Avrupa Yeşiller Partisi'nin (AYP) 35. Konsey toplantısı, Rusya Federasyonu ile kara sınırını paylaşan Letonya'nın başkenti Riga'da yapıldı.
3-5 Haziran 2022'de Avrupa'nın dört bir yanından Riga'ya gelen Yeşiller, dünyadaki acil sorunların üstesinden gelmek için oturumlar düzenledi, kararlar aldı. Toplantıda Türkiye'deki Yeşiller'i, Yeşil Sol Parti adına partinin eş sözcüsü de olan Ayşe Erdem temsil etti. Yeşil Sol Parti'nin toplantılarda şimdilik oy hakkı yok; ama söz hakkı var.
Toplantıda çıkan beş karar şöyle:
- Putin'in Ukrayna'ya karşı savaşı
- Daha iyi bir Avrupa inşa etmek
- Siber savaşın yasaklanması
- Yaşlıların bakımı
- Akkuyu Nükleer Santrali'nin durdurulması
Bu beş maddeden birinin Türkiye'de fay hattı üzerine kurulan Akkuyu Nükleer Santrali olması tesadüf değil. Çünkü santralin varlığı ve olası yıkımı beş ülkeyi etkileyecek: Türkiye, Yunanistan, İtalya, İspanya ve Kıbrıs.
Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Ayşe Erdem, toplantının detaylarını, Avrupa Yeşiller Partisi'nin gündemlerini ve çıkan kararları bianet'e anlattı.
Avrupa Yeşilleri uzun süreden sonra yeniden bir araya geldi. Öncelikli gündemleri neydi?
Avrupa Yeşiller Partisi'nin Konsey Toplantısı normalde iki senede bir yapılıyor; ama geçen sene pandemiden dolayı yapılamamıştı. Geçen sene de yine vakalar arttığı için iptal edildi. Bu sene toplantının Rusya ile sınırı olan Letonya'nın başkenti Riga'da yapılmasına karar verildi. Özel bir tercihti tabii bu. Pandemiden önceki toplantı da baskıcı rejiminin bir nevi protestosu olarak değerlendirilebilecek şekilde Budapeşte'de yapılmıştı.
Ukrayna işgali en önemli gündem
Avrupa Yeşilleri şu an sadece ekolojik mücadele yürütmüyor, öncelikle bunu söylemek gerekiyor. Rusya'nın Ukrayna'yı işgali en önemli gündemleri ve bunu bizler gibi işgal olarak adlandırmakla birlikte özel bir isimle çağırarak "Putin'in Savaşı" diyorlar. Haklı olarak güvenlikle ilgili büyük kaygıları var. Savaş tehdidi gündelik yaşamlarına bu kadar doğrudan dahil olduğu için adil geçişle birlikte kendilerini savunma ve güvenlik ana gündemleriydi.
Ki Yeşiller güvenlik meselesini savaşa içkin bir mesele olarak gördükleri için gündemleştirdikleri bir mesele de değildi. Yine bununla bağlantılı olarak enerji krizi ele alındı. İklim krizi ve onunla bağlantılı olarak sosyal kriz konuşuldu. Bu çok önemli, çünkü ne yazık ki Türkiye'de ekoloji mücadelesi genellikle, politika dışı bir mücadele gibi ele alınıyor. Ama Avrupa Yeşiller'i durumun böyle olmadığının son derece farkında.
Savaş gündeminden ve güvenlik kaygılarından bahsettiniz. Biraz gözlemlerinizden bahseder misiniz?
Savaşla ilgili çok usulünce kararlar aldılar ve cümleler kurdular. Ama şöyle bir cümle de kuruldu: "Barış ve güvenliği sağlamak için, Yeşiller pragmatik seçimler yapmaya hazırdır." Bu daha önce Yeşiller'den duyamayacağınız bir cümleydi. Güvenliği sağlamaya dair planları da şöyle: Sürdürülebilir bir gelecek için enerji bağımsızlığı, enerji verimliliğini artırmak ve herkese yeterli enerji için enerji tasarrufuna gitmek.
