medeni Kanuna el uzatmak demek, laikliğe savaş açmak demektir. Fakat asla onlara geçit vermeyeceğiz. Çünkü biz sadece bu salonda bir araya gelen kadınlarla sınırlı değiliz, yüz binlerce kadının sesi olmaya çalışıyoruz. Büyük bir mücadele cephesini var edeceğimize kimsenin şüphesi olmasın.”
“Ülkede bir korku atmosferi yayılıyor. Örgütlenme hakkımıza saldırılarda bulunmaya çalışıyorlar. Mücadele eden kadınları gözaltılarla, tutuklamalarla yıldırmaya çalışıyorlar. Ama biz çoğulcu bir mücadeleyi, ortak bir aklı ortaya koyabileceğimizi düşünüyoruz.”
"Korkma, aile kıskacının içerisinde kölece bir yaşamı bizlere dayatamayacaklar. Korkma, eşit, özgür, laik bir yaşamdan vazgeçmeyeceğiz. Korkma, 6284’ü ayıklayacağını söyleyenlerin eşitlik, özgürlük karşıtı yobaz fikirlerini bizler yaşamın her alanından ayıklayacağız. Korkma, mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Hiçbir kadın asla yalnız yürümeyecek!”
Gülbahar: Durdurabiliriz
Hülya Gülbahar da şunları belirtti:
“Medeni Kanun bizim hayatımız demek. Toplumsal düzeni düzenleyen bir kanun. Bir toplumun bir kesimi Medeni Kanunu sindiremedi. Kadının aile formü üzerinde erkeğe hizmet ve itaatini en büyük idare olarak tanımlamak isteyenler var. Bize bunu Allah’ın emri ile yutturmaya çalışanlar var. Yakın zamana kadar Medeni Yasa’nın şurasını burasını değiştirelim diyordular. Şimdi “sil baştan değiştirelim” diyorlar. Bu Bekir Bozdağ’ın masasında hazırdı bu kanun değişikliği. Nafaka ile ilgili çok ciddi bir tuzak var. Hızlı boşanma demek kadın ve çocukların hemen aile konutundan atılması demek. Tek taraflı boşanma beyanı kesin delil olsun diyorlar.”
“Bunu anlatıyorlar. Bunu Avrupa hukuku oraya geçti diye anlatıyorlar ama bu ciddi bir tuzak. Biz kadınların hemen boşanabildiği tabiki eşitlikçi bir aile düzeni istiyoruz. Ama kadının boşanmak istiyorum demesinin karşılığının ölüm olduğunu biliyoruz. Biz feministler olarak kadınların geçinebilmek için hiçbir erkeğe bağımlı olmadan yaşayabilmesi için çalışıyoruz. Bu kadınlar bu toplumdan kopuk yaşamıyor. Adalet Bakanı yine dün ‘Şubat sonunda değişiklik yapacağız’ dedi. Demek ki parça parça bir değişikler yapılacak. Ödüm kopuyor, 17 Şubat Medeni Kanun’un kabul gününde bu değişiklikleri yapabilirler. Belki bugün için bugünden çalışmaya başlamak gerekiyor. Biz başarabiliriz, bunları durdurabiliriz.
İlk oturumdan detaylar
Açılış konuşmalarının ardından ilk oturum “Medeni Kanun’un önemi ve karşıya olduğu risklerle mücadele” başlığında yapıldı.
Moroğlu: Medeni Kanun sil baştan yazılamaz
Bu oturumda konuşan İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü Avukat Nazan Moroğlu şöyle dedi:
“Medeni Kanun sil baştan yazılamaz, biz kadınlar Medeni Kanuna sonuna kadar sahip çıkacağız. Kanundaki eşitlik talebimiz bir demokrasi mücadelesidir; demokrasi için, laiklik için, eşitlik için el ele dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz.”
Şen: Birleşik mücadelemiz sürmeli
Kaos GL adına avukat Özlem Şen, AKP’nin 20 yıllık iktidarında LGBTİ+lara yönelik nefret politikalarına dair konuştu
“Bugün geldiğimiz noktada 6284, nafaka, LGBTİ+ların varlığı ve örgütlüğü, büyük aile buluşmalarından da güç alarak seçim beyannamelerinde hedef alınıyor. LGBTİ+ların varlığına yönelik nefret içeren her söylem, hemen ardından kadınların haklarını da hedefe alan söylemleri beraberinde getiriyor."
"Kadın ve LGBTİ+ hareketinin dayanışması, bu hareketlerin sokağa çıktığı ilk andan beri sürmekte. Türkiye'nin ikinci yüzyılında, toplumsal cinsiyet karşıtlığı söylemi üzerinden bir norm inşa edilmek isteniyorsa, birleşik mücadelemiz ve dayanışmamız da sürmeli.”
Kav: Bütünsel mücadeleyi var etmeliyiz
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, sözlerine Medeni Kanun’un öneminin diğer toplumsal meselelerle bütünselliği hakkında bir konuşma çerçevesi çizeceğini belirterek başladı:
“Medeni Kanun için mücadelemizin herkes için gerekli bir mücadele olduğunu, anayasaya yapılan saldırılarda görüyoruz. Bu bütünsellikle laikliği ve Medeni Kanun’u ele aldığımızda karşımıza çokça mücadele alanı çıkıyor: hukuk, siyaset, kültür, eğitim sanat, emek rejimi… Tüm bu alanlarda bütünsel bir mücadeleyi var etmemizden başka yolumuz yok.”
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, DEM Parti milletvekili Ceylan Akça, EHP sözcüsü Özge Akman, CHP milletvekili Sibel Suiçmez, CHP milletvekili Elvan Işık Gezmiş’in de söz aldığı Medeni Kanun için Mücadele Çalıştayı, farklı oturumlarla devam etti.
(EMK)