10 Ekim Ankara katliamına ilişkin dava dosyasına ait 9 klasörün, mahkemenin davada karar verdiği tarihten bir buçuk yıl sonra “kimliği tespit edilemeyen kişi” tarafından Ankara Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu’na bırakıldığı ortaya çıktı.
Klasörlerdeki belgelere göre, katliamı gerçekleştiren intihar bombacılarına Ankara’ya kadar eskortluk yapan Yakup Şahin, Gaziantep’teki bir gübre bayiinden iki ton 33 Nitrat almaya çalıştı ancak kimliği istenince vazgeçti.
Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre, şüphelenen gübre satıcısı durumu Emniyet’e bildirdi. Kamera kayıtlarından şüpheli tespit edildi, ama hakkında işlem yapılmadı.
Müşteki avukatlarından Murat Kemal Gündüz, klasörlerden çıkan belgelerden 10 Ekim katliamından 10 gün önce IŞİD üyelerinin saldırı hazırlığının tespit edildiğini belirterek belgeleri saklayan savcı hakkında da HSK’ya suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.
Süreç nasıl işledi?
10 Ekim 2015 tarihli katliamdan önce, 30 Eylül 2015, saat 17.45’te Nizip Emniyet Müdürlüğü’nü arayan bir kişi, “Fıstık hali karşısında Özdemir Tarım İlaç Bayisiyim. Terör olayları ile ilgili olarak Nizip’te bir istihbarat var mı? Az önce şüpheli bir şahıs benden gübre istedi. ‘33 Nitrat gübreyi zimmetle satmak zorundayız’ dedim. Bunu söyleyince iki kişi, almadan ayrıldılar” dedi.
İhbarı değerlendiren Nizip Başsavcılığı’nın talimatı üzerine Nizip Emniyeti TEM Amirliği ekipleri, 30 Eylül 2015’te gübre bayisine giderek kamera kayıtlarından IŞİD şüphelisini tespit etti.
İşyeri sahibi ile de konuşan polisler, buna ilişkin tutanak tuttu. Tutanağa göre, 30 Eylül akşam saatlerinde işyerine 27 Z plakalı beyaz renkli bir araç ile gelen bir erkek şahıs, 33 Nitrat ibareli gübreden iki ton alacağını söyledi. Araç kiralamaya giden şahıs, kısa bir süre sonra beyaz renkli Ford Transit marka kamyonet ile geri geldi ve 2 bin lira tutan gübrenin parasını işyeri sahibine teslim etti. İşyeri sahibi, bu satışı kayda girmek için şüphelinin kimliğini istediğinde şahıs üzerinde kimliğinin olmadığını ifade ederek işyerinden ayrıldı. Gelenlerin çiftçiye benzemediğini gören işyeri sahibi de durumdan şüphelenerek polise ihbarda bulundu.
Antep TEM’e bildirildi
Nizip Emniyet Müdürlüğü, gübre bayisinin kamera kayıtlarından yaptığı incelemede gelen şahıslardan birinin Yakup Şahin olduğunu tespit etti. Aracın Şahin’in kız kardeşine ait olduğunu belirledi. İhbarı yapan M.Ç. adlı kişinin de ifadesi 2 Ekim 2015’te Nizip Tem Amirliği’nde alındı.
Nizip Emniyet Müdürlüğü, bu durumu 2 Eylül 2015’te Gaziantep Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Büro Amirliği’ne yazı ile bildirdi. Yazıda, gerekli araştırmaların yapılması istendi. Ancak bu araştırma yapılmadı.
Antep’te örgütlenen Yunus Durmaz liderliğindeki IŞİD hücresi, patlayıcı maddeleri başka bir yerden temin ettikten sonra Nizip’teki bir depoda sakladı. İki intihar bombacısının Ankara’ya getiren aracın eskortluğunu da Emniyet’in kimliğini bildiği Yakup Şahin yaptı.
Savcının eski dolabında bulundu iddiası
Bütün bu bilgilerin içinde yer aldığı klasörlerin “Terör Suçları Bürosu'na kimseye haber verilmeden bırakıldığı” belirtiliyor.
Evrensel Gazetesi’nde yer alan habere göre, dosyalar soruşturma savcılarından birinin eskiden kullandığı odadaki dolapta bulundu.
İhbarın akıbeti sorulacak
Öte yandan 10 Ekim katliamı davasının ana dosyasından ayrılan ve 16 firari sanık ile Erman Ekici hakkında görülen davanın duruşması da dün (21 Kasım) görüldü.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, IŞİD sanığı Erman Ekici'nin avukatı Heyyam Fidan hakkında mahkemedeki IŞİD lideri ve IŞİD savunmasından kaynaklı suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
Mahkeme ayrıca, firari sanıkların bir kısmının ödül listesinde yer alması nedeniyle yazılan müzekkerenin akıbetinin sorulmasına, Ebu Talha kod adını kullandığı belirtilen Talip Akkurt hakkında bilgi istenmesine, Hülya Demir, Şengül Büyükçelebi, Ayşenur İnci ve Demet Taşer'in tanık olarak SEGBİS ile dinlenmesine, Hülya Balı'nın ifadesi sırasındaki fotoğraf teşhislerinin istenmesine, Suriye'de yakalanan IŞİD'liler arasında sanıkların olup olmadığının TEM Daire Başkanlığı’na sorulmasına, gübrecinin katliamdan 10 gün önce yaptığı ihbarın akıbetinin sorulması için Nizip Cumhuriyet Savcılığı ve Antep Emniyet Müdürlüğü’ne akıbetleri konusunda ayrı ayrı müzekkere yazılmasına, İlhami Balı hakkındaki dosyaların Kilis Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan istenmesine kara verdi.
Bir sonraki duruşma 13 Şubat 2020’de görülecek.
10 Ekim Ankara katliamı davası Saldırıyla ilgili iddianame 13 Temmuz 2016'da kabul edildi. 36 kişi hakkında dava açan savcılığın iddianamesinde, saldırı talimatını, İslam Devleti (IŞİD) Türkiye sorumlusu İlhami Balı'nın verdiği ifade edildi. İddianamede, 33 kişinin öldürüldüğü Suruç saldırısını da aynı kişilerin organize ettiği belirtildi. Balı'nın da aralarında bulunduğu 14 sanık hakkında "birden çok kasten öldürme" suçundan 100'er kez ağırlaştırılmış müebbet, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan birer kez ağırlaştırılmış müebbet ile kasten öldürmeye teşebbüs etmek suçlarından 5 bin 83 yıldan 7 bin 820 yıla kadar hapis cezaları istendi. Davanın ilk duruşması katliamdan bir yıl sonra; 7 Kasım 2016'da Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Katliamda yaralanan 397 kişinin de müşteki sıfatıyla dahil olduğu davanın bugüne kadar beş duruşması görüldü. 25 Eylül'de görülen son duruşmada mağdur avukatlarından Zinet Özçelik, ambulansların patlamadan sonraki hareketlerini ve nerede olduklarını gösteren CPS raporlarını incelediklerini; 11 ambulansın hiç hasta almadığını, dokuzunun da yarım saat sonra olay yerine geldiğini söyledi. 19'u tutuklu, 17'si firari 36 sanığın yargılandığı davanın altıncı duruşması 22-23 Kasım tarihlerinde görüldü. Davanın son duruşması, 3 Ağustos 2018'de görüldü. Mahkeme, 36 sanık arasındaki tutuklu 19 kişiye 7 buçuk yıl ve 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen sürede hapis cezası verdi. Kısıtlılık kararı ve birçok eksiğin olduğu soruşturma aşaması sonucunda hazırlanan iddianame, dava boyunca eleştirilere neden olmuştu. |
(TP)