Onlar 6. Uluslararası Kadının Sesi Festivali için Brüksel'deler ve Filistinlilerin 29 Mart gösterisine gidiyorlar. Hep birlikte, Arapça ve Fransızca haykırıyorlar: "Filistin'de işgale son, Filistin'e özgürlük!"
Her Cuma saat 17:00
Brüksel'de her Cuma günü saat 17:00'de Filistinliler ve onlara destek veren Avrupa'da yaşayan çeşitli halklardan savaş karşıtları, insan hakları savunucuları toplanıyor.
Borsa binasının merdivenlerinde, Laura Bonaparte'ın, "Arjantinli Mayıs alanı büyükannelerinden, annelerinden selam getirdim" sözleri "dayanışma" sloganlarıyla kesiliyor.
Mikrofon hiç boş kalmıyor, insan hakları kuruluşlarından, Belçika Senatosu'ndan senatörler, üniversiteden akademisyenler iki üç cümleyle de olsa Filistin halkına selamlarını yolluyor, dayanışmanın önemine dikkat çekiyorlar.
Silah satışlarına son
"Ülkem adına özür diliyorum" sözleri bir anda sloganları kesiyor. Konuşmacı, İngiltere Sosyalist İşçi Partisi'nden. Özür diliyor, çünkü ülkesinin İsrail'e sattığı silahlarla Filistinlilerin öldürüldüğünü hatırlatıyor.
"Ülkeniz İsrail'e silah satıyorsa, mücadeleye önce kendi devletinizden başlayın. Filistin halkıyla en iyi dayanışma İsrail'e silah satışlarını durdurmaktır."
Kürsüde her dilden konuşmalar yapılıyor. Kimi konuşmalar Fransızca'ya çevriliyor, kimi çevrilemiyor. Kimsenin buna aldırdığı yok. Önemli olan farklı halkların Filistinlilerle dayanışmasını görmek.
Kendini iyi hissetmek
En çok Avrupa'da yaşayan Filistinliler, mikrofondan seslerini duyurma yarışında. Onlar da Arapça ya da Fransızca sesleniyorlar.
Ortalıkta polis yok. Borsa binasının merdivenleriyle önündeki kaldırımı dolduran dayanışmacılarla sokaktan geçenlerin çok azı ilgili. Oysa, konuşmalar ve sloganlar meydanın her bir yerinden duyuluyor.
Filistinli avukat Sahar Francis, gözleri dolu dolu, aklı, Ramallah'taki ailesi, yakınları ve kuşatma altındaki İnsan Hakları Merkezi'nde:
"20 aydır kendimi ilk kez iyi hissediyorum. İnsanın, bir halkın kendini yalnız hissetmemesi müthiş." (NM)