Almanya dış istihbarat örgütü BND, IŞİD’in hardal gazı kullandığına dair kanıtlar buldu.
Bild gazetesinin haberine göre, IŞİD’le savaşan Kürtlerden toplanan kan örneklerinin analiz edilmesinin ardından BND şefi Gerhard Schindler, ellerinde IŞİD’in hardal gazı kullandığına dair bilgi olduğunu açıkladı.
Schindler, hardal gazının Saddam Hüseyin döneminden kalan stoklar olabileceğini ya da IŞİD’in Musul Üniversitesi’ni ele geçirmesinin ardından kendi üretimleri olabileceğini söyledi.
Guardian’ın haberine göre ise, ismini vermek istemeyen bir BND yetkilisi Schindler’in yorumlarını doğrularken, yaralı savaşçılardan kan örneği alınıp alınmadığı ve istihbarat örgütünün kullandığı yöntemler hakkında yorum yapmadı.
Sınır Tanımayan Doktorlar 4 kişiyi tedavi etti
Sınır Tanımayan Doktorlar da 21 Ağustos’ta Halep’in üzerindeki Marea köyüne düzenlenen IŞİD saldırının ardından, kimyasal gaza maruz kalan dört hastanın tedavi edildiğini söyledi. Doktorlar, hastaların saldırıdan bir saat sonra solunum zorluğu, deride oluşan tahrişler, gözlerde kızarma ve konjuktivit semptomlarıyla hastaneye geldiğini ve durumlarının giderek ağırlaştığını belirtti.
Peşmerge komutanları anlatmıştı
Anadolu Ajansı, 23 Ağustos’ta IŞİD’in Musul Tilkef’te peşmergelere kimyasal silahla saldırdığını duyurmuştu.
Peşmerge komutanlarından Tarık Süleyman, AA muhabirine yaptığı açıklamada “IŞİD’le 2 kilometrelik mesafeden gelen havan saldırısı nedeniyle bölgede tuhaf bir koku yayılmaya başladı. Cephedeki bir çok kişide kusma ve yanık belirtisi görüldü” demişti.
Erbil'in 70 kilometre güneybatısındaki Mahmur-Güver Cephesi Peşmerge Komutanı Ziryan Şeyh Wesani ise IŞİD’in içine kimyasal madde yerleştirilen havan toplarıyla saldırdığını söylemiş, “Olaydan sonra yaralılarımızın durumuna bakınca hardal ve klor gazı saldırısına uğradığımızı fark ettik. Laboratuvar incelemelerinde bu maddenin daha çok hardal gazı olduğu tespit edildi" demişti.
Halepçe’de kullanılmıştı
Saddam Hüseyin döneminde 1983'te Hacı Ümran bölgesinde 100, 1984'ün ekim ayında Süleymaniye yakınlarındaki Penjuvin'de de 3 binin üzerinde kişi hardal gazıyla katledilmiş, 16 Mart 1988’de Halepçe ve çevresindeki Düveyde ile İnap kasabalarına bırakılan hardal gazı bombalarıyla 5 bini aşkın kişi öldürülmüş, 7 bin kişi yaralanmıştı. Binlerce insan saldırı nedeniyle sakat kaldı ve ilerleyen yıllarda farklı hastalıklar yaşadı. (ÇT)