Karadağ Başbakanı Dritan Abazović
Toplantıda Karadağ Başbakanı Dritan Abazović'in varlığı tabii hepimiz için çok önemliydi. Karadağ Başbakanı. Çünkü Yeşiller olarak bizim iktidarda olduğumuz tek ülke orası. Abazović sahneye çıkınca salonda büyük bir coşku meydana geldi. Onlar tabii ki sınır olarak Rusya'ya daha yakın oldukları için güvenlik meselesi çok daha önemliydi. Ukrayna'yı desteklemek ve barışçıl ve sürdürülebilir bir gelecek için hızlandırılmış ve yeşil geçiş Abazović'in de öncelikli gündemiydi.
Kararlara geçmeden önce aslında toplantıda konuşulan gündemleri merak ediyorum. Başlıklar neydi?
2020'de Avrupa Yeşilleri'nin hem yeşil hem de kapsayıcı bir feminizm inşasına dair aldıkları kararlar var. Ve bu kararlar göstermelik değil. LGBTİ+'lar her düzeyde temsiliyet hakkına sahip. Kadın ve LGBTİ+'lar için daha fazla eşitlik, hak ve kazanımların önemi bu toplantıda da tekrar vurgulandı.
Transfeminizmin kapsayıcılığı
Bütün metinler transfeminizm perspektifiyle, çok kapsamlı bir şekilde kaleme alınmıştı. Göçmen meselesini konuşurken de, savaş ve teknoloji meselesini konuşurken de transfeminizmin önemine ve kapsayıcılığına vurgu yapıldı. Transfeminizm başlığıyla ayrı bir oturum da yapıldı.
Fransa seçimleri önemli bir gündemdi. Çünkü ilk defa ekolojistler, solcular, feministler ve LGBTİ+'lar bir araya gelerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) benzeri bir ittifak oluşturdular: Yeni Ekolojik ve Toplumsal Halk Birliği İttifakı (NUPES). İttifak sayesinde 142 sandalye kazanıldı ve bu sandalyelerin 23'ü Yeşiller'in.
Bu isimlerden biri Mélanie Vogel. Aynı zamanda Avrupa Yeşiller Partisi'nin yeni eş başkanı seçildi Vogel. Çok çarpıcı bir kadın ve bence ileride çok duyacağız ismini.
Çok önemli beş karar var ve bunlardan biri Türkiye'deki Akkuyu Termik Santrali. Kararlardan bahsedebilir miyiz?
Söylediğiniz gibi çok önemli beş karar var: Putin'in Ukrayna'ya karşı savaşına karşı politikalar üretmek, daha iyi bir Avrupa inşa etmek, siber savaşın yasaklanması, yaşlıların bakımı ve Akkuyu Nükleer Santrali'nin faaliyetlerinin durdurulması.
1. Ukrayna işgali
Ukrayna işgalini "sebepsiz saldırganlık" olarak tarif ediyor Avrupa Yeşilleri. Uluslararası hukuka aykırı olarak sivillerin hedef alındığını ve mahkûmlara kötü muamele edildiğini söyleyerek Cenevre Sözleşmesi'nin ihlali olarak tarifliyorlar işgali. Savaşla birlikte Rusya'dan gelen petrol ve gaza bağımlılığın ve enerji egemenliğinin büyük bir güven sorunu olduğu konusunda hemfikirler. Haliyle, Rusya'dan fosil yakıt alımına dair ambargo çağrısı yapıldı.
Ukrayna'nın işgali aynı zamanda gıda krizine de neden oldu. İhracatın engellenmesi için tarlaların tahrip edilmesinin insani krize sebep olacağı kaydedildi. Göçmenlerle ilgili yeni gündem ise 8 milyon Ukraynalı'nın yerinden edilmesi. Bir kez daha savaştan kurtulmaya çalışan herkesle dayanışma kararı çıktı. Ukrayna'nın Avrupa Birliği aday statüsü ve Ukrayna'nın Avrupa Birliği'ne entegrasyonunun sağlanması için çalışmalar yapmak bir diğer gündem.
2. Daha iyi bir Avrupa
İkinci karar Avrupa'nın daha güçlü, daha verimli ve bütünleşik bir hale gelmesi. Bunun için de AKK'nin (Avrupa'nın Geleceği Konferansı) güçlendirilmesi öncelikli gündem. Avrupa Yeşilleri'nin sonuna desteklediği bir proje zaten bu. Karar verme süreçlerine yurttaşların da dahil olması görüşü hakim burada.
3. Siber saldırılar
Savunma amaçlı bir siber eylemle, saldırgan eylemler arasında ayrım yapılması gerektiği vurgulandı bu kararda. Hatırlayın, Macaristan'da seçim öncesi düzenlenen siber saldırılar nedeniyle ön seçimde oy kullanma işlemleri sırasında bilgisayar sistemleri çökmüş ve oy verme işlemleri askıya alınmıştı. Yine savaş nedeniyle Ukrayna'nın en büyük operatörü "UkrTelecom" aboneleri sık sık kesintiler yaşamıştı. Türkiyeliler olarak çok farkında değiliz belki; ancak siber saldırılar özellikle Avrupa'nın en önemli gündemlerinden biri.
4. Yaşlıların bakımı
Covid-19 krizinin bir sonucu olarak Avrupa, yaşlıların bakımının özelleştirilmesinin sonuçları ile karşı karşıya kaldı. Yaşlılar (65+) yatılı bakım evlerinde odalarına kilitlendi ve aile üyelerinin onları ziyaret etmesine dahi izin verilmedi. Milyonlarca yaşlı, bakıcılardan, evde profesyonel ve resmi olmayan bakımdan yoksun bırakıldı.
Bu karardaki en önemli madde şuydu bence: Yaşlı insanlara saygı ve onların onurlu bir yaşam sürme hakları. Şöyle denildi kararda: 'Biz Yeşiller, yaşlıların kendi kaderini tayin hakkını teşvik etmek istiyoruz.' Bu karara bir de yaşlı insanların anadillerinde bakım hizmeti alabilmeleri şerhi düşüldü.
Akkuyu Termik Santrali'nin yukarıdan görüntüsü. (Fotoğraf: AA)
5. Akkuyu Nükleer Santrali'nin durdurulması
Akkuyu Nükleer Santrali, büyük bir tektonik fay hattı üzerinde bulunuyor. Akkuyu-Mersin bölgesi özellikle depremlere maruz kalıyor ve bölgede defalarca Richter ölçeğinde 6'nın üzerinde depremler yaşandığı biliniyor. Buradaki en önemli gündem olası bir nükleer bir kaza durumunda sadece Akkuyu bölgesinin değil, Kıbrıs, Yunanistan Oniki Adalar bölgesi ve tüm Güneydoğu Akdeniz bölgesinin tehlikeye gireceği idi. Ve termik santralin yüzde 51'inin Rus inşaat şirketi Rosatom'a ait olması.
Rosatom ile iş birliğinin aşamalı olarak sona erdirilmesi ve Akkuyu Nükleer Santrali'nin inşasını durdurması için Türkiye üzerinde daha fazla baskı oluşturulması buradaki en önemli karardı.
Toplantıda ayrıca Türkiye'de Gezi Direnişi'nden itibaren devam eden çevresel seferberlik direnişlerinin suç faaliyeti kapsamına alınması konuşuldu ve çevre aktivistlerinin gözaltına alınıp, tutuklanması gündem edildi. Umarım bir sonraki toplantıda alınan bir bu kadar doğru kararla yolumuza devam ederiz.
(TY)