Üç büyük dinde kutsallığı, çoğalmayı, bereketi ve kurtuluşu simgeleyen “Ashura” (Aşura/aşure) hicri takvime göre muharrem ayının onuncu günüdür ve Yakup peygamber de oğlu Yusuf’a bu gün kavuşmuştur. Aşure aynı zamanda Nuh Tufanı’ndan sağ kalanların, gemide kalan tahılları karıştırarak pişirdikleri tatlı bir yiyecektir.
İlk kez 2004'te 14. İstanbul Tiyatro Festivali'nde sahnelenen oyunun yaratıcılarına göre, “Ashura”, yüzlerce yıldır Anadolu topraklarında “homojen” bir toplum yaratma adına zorunlu göçe maruz kalan ve oradan oraya savrulan insanların dillerini ve dinlerini anlatıyor. Bu insanların göç yollarında, 12 dilde söylediği 25 şarkı da oyunda yer alıyor.
Ashura'nın müzikli kumpanyası,göçe zorlanan bütün insanların dilinde türküler, öyküler, anlar getiriyor sahneye: Türkçe, Arapça, Ermenice, Lazca, Yunanca, Rumca, Süryanice, Kürtçe, Pontus, Sefarad dilinde türküler, ilahiler ve ağıtlar yakılıyor.
"Bizim ashura" diyorlar, "yüzlerce yıldır yok edilen 'ötekiler' için yazılan bir taziye. Yüzlerce yılda oluşan sözlü bir miras ile resmi tarih bilgisinin müzik-tiyatro tanımı içinde yeniden sorgulanması."
Ashura, üç yıldır yurtdışında önemli festivallerde sahnelendi ve seyircilerle eleştirmenler tarafından ilgiyle karşılandı. (YK/TK)
Ashura
9- 24 Ocak 2008 garajistanbul
Konsept ve Kurgu: Mustafa Avkıran Yönetim: Mustafa Avkıran, Övül Avkıran Müzik Tasarımı: İhsan Kılavuz, Sema Sahne Kostüm Tasarımı: Ali Cem Köroğlu Işık Tasarımı: Yüksel Aymaz Oyuncular: Övül Avkıran, Mustafa Avkıran, Sema, İhsan Kılavuz, Harun Ateş Perküsyon: Engin Yörükoğlu, Umut Pelit Klarnet: Selim Sesler, Andreas Dormann Viyolonsel: Çağlayan Çetin Kontrbas: Selahattin Yazıcıoğlu.