Fotoğraf: AA
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bugünkü grup toplantısında yaptığı konuşmada, uluslararası ilişkilere değindi.
Yurt dışında yaşan Türkiye vatandaşları için ayrı bir seçim beyannamesi hazırlayacaklarını belirten Akşener, “Sivil toplum kuruluşlarının üzerindeki siyasi baskıyı ortadan kaldıracak, ayrımcılıkla mücadele ve eşit vatandaşlık hakkı için vatandaşlarımıza gerekli kurumsal desteğin verilmesini sağlayacağız. Özellikle STK´lar ve vatandaşlarımızla, doğrudan iş birliği yaparak kurumsal çalışmaları güçlendireceğiz” dedi.
“AİHM kararlarını uygulamayan…”
Akşener sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye Cumhuriyeti yeni asrında yola demokrasiden korkan, fikirlerden korkan, millet iradesinden korkan, otoriterleşmiş bir iktidar ile mi devam edecek? Yoksa modernleşme yolculuğuna demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, kuvvetler ayrılığını, denetimi, şeffaflığı ve hesap verilebilirliği, içselleştirmiş bir iktidar ile güçlenerek mi devam edecek?
“İmzaladığı sözleşmelere rağmen, AİHM kararlarını uygulamayan; iç hukukta Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını tanımayan; Yargıyı da siyasetine sopa yapan vesayetçi bir iktidar ile demokrasi liginde küme mi düşecek? Yoksa tam ve kâmil bir demokrasiyle, anayasal bir hukuk düzeniyle yaratıcı ve sürdürülebilir bir kalkınma hamlesiyle, hak ettiği seviyelere mi yükselecek? Tarih mi yazacak, yoksa tarih mi olacak? Milletçe cevabını vermemiz gereken, temel soru işte budur.
AB ile ilişkiler
“İYİ Parti iktidarında Avrupa Birliği’yle olan ilişkilerimizi, memleketimizin geleceğine odaklı millî menfaatlerimize odaklı, milletimizin taleplerine odaklı bir dış politika ekseninde geliştireceğiz.
“Bu doğrultuda temel önceliğimiz ülkemizin, başta Avrupa Birliği olmak üzere ortak değer ve menfaatler çerçevesinde şekillenen mevcut ittifaklarını koruyup, geliştirmek ve bu ölçütler üzerinden şekillenen, daha kalıcı ve sahici ittifaklara dahil olmasını sağlamak olacak.
“İYİ Parti iktidarında, hukukun üstünlüğünü tesis etmek, temel özgürlükleri kalıcı hale getirmek, insan haklarını evrensel standartlara kavuşturmak ve sonuçta gelişmiş bir demokrasi kültürünü, ülkemizde yaşatmak en önemli önceliklerimiz olacak.
“Yargıyı siyasetin gölgesinden çıkartacağız”
“Biz Türkiye’nin, batı ve doğu arasında uyumu sağlayacak, en önemli denge olacağına inanıyoruz. Güçlendirilmiş parlamenter sistemiyle Türkiye’yi şahsım devletinden kurtarıp hukuk devletine dönüştürecek, yargıyı da siyasetin gölgesinden çekip çıkartacağız.
“Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’le birlikte kuvvetler ayrılığını yeniden tesis edecek, kurumlarımızı şeffaf ve denetlenebilir hâle getireceğiz. Medyayı, devleti denetleyen, 4’üncü kuvvet olarak kabul edecek, özgürce çalışması için anayasal güvence sağlayacağız.
“Kanunlarımızı, evrensel insan hakları sözleşmesine göre kurgulayacak, 'hak ve özgürlük gasplarına' son vereceğiz.” (AS)