Bir düğün salonunda şalvarlarıyla kendinden geçerek sazlarını omuzlarına koyup çalan bir müzik grubu düşünün. Bu grubun düğünleri kendi konserlerine dönüştürmek gibi bir derdi vardı ama adları Derdiyoklar; özellikle Almanya'da dinleyici kitlesi hiç de azımsanacak gibi değil, youtube'ta da dinlenme rekorları kırıyorlar.
Şimdi Derdiyoklar "Red Bull Music Academy Ustalara Saygı: Anapop" etkinliği kapsamında 18 Eylül günü (cumartesi) garajistanbul'da Replikas'la aynı sahneyi paylaşmaya hazırlanıyor.
Replikas'la Taksim Peyote'te prova arasında buluştuk, Derdiyoklar'ı ve kendi müziklerini konuştuk.
Heavy Metalden Anadolu Rock'a
Giitarist Barkın Engin hikayeye Derdiyoklar'ı üç dört yıl önce keşfetmelerinden başlıyor. "Bütün albümlerini toplayıp dinlemeye başladık. Davulcumuz Orçun (Baştürk) Derdiyoklar ile sahne aldı. Konserde de Derdiyoklar'a kendi parçalarında eşlik edeceğiz."
Engin, programdaki "Replikas Derdiyoklar'a Karşı" ifadesine rağmen "Aslında 'Replikas Derdiyoklar'la Yan Yana' durumu olacak" diyor; "Derdiyoklar, bugün çıkmış bir grup olsaydı bizden çok farklı olmayacaklardı. Doğal bir takipçisiyiz onların."
Vokalist ve gitarist Gökçe Akçelik Replikas'ın heavy metal grubu olarak başlaklarını, Anadolu Rock'a dönüştüklerini anlatıyor.
"Şunu farkettik ki 1970'lerde kendi kendilerine çabalayarak çok yeni, çok özgün bir müzik ortaya çıkarmışlardı.Dönemin dünya müziklerine denk bir yenilikçilik söz konusuydu Derdiyoklar'da. Bunu gelenekselle birleştirerek yapmaları da ilgimizi çekti. Darbeyle birlikte 1980'lerin sonuna kadar gömülmüş bir hazineydi bizim için bu müzik."
"Müzikte yerel unsurlar kullanmak radikallik oldu"
Sampler ve klavyenin başına geçen Burak Tamer etkinliğin yeni bir akımı yaratabilme ihtimalinden söz ediyor, "Eski ve yeni grupların biraraya geldiği Anapop, başka bir yere doğru da evrilebilir" diyor.
"Bizim çıktığımız dönemde yerel formları kullanmak, 1980 darbesi sonrasını düşünecek olursak radikal sayılıyor.
"Derdiyoklar açısından da bir yandan aşık geleneğini kullanıp bir yandan da yenilikçi bir müziği birleştirmek de o dönem için politik bir tavır aslında. Başka bir yerde büyümüş gibi yetiştirildikten sonra birden Türkiye'de böyle bir müziğin yapıldığını bilmek bizim müziğimizi de değiştiren bir şey oldu."
"Derdiyoklar, düğünleri 'düğün' olmaktan çıkarma derdindeydi"
Davulcu Orçun Baştürk de Derdiyoklar'ı youtube'da keşfedenlerden; "Sonra albümlerini dinledik ve çok hoşumuza gitti. Sonra birlikte çaldık. Almanya'da çok popülerler".
Replikas'da klavye çalan Burak Tamer, özellikle Türkiye dışında Selda Bağcan, Erkin Koray, Edip Akbayram gibi isimlerin albümlerini toplayıp dinleyicilerle buluşturan müzik şirketlerini anlatıyor.
"O şirketler bu müzikleri hazine gibi görüyor. Türkiye'de dönem dönem bu albümler hızlla tüketilerek yağmalanıyor, taklitleri çıkıyor, onlar da hızla tüketiliyor.
"O döneme ait bilinmeyen grupların birçoğu da 'hala bilinmez' olarak kaldı. Anapop'un işe yarayacağına dair bir umudum var. Dinleyecek kesimler yapılan çalışmaların ne kadar cesurca olduğunu, nasıl değişik müzikal değerler barındırdığını görürse böyle bir ilişki kurulabileceğine inanıyorum."
Bas gitarist Selçuk Artut da "dayatılan müzik anlayışı"na karşı ortaya çıkan yeni gruplarla büyük bir aileye dönüştüklerini söylüyor. Derdiyoklar için "Komik bir video gibi izlendiler" diyor.
"Albümlerini dinlediğinizde, bu kadar ince düşünülmüş bir müziğin bu kadar primitif kalmasının onları asıl koruyan özellik olduğunu anlıyorsunuz." (BT)
Derdiyoklar'ın bir düğünde çekilen konser videosu için tıklayınız.
Anapop programı için tıklayınız.