"Çocuklarımıza tevhid inancımıza aykırı bilgiler vermek ve ateizm gibi konulardan bahsederek çocuklarımızın kafasını bulandırmak" "suçlamasıyla" hakkında soruşturma başlatılan felsefe öğretmeni Adnan Marangoz'a öğrencilerinden destek geldi.
bianet'e öğretmenlerine destek amacıyla mesaj gönderen İstanbul Ataşehir Nuri Cıngıllıoğlu Lisesi öğrencilerinden 18 yaşındaki Ahmet Özgür Gençkurt, Ozan Acıpınar ve Edanur Yılmaz, öğretmenleri Adnan Marangoz sayesinde dünyaya farklı baktıklarını, öğretmenlerinden son derece memnun olduklarını ve onun katkısıyla felsefeyi sevdiklerini ifade ettiler.
Mehmet Salim Şirin adlı bir felsefe öğretmeni de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e mektup* yazarak Adnan Marangoz hakkında başlatılan soruşturmanın ifade özgürlüğü ve eğitim hakkı önünde engel teşkil ettiğini söyledi.
"Öğretmen idealini onun sayesinde tanıdık"
Ahmet Özgür Gençkurt, Adnan Marangoz hakkında başlatılan soruşturmanın kendilerini üzdüğünü belirterek, öğretmen idealini Marangoz sayesinde tanıdıklarını söyledi.
"Felsefe gerçekliğin sorgulanmasıdır. Bu cesareti bilinçle temsil eden insanların canını sıkmaya çalışanlara karşı bir kutup olmak gerekir.
"Biz felsefenin itibarını korumak ve önemini güncel tutmak isteyen öğrenciler olarak felsefe öğretmenimize yapılanlara sessiz kalmayacağız. Felsefenin ve yaşamın önemini kavramış bütün insanları dayanışmaya çağırıyoruz. Bu dünyada güzellik istiyorsak önce bilinçli şekilde düşüneceğiz, sonra deneyeceğiz."
"Felsefe bizim denizimiz"
Marangoz'un her dersinin yeni keşiflerle dolu olduğunu dile getiren Ozan Acıpınar, düşünerek ve sorgulayarak öğrenmeyi keşfettiğini ifade ediyor ve bir hikayeye atıfta bulunuyor.
"Sahil şeridi boyunca karaya vurmuştur denizyıldızları, nerdeyse ölmek üzereler ve bir adam koca sahilde deniz yıldızlarını denize atmaya çalışıyor. Büyük bir çaba harcıyor, hepsini kurtaramayacağının farkında ama şunu da çok iyi biliyor ki kurtarabildikleri yaşamaya devam edecek.
"Felsefe bizim denizimiz hayatta yaşam alanımız ve bizler denizyıldızıyız herkesin başka bir atanı var denize bizim ise öğretmenimiz var. Birçok derse girdim liseye kadar ama hiçbiri bana felsefenin kattığını katmadı.
"Bunun nedeni felsefe dışındaki derslerin hayatın bazı yerlerinde ihtiyaç duyulanı anlatması bana ama felsefe hayatın ta kendisini anlattı. Öğretmenimiz de hayatı yani felsefeyi anlatmak dışında hiçbir şey anlatmadı.
"Felsefe sormayı öğretiyor"
Edanur Yılmaz ise Adnan hoca sayesinde son bir senede hayatının değiştiğini söylüyor.
"Otobüste birine yer verirken bunun özgürlük mü zorunluluk mu olduğunu, ailemin düşünce yapısını beni nasıl etkilediğini düşünmeye başladım.
"Felsefe öyle bir şey ki kendini ilk olarak bir probleme çözüm aradığınızda gösteriyor. Çünkü size aklınıza gelebilecek her soruyu, kıyıdaki, dipteki, uçtaki, berideki, gerideki her soruyu merakla sormayı öğretir.
"Bunu yapabildiğiniz sürece cevaba yaklaşırsınız ve ne ben ne de arkadaşlarım bizi bu kadar cevaba yaklaştıran felsefenin ve hocamızın böylesine bir suçlamayla karşı karşıya bırakılmasından büyük rahatsızlık duyuyoruz."
"Laf oyunu"
Adnan Marangoz, bianet'e yaptığı açıklamada soruşturma konusunda bir gelişme olmadığını, kendisine verilen destek nedeniyle son derece mutlu olduğunu ifade ederek, kendisine karşı okulda bir grup öğrenci ve yönetim tarafından mobbing uygulandığını söyledi.
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nden basına yapılan açıklamada olayın soruşturma değil inceleme olduğunun açıklandığını belirten Marangoz, ancak bunu "laf oyunu" olarak değerlendiriyor.
"Soruşturmayı yürüten Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Soruşturma Bölümü Şube Müdürü Mahmut Bayram bianet'e yaptığı açıklamada soruşturmanın devam ettiğini ve bilgi veremeyeceğini söyleyerek hakkımda soruşturma açıldığını doğrulamıştı."
Adnan Marangoz'un yaşadıkları
Kendisi hakkında okulda organize şekilde yıldırma politikası uygulandığını söyleyen Marangoz, yaşadıklarını şöyle özetledi:
"Geçen sene Van depremzedesi bir kız çocuk okulumuzda misafir öğrenciydi. Sınıfta Ahmet Kaya dinlediği gerekçesiyle diğer arkadaşlarının tacizine uğradı. Bu çocuğu burada istemeyiz diye kampanya başlattılar. Ben de çocuklara herkesin anayasal güvence altında olduğunu, yaptıklarının ağır bir suç olduğunu anlatmaya çalıştım. Ancak fark ettim ki okul idaresi de kampanya yürüten çocukların arkasında.
"Bir günde en fazla iki sınav yapılabilecekken üç sınava sokuluyordu. Bir matematik öğretmeni derse girdiğinde 'Bu kız buradayken benim midem bulanıyor' dedi. Bunlar açık tahrik. Sonunda idare çocuğun okuldan alınmasına karar verince ben Eğitim-Sen'in iş yeri temsilcisi olarak itiraz ettim. Fakat işe yaramadı ve çocuk başka okula gönderildi.
"Ardından bu kıza karşı kampanya yapan öğrenciler benim hakkımda kampanya başlattılar. Yaptıklarının suç olmasına karşın çocuklarla konuştum ve ikna etmek noktasında başarılı oldum, sınıfın büyük çoğunluğunu kazandım.
"Ancak kışkırtmalar devam edince üç ayrı eylemle ilgili üç ayrı disiplin dilekçesi verdim. Ancak okul idaresi öğretmeni tehdit, çağrı yaparak sınıfı toplu olarak terk etmek, toplu kopya gibi okuldan uzaklaştırma gerektirecek ağır suçlar olmasına rağmen disiplin dilekçelerimi işleme koymadı.
"Bunun üstüne disiplin dilekçesi verdiğim üç öğrenci benim peygambere hakaret ettiğim, PKK propagandası yapanlara destek verdiğim, öğrenciler arasında ayrım yaptığım gibi iddialarla şikayette bulundu. Hakkımda soruşturma başlatıldı. Pek çok öğretmen ve öğrenciyle görüşüldü. Fakat bu iddialarla ilgili hiçbir delil bulunmadı. Bu süreç iki-üç ay sürdükten sonra soruşturmaya gerek olmadığı belirtildi.
"Bu arada tehdit telefonları aldım. Onun mahkemesi sürüyor. Tehdit eden kişi tespit edildi ancak ilk mahkemeye gelmedi ama ikinci mahkemeye polis zoruyla getirilecek.
İdare bağlantılı sivil bir kişi olduğu anlaşıldı.
"Sınıftan rızası dışında öğrenci çıkartmak, bir öğrenciye 'Siz Ogün Samastsınız' dediğim iddiasıyla maaş kesintisi ve kınama cezası aldım. Ancak iki iddia da kesinlikle doğru değil. Ben dersi sabote eden öğrencilere yoklamayı aldıktan sonra 'dersi dinlemeyecekseniz çıkabilirsiniz' dedim. Kimseye Samastsın falan demedim. Bu olayı da mahkemeye taşıyacağım.
"Şimdi de kopya çeken öğrencilerle ilgili işlem yaparken üç öğrenciye sıfır verdiğim için soruşturma başlattılar. Bana "Neden sınavı tekrarlamayıp sıfır verdin" diye soruyorlar. Organize şekilde mobbing uygulamasıyla karşı karşıyayım." (EKN)
* Mehmet Salim Şirin'in Abdullah Gül'e yazdığı mektup için tıklayınız