İstanbul Valiliği, 1 Mayıs İşçi Bayramı’nın Taksim Meydanı'nda kutlaması için Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (DİSK) yaptığı başvuruyla ilgili dün (23 Nisan) açıklama yaptı.
Gül, Taksim'in 1 Mayıs kutlamalarına kapalı olduğunu belirterek "Taksim'in dışındaki herhangi bir alanda kutlanacak. Biz nerede kutlamak istediklerine söyleyecekler. Biz de güvenlik güçlerimizle birlikte tedbir alacağız" dedi.
Oysa, Vali Gül’ün açıklamasının aksine hukuki süreci hatırlatan insan hakları savunucusu Avukat Gülizar Tuncer, “Anayasa Mahkemesi’nin verdiği bu kararlar Valilik makamı açısından da bütün diğer idari makamlar açısından da bağlayıcıdır ve toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının bu şekilde keyfi gerekçelerle engellenmesi suçtur” dedi.
“AYM kararları Valiliği de bağlar”
Vali Gül’ün açıklamasını bianet’e değerlendiren Tuncer, şunları söyledi:
“Anayasa Mahkemesi, 2013 yılı 1 Mayıs'ında Taksim'e çıkmak isterken polisin attığı gaz fişeğiyle başından vurularak ağır biçimde yaralanan Dilan Alp'le ilgili 2022 yılında verdiği ihlal kararıyla “izin verilmeyen bir alanda bile olsa barışçıl biçimde toplanma hakkının engellenemeyeceğine” hükmetmişti.”
“Anayasa Mahkemesi bu kararında yalnızca yaşama hakkı ve işkence yasağı konusunda değerlendirme yapmadı aynı zamanda toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkına ilişkin de değerlendirmede bulunarak Anayasanın 34.maddesinin ihlal edildiği sonucuna varmıştı. Kararda, izinsiz biçimde yapılsa bile barışçıl eylemlere müdahale konusunda sınırlılıklar bulunduğuna değinilerek “Demokratik bir toplumda, barışçıl yöntemlerle fikirlerini savunanlara toplantı özgürlüğü ve diğer yasal araçlarla kendilerini ifade edebilme imkânı verilmelidir. Barışçıl amaçlarla bir araya gelmiş kişilerin toplantı hakkını kullanırken kamu düzeni açısından tehlike oluşturmayan ve şiddet içermeyen davranışlarına devletin sabır ve hoşgörü göstermesi çoğulcu demokrasinin gereğidir. Toplantı veya gösteri yürüyüşüne katılanların bir kısmının şiddete başvurmaları diğerleri açısından bu hakka müdahaleyi meşru kılmaz.” tespitleri yapılmıştı.”
“Bu karardan sonra Anayasa Mahkemesi 2023 yılında DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin başvurusuyla ilgili verdiği ihlal kararında ise özellikle 1977 yılında yaşanan katliama atıfta bulunarak “Taksim meydanının emekçiler için sembolik değere sahip ortak bir hafıza alanı olduğunu” belirtmiş ve “kendisini o kültürün bir parçası olarak gören herkesin 1 Mayıs gününde Taksim Meydanı’nın ifade ettiği anlamı doğrudan tecrübe etmek ve edindiği tecrübeyi kuşaklar boyunca aktarmak için burada bulunma hakkı vardır” demiştir. Dolayısıyla bu kararların varlığına rağmen, İstanbul Valiliğinin 1 Mayısta Taksim’in bütün etkinliklere kapalı olacağını belirterek yasaklama kararını ilan etmiş olmasının keyfilikten öte bir anlam taşımadığını söylemek zorundayız.”
“Valilik açıklaması hukuksuzluğu ortaya koyuyor”
“Anayasa Mahkemesi’nin verdiği bu kararlar Valilik makamı açısından da bütün diğer idari makamlar açısından da bağlayıcıdır ve toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının bu şekilde keyfi gerekçelerle engellenmesi suçtur. Yalnızca AYM ve AHİM kararları değil, mevcut yasal ve anayasal düzenlemeler ile uluslararası hukuka göre de toplantı ve gösteri yapma hakkına yönelik bu tür yasakların hukuki bir geçerliliği yoktur, aksine bu hakkın engellenmiş olması hukuksuzluktur.
Geçmiş dönemlerde de idari makamların Covid bahanesiyle veya “kamu düzeni”, “milli güvenlik” gibi soyut gerekçelerle ya da “suç işleneceğine” dair varsayımlarla hukuka aykırı biçimde yasaklama kararları aldıklarını biliyoruz. Ancak şimdi İstanbul Valiliğinin basına verdiği demeçte “2012 yılından beri Taksim de etkinlikler yapılmıyor, bu nedenle Taksim bütün etkinliklere kapalıdır” ifadelerini kullanması bütünüyle bir keyfiliği ve hukuksuzluğu ortaya koymaktadır. Evet 2012 yılından beri yasaklıyorsunuz ama 2013 yılı ve sonraki yıllardaki 1 Mayıs yasaklarına ilişkin en başta sizin uymakla yükümlü olduğunuz kararlar var. Siz bu kararlara aykırı biçimde yasak koyarsanız, insanlar da o kararlarda açıkça ifade edildiği gibi “izin verilmeyen bir alanda bile olsa barışçıl biçimde toplanma hakkının engellenemeyeceği” düşüncesi ve kararlılığıyla yasal ve anayasal haklarını kullanarak o meydana çıkarlar.”
AYM'DEN ÖRNEK 1 MAYIS KARARI
"1 Mayıs izinsiz de olsa barışçıldı, müdahale edilmemeliydi"
(EMK)