Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Namet Çetinkaya’nın başvurusuna dair kararını dün açıkladı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/1 maddesi uyarınca “adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine” hükmetti.
Batman’da inşaatta demirci ustası olan 19 yaşındaki Namet Çetinkaya, işten evine dönerken bir eyleme denk geldi. Evinin sokağında polislerce yakalandı ve “Molotof atmakla” suçlandı. 2 Aralık 2009’da tutuklandı ve yargılandığı Diyarbakır Özel Yetