*Fotoğraflar: MA
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve sağlık meslek örgütleri, Ankara Anıt Park'ta “Emek Bizim Söz Bizim Sağlık Hepimizin” sloganıyla "Beyaz Miting" düzenledi.
Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya ulaşan hekimler ve sağlık emekçileri, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, hiçbir yere gitmiyoruz”, “Direne direne kazanacağız” sloganlarıyla miting alana girdi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Dişhekimleri Birliği (TDB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık-İş), Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (Tüm Rad-Der), Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHUDER), Veteriner Hekimler Derneği (VHD), Tarım Orman Çevre ve Hayvancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası (Tarım Orkam-Sen) ile Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS) temsilcileri konuşma yaptı.
Korur- Fincancı: Taleplerimiz bizim, sizin, hepimizin
TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, aylardır alanlarda “Emek Bizim, Söz Bizim” diye haykırdıklarını söyledi: “Emeğimizi değersizleştirenlere karşı, bizi küçücük poliklinik odalarına sıkıştırıp birbirimizden ayıranlara, performansa mecbur edip yoksullaştıranlara, sağlıkta dönüşümün tahrip ettiği sağlığımızın günah keçisi yapanlara, bitmeyen günlere hapsedip tüketerek kamyon altına sürenlere inat değerimizin farkındayız."
“Taleplerimiz bizim, sizin, hepimizin" diyen Korur-Fincancı, şöyle konuştu: "Toplumda sağlıksızlık üreten ne varsa, ona karşı mücadelemiz. Savaşlara, adaletsizliğe, baskılara, zulme, açlığa, yoksulluğa, bu gezegeni daha fazla kar uğruna tüketim nesnesi görenlere, yaşamlarımızı tüketenlere, umutlarımızı hapsedenlere karşı. Bizi emeğimize yabancılaştıranlara, parçalayıp bölerek yönetmeye çalışanlara, birbirimize düşmanlaştıranlara, yalnızlaştırıp yarıştıranlara, kölelik koşullarını dayatanlara karşı emeğimizden, birlikte değiştirebilmekten aldığımız güçle buradayız.”
"5 dakikada 1 muayene olmaz"
Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası: "Aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarının ücretli izin hakkı yoktu ve hala yok. Aile hekimleri ve Aile Sağlığı çalışanlarının ücretli yıllık izin hakkı olmadığı gibi hastalık durumlarında da raporlu olduklarında eğer yerlerine vekalet edecek başka hekim veya aile sağlığı çalışanı bulamazlarsa maaşlarından yüzde 50 kesinti yapılıyor.
"Sağlıkta şiddeti engellemek için etkin, caydırıcı, yasa ve önlemler istedik değişen bir şey yok, aile hekimliği ceza yönetmeliği geri çekilsin dedik değişen bir şey yok. İnsanca ve güvenli çalışma ortamları istedik değişen bir şey yok. 5 dakikada 1 muayene olmaz dedik değişen bir şey yok. Taleplerimiz yerine gelene kadar susmuyoruz."
SES: Sağlık sistemi tıkandı
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES): Sağlığı bir meta, hastaneleri işletme, hastaları müşteri ve sağlık çalışanlarını köle olarak gören sistemin hayata geçirdiği sağlıkta dönüşüm programı ile biz sağlık emekçilerinin emeği ucuzlatılmış, çalışma koşulları kötüleşmiş halkın sağlık hakkı elinden alınmış, gelinen aşamada sağlık sistemi tıkanmış ve işlemez hale gelmiştir.
"Siyasal iktidar; sağlık ve sosyal hizmetlerini üreten emekçilerin haklarını görmezden gelmekte, tercihini her zaman olduğu gibi sermayeden yana kullanmaktadır ve bu yüzden tüm toplumsal kesimler gibi bizler de artık geçinemiyoruz. İnsanca yaşayacak ücret istiyoruz! Sağlığa ayrılan bütçe artırılmalı, aylıklarımız insanca yaşanabilir, emekliliğe yansıyacak tek ödeme olmalıdır."
Tarım Orkam Sen: Veterinlerin yıpranma payını aldılar
Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası (Tarım Orkam Sen): "Veteriner Hekimler, diğer tüm sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu ve şikâyet ettiği koşullara da muhataptırlar.
"2008 yılında fiili hizmet zammı/yıpranma payı AKP hükümetince haksız olarak elimizden alınmıştır. Fiili hizmet /yıpranma payı hakkımızın kamu ve özel sektör çalışanları için geri verilmesini istiyoruz."
SHUDER: Sağlık çalışanı görülmüyoruz
Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHUDER): "Sosyal hizmet uzmanları, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre sağlık hizmetleri sınıfında yer almasına, YÖK tarafından sağlık bilimleri lisansiyeri olarak tanımlanmasına ve sağlığın evrensel tanımında yer almasına rağmen bu kanunda sağlık meslek mensubu olarak görülmüyor.
" Herkese eşit, ulaşılabilir, sürdürülebilir ve ücretsiz bir sağlık ve sosyal hizmet hakkının savunucuları olarak, sağlığa bütüncül bakılmasını, sağlık hizmetinin de bütüncül sunulmasını istiyoruz."
"Radyoloji teknikerlerine borç çıkardılar"
Tüm Radyoloji Teknisyen ve Teknikerleri Derneği: Pandemi sürecinde görüntüleme hizmetlerinde büyük bir özveri ile çalışan radyoloji teknisyenleri ekonomik ve özlük haklarında iyileştirme beklerken bizatihi sağlık bakanlığı tarafından acil servislerde nöbet tutan radyoloji teknisyenlerine geriye yönelik 40-50 bin TL ye varan borçlar çıkarıldı ve balkondan alkışladıkları radyoloji teknisyenleri hacizlerle karşıya kaldı.
"Radyoloji teknisyenlerine yönelik haciz uygulaması insani olmadığı gibi hukuki de değildi. Sağlık Bakanlığının bu uygulamadan derhal vazgeçmesini istiyoruz. Bu ülkede sağlık alanında Kocaman bir sorun daha var. Bu sorun Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’dır."
Dev Sağlık İş: Emeğimizin karşılığını istiyoruz
Dev Sağlık İş: Kamu hastanelerindeki sağlık işçileri olarak emeğimizin karşılığını istiyor, sağlık hizmetinde biz de varız diyoruz! Bizler sağlık işçileri olarak yok sayılmak, görmezden gelinmek istemiyoruz. Sağlık hizmeti ekip işidir, bu ekibin bozulmasına izin vermeyeceğiz! Ama artık yeter! Yok sayılanlar kendisini var edecek! Sağlık işçileri yok sayılmaya ve sefalet ücretlerine razı olmayacak."
Konuşmaların ardından Kardeş Türküler sahne aldı. Miting halayların ardından sloganlarla sona erdi.
İmza linki: Sağlığımız İçin Hekimlere Kulak Verin
Talepler
Hekimler ve sağlık emekçileri yaklaşık bir yıldır eylem yapıyor. İktidardan bir an önce yerine getirilmesini istedikleri 10 acil talepleri var:
1.Sağlık sisteminin temelini koruyucu sağlık hizmetleri oluşturmalı!
Birinci basamak sağlık hizmetleri güçlendirilmeli, hastalık değil, hastalanmama üzerine kurulu politikalara öncelik verilmelidir. Sağlık sisteminin temelini birinci basamak sağlık hizmetleri oluşturmalı, basamaklı bir sağlık sistemi modeline geçilmelidir.
2. Beş dakikada sağlık olmaz!
Hekimlerin hastalarına yeterli süre ayırmalarını sağlayacak uygun çalışma koşulları sağlanmalı; nüfus başına hekim ve sağlık çalışanı sayısı nitelikli sağlık hizmeti için gerekli ve yeterli düzeye getirilmelidir.
3. Şehir-şirket hastaneleri politikasından vazgeçilmeli!
Geleceğimizi ipotek altına alan şirketleşmiş hastanelerden vazgeçilmelidir. İkinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetleri bilime ve toplum sağlığına uygun yapılandırılmış kamu ve üniversite hastanelerinde sunulmalıdır.
4. Sağlığa ayrılan bütçe artırılmalı!
Sağlık herkes için parasız olmalı, hekimler emeğinin karşılığını almalıdır. Katkı payları adı altında kalem kalem ücretlendirmeye derhal son verilmelidir. Hekimlerin gelirleri, emeğinin karşılığı, insanca yaşanabilir, emekliliğe yansıyacak tek ödeme olarak sağlanmalı, 7200 ek gösterge uygulanmalıdır.
5. Etkili bir sağlıkta şiddet yasası çıkarılmalı!
Çalışma alanları şiddetten arındırılmalı, uygulamada da güvenli hale getirilmelidir.
6. COVID-19 meslek hastalığı sayılmalı!
Meslek hastalığı yasası ön koşulsuz çıkarılmalı, tüm sağlık çalışanlarına, pandemi süresince çalışılan her yıl için 120 gün yıpranma payı uygulanmalıdır.
7. Sağlık sisteminin eksikliklerinin sorumluluğu sağlık çalışanlarına yıkılamaz!
Sağlık hizmetlerinden kaynaklanan zararlarda hastaların kayıpları kamu tarafından üstlenilmeli; ödenecek tazminatlar, hekim ve sağlık çalışanlarına yansıtılmadan ve vakit kaybedilmeksizin karşılanmalıdır.
8. Hekimler üzerindeki baskılara son verilmeli!
Aile Hekimliği Ceza Yönetmeliği, mobbing, KHK, arşiv taraması ve güvenlik soruşturması gibi baskıcı uygulamalardan vazgeçilmelidir.
9. Tıp ve tıpta uzmanlık eğitiminde nitelik öncelikli olmalı!
Tıp eğitimi ve tıpta uzmanlık eğitimi alanın uzmanları ve meslek örgütünün önerileri ile nitelikli, uluslararası standartlara uygun hale getirilmeli. Çok sayıda tıp fakültesi açılması ve kontenjanların sürekli artırılmasından vazgeçilerek nicelik değil nitelik esas alınmalıdır
10. Hekimlerin örgütlenmesi ve haklarını savunmasının önündeki engeller kalkmalı!
Başta hekimlerin meslek örgütü Türk Tabipleri Birliği olmak üzere, hekim örgütlerini hedef göstermekten vazgeçilmelidir.
(RT)