Düzenleme yeni değil
Akad, ordudaki bu tür düzenlemelerin yeni olmadığını, ordudaki reform girişimlerinin 1990'lara uzandığını söyledi.
Akad'a göre, profesyonelliğe yönelen ordunun asker sayısını azaltması askeri harcamalara yansımayacak; "Çünkü bu orduda askerlere ayrılan masraflar zaten çok az. Esas masraf teknik yatırıma, teknolojik donanıma gidiyor."
"Düzenleme yeniden yapılanmayla değil, tehdit algılamasıyla ilgili" diyen Akad, ordunun on yıl önce küçük ve hareketli birliklere sahip olduğunu, bu düzenlemenin kısa dönemde bir tehdit algılaması olmamasıyla ilişkilendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Akad, "Ayrıca, artık profesyonel askerler artıyor. Dolayısıyla, profesyonellik arttıkça diğer er ihtiyacı da azalacak" diye konuştu.
"Askeri harcamalar azalmayıp artacak"
Yazar Serdar Şen de, yeni düzenleme ile asker sayısının azaltılmasıyla yaratılacak tasarrufun yüksek olmayacağını, askeri harcamaların da azalmak bir yana daha da artacağı düşüncesinde.
Şen, ordu ile hükümet arasında alınan son kararda tam bir eşgüdümün olmadığına dikkat çekti.
"Ordudaki yeniden yapılanma çalışmalarının 1985'e kadar uzandığını, 1985'den bu yana orduda profesyonelleşmeye yönelik adımlar atıldığını" hatırlatan Şen, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ordudaki bu yönelimde dış faktörler kadar iç faktörler de etkili. Toplumda zaten bedelli askerliğe yönelik eleştiriler vardı. Hükümetin beklentisi, bedelli askerlik üzerinden para girdisi sağlamaktı ancak, ordu daha eşitlikçi bir karar aldı." (HA/BB/NK)