Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Avrupa Parlamentosu (AP) genel kurul oturumunda, Türkiye’de görevden alınan ve yerlerine kayyum atanan belediye başkanlarının durumu ve insan hakları alanında yaşanan son gelişmeler tartışıldı.
Siyasi gruplar tarafından ortak hazırlanan ve genel kurulda tartışılarak kabul edilen bir kararda, cezaevindeki muhalif siyasetçilerin serbest bırakılması çağrısı yapıldı.
“Kayyum atamaları keyfi”
Parlamento’daki Avrupa Birleşik Solu/Kuzey Yeşilleri Grubu (GUE/NGL) fraksiyonun sunduğu taslağa dayanan ve “Türkiye'deki Duruma, Özellikle de Seçilen Belediye Başkanlarının Görevlerinden Uzaklaştırmalarına dair” başlığı taşıyan kararda, hükümete bazı öneriler de sunuldu.
Kararda kayyum atamaları “keyfi bir eylem“ olarak değerlendirildi ve yerlerine kayyum atanan seçilmişlerin görevlerine iade edilmesi istendi.
Aynı şekilde görüşlerini ifade ettikleri için gözaltına alınan muhalefet mensubu kişilerin derhal ve şartsız serbest bırakılması ve haklarındaki suçlamaların düşürülmesi istendi.
Kayyum atamaları eleştirildi
AP genel kurul oturumundaki tartışmada söz alan parlamenterlerin hemen hemen tamamı, kayyum atamalarını sert bir şekilde eleştiren konuşmalar yaparken, başta HDP’nin önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş olmak üzere Türkiye’de çok sayıda siyasetçi, gazeteci, akademisyen ve sivil toplum örgütü temsilcisinin cezaevinde olmasına tepki gösterdi.
“Yerel demokrasiye zarar veriyor”
Tartışmanın sonunda söz alan AB Komisyonu Temsilcisi Marianne Thyssen, kayyum atamalarının Türkiye’deki yerel demokrasiye zarar verdiğini belirtti.
Thyssen, kayyum atamalarıyla seçmen iradesinin hiçe sayıldığını ifade etti ve AB’nin gelişmeleri kaygıyla izlediğini söyledi.
AB Temsilcisi Thyssen, “Türkiye’nin terörle mücadele hakkı meşru ve biz buna saygı gösteriyoruz, ancak terörle mücadele edilirken, temel insan haklarına ve hukuk devletine saygı ilkesi ihlal edilmemeli” dedi.
Kaftancıoğlu ve Demirtaş gündeme geldi
AP genel kuruldaki tartışmayla ilgili olarak ortak hazırlanan karar tasarısında da, kayyum atamalarıyla birlikte, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na verilen mahkûmiyet ve AİHM kararına rağmen Demirtaş’ın serbest bırakılmaması eleştirildi ve AB’nin Türkiye’deki insan hakları ihlallerinin yakın takipçisi olması istendi.
Demirel: “Türkiye’de kadın cinayetleri işleniyor”
Avrupa Parlamentosu milletvekili Özlem Alev Demirel karar metni dolayısıyla parlamentoda yaptığı konuşmada, Türkiye’deki demokratik muhalefet üzerindeki baskıların sona ermesi için duyarlılığın sürdürülmesi gerektiğini belirttikten sonra, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin dünyada en çok kadın cinayetlerinin gerçekleştiği, dini kurumlardaki çocuk tecavüzleri vakalarının arttığı, işyeri kazaları olarak ifade edilen isçi cinayetlerinin oldukça yaygın olduğu, sendikalaşmak isteyen örgütsüz isçilerin ve sendikaların kendileri üzerindeki baskıların yoğun olduğu ülkelerden biri olduğunu biliyor muydunuz?”
“Politikamızı değiştirmek zorundayız”
Türkiye’de Erdoğan iktidarının baskıları artırmasının bir güç belirtisi değil, zayıflama göstergesi olduğunu belirten Demirel, “Türkiye ciddi bir ekonomik kriz yasamakta. Buna simdi de politik kriz göstergeleri eklenmekte. İktidarını korumayı her şeyin önüne koyan bir yönetimin bulunduğu bir ülkede, birbirini besleyen bu bilesim son derece kaygı vericidir.
"O nedenle bizler, Türkiye‘deki gelişmeleri daha yakından takip etmek, demokratik muhalefet ile daha etkin bir dayanışma içerisinde olmak zorundayız. Fakat, öncelikle kendimizde başlamalıyız: Politikamızı değiştirmek zorundayız ve ikiyüzlülüğe bir son vermeliyiz. Örneğin Türkiye ile yapılan mülteci anlaşmasını iptal etmeliyiz. Savaştan, baskılardan kaçmak isteyen insanların varlığı bir gerçektir çünkü.” (EMK)