Amed Şehir Tiyatrosu tarafından “Bi hebûna xwe, bi xwebûna xwe (Varlığınla, kimliğinle)" sloganıyla düzenlenen Amed Tiyatro Festivali 27 Nisan’a kadar devam edecek.
Festivalin açılışı tarihi Sur İlçesi’nde İskenderpaşa Konağı’nda gerçekleştirildi. Programa çok sayıda sanatsever katıldı.
Festivalin açılış konuşmasını Kürtçesini Amed Şehir Tiyatrosundan Ömer Şahin, Türkçesini Berfin Emektar sundu.
Festivalin açılış konuşmasının ardından, Yeni Sahne ve Şermola tiyatro grupları sahneye çıktı.
“Bu topraklarda varlığımız ve özümüz var”
Sanatın ve özelde biz tiyatrocuların temel yaklaşımının hakikati görünür kılmak olduğu belirtilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: “Bizim için tiyatro verili olanı kabul etmek değil, Biçileni giymeyi reddetmektir.
Sorgulamadan kabullenmeye karşı çıkıştır. Başka bir yol mümkün müdürün peşindedir tiyatro.
Bizler yeni bir yaşamın peşindeyiz, gerçeğin değil hakikatin emekçileriyiz.
Dilimiz, bedenimiz, sesimiz, ışığımız, aksesuarımız, kostümümüz, dekorumuz kısacası tüm tiyatro nesnelerimiz toplumsal olanın bir parçasıdır ve ayrı değildir. Oyuncumuz, seyircimiz ve hikayelerimiz birdir, bütündür. Asla parçalı değildir.
Evet bu topraklarda tekrar tekrar üretilen acılar, yıkımlar, parçalanmışlıklar, kültürkırımlar var. Ve bu gerçektir. Görünendir. Ama tekrar ayağa kalkmamız da var, mücadelemiz, direnişimiz, sesimiz, sözümüz var. Bu topraklarda hafızamız, canımız, ruhumuz var. Bu topraklarda varlığımız ve özümüz var. Bu da hakikattir ve gerçeğin çok ötesindedir.”
Açılış konuşmasının ardından Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanları Serra Bucak ve Doğan Hatun birer konuşma yaptı.
Bucak: Bu yaz Amed’i
kültürün başkenti yapacağız
Yıllardır bu coğrafyada Kürt tiyatrosu için emek verenleri selamlayarak konuşmasına başlayan Bucak, “1 Nisan itibariyle belediyelerin halkın iradesi olduğu dönemi yaşıyoruz. Umarım bu vesileyle Amed kültüre doyacak. Bu yaz Amed’i kültürün başkenti yapacağımızın sözünü veriyoruz." dedi.
Hatun: "Bu festivali sahiplenin"
Kayyımlar atandığında Kürt kültürüne, sanatına ciddi saldırılarda bulunduğunu söyleyen Hatun ise, “Hatta istediler ki Kürt sanatı yok olsun. Ancak Kürt sanatının gücünden dolayı bunu başaramadılar. Bu topraklarda halkımız sanatını binlerce yıl ileri taşıdı, halen de devam ediyor. Bu emeği veren arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Halka da çağrım var, bu festivali sahiplensinler” dedi.
5 Türkçe, 14 Kürtçe oyun
Urmiye, Seqiz, Kerkük ve Duhok kentlerinden de tiyatro ekiplerinin sahne alacakları festivalde 5 Türkçe, 14 Kürtçe tiyatro oyunun yer alacak.
Festival boyunca sahnelenecek oyunlar şunlar:
- Buka Lekî (Şermola Performans),
- Afet İle Diana (BGST),
- Salma (Koma Hawar),
- Derwêş yan Gudû (Duhok),
- Efsaneya Hespên Azad (Urmiye),
- Kabil û Habîl (Koma Ritiûel),
- Odip ( Koma Ronya –Seqiz),
- Kral û Travîs (ŞanoAr),
- Çînur (Teatra Ba),
- Zîd û Han (Dubare Kumpanya),
- Mirina Jeanne D’arce ya din (Şanoya Bajarê Amed),
- Ceyran (Teatroger),
- Strip-Tease (Dimilki- Şanoya Bajarê Amed),
- Kalabalık Tiyatrosu (Fiziksel Tiyatro Araştırmaları),
- Bernarda (Tiyatro Proje No2),
- İnfaz (Şaneşin Performans),
- Otopsi (Gölge Tiyatro Topluluğu),
- Gomidas (Yolcu Tiyatro)
- Rîuelîstîk Playroots.
Gerçekleştirilecek söyleşiler ise şunlar:
- Şanoya Kurdî ya Başûrê,
- Tiyatroda Değişimlerin Tarihi,
- Şanoya Kurdî ya Rojhilatê,
- Şanoya Kurdî ya Bakurê,
- Kürt Halaylarının Biçim ve İçerik Açısından Mitolojik Kökleri, Sembolik ve Toplumsal Boyutları,
- Şanoya Kurdî li Dîasporayê.
(İY/AEK)