Genelkurmay Başkanlığı Albay Dursun Çiçek'le ilgili "İrticayla Mücadele Eylem Planı" kapsamındaki soruşturmanın yeniden başladığını duyurdu.
Genelkurmay dün akşam saatlerinde İnternet sitesinden yaptığı açıklamada, daha önce verilen "kovuşturmaya yer yoktur" kararının "söz konusu belgenin ıslak imzalı aslının mevcudiyeti iddialarını doğrulayabilecek bazı delillerin elde edilmesi nedeniyle" kaldırıldığını bildirdi.
Açıklamaya göre, askeri savcılık dün Çiçek'in tutuklanmasını istedi, ancak askeri mahkeme bu talebi reddetti.
Jandarma Kriminal Laboratuarı'nın incelemesi sonucu hazırlanan rapor, imzanın Çiçek'e ait olduğunu saptamıştı. Daha önce, Adli Tıp Kurumu dörde karşı yedi oyla imzanın Çiçek'e ait olduğu yönünde rapor vermişti.
"Kağıt parçası" artık "belge"
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, geçen yıl 26 Haziran'da yaptığı basın toplantısında, Çiçek'in imzasının olduğu belgeyle ilgili "kağıt parçası" demişti.
Ancak dünkü açıklamada, Genelkurmay tırnak içinde "belge" sözcüğünü kullandı.
Açıklamada Genelkurmay, Başbuğ'un aynı konuşmadaki "Kovuşturmaya yer olmadığı kararı kesin değildir. Biz hukuk devletiyiz. Hukuk devleti ilkelerine de sadığız. Bu belgenin doğru olduğuna ilişkin yeni delil, bilgi, emare vs. çıkarsa elbette bu soruşturma tekrar açılabilir" sözlerine yer verdi.
Haziran 2009'dan bugüne neler oldu?
Taraf gazetesi, 12 Haziran'da Ergenekon soruşturması kapsamına giren belgeyi "AKP'yi ve Gülen'i Bitirme Planı" başlığıyla, manşetten duyurdu. Fotokopi olan belgede Albay Dursun Çiçek'in imzası olduğu bilgisini verdi.
24 Haziran'da askeri savcılık kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi.
Başbuğ 26 haziran'da "kağıt parçası" dediği açıklamasını yaptı.
Çiçek 30 Haziran'da İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandı; ancak bir gün sonra salıverildi.
30 Eylül'de savcılara ulaşan ihbar mektubunda, belgenin aslını da gönderen bir subay, Başbuğ'un bu toplantıyı, belgenin aslının Genelkurmay'da var olmadığına kanaat getirdikten sonra yaptığını söyledi.
Adli Tıp Kurumu 19 Ekim'de belgenin aslındaki imzanın Çiçek'e ait olduğu yönünde rapor verdi.
26 Ekim'de Genelkurmay yeniden soruşturma başlattı.
16 Şubat'ta İstanbul'daki savcılık belgeleri Genelkurmay Askeri Savcılığı'na gönderdi.
Jandarma Kriminal Laboratuarı'nın raporunun ardından 1 Mart'ta askeri savcılık Çiçek'in tutuklanmasını istedi; askeri mahkeme bu talebi reddetti. (BB-TK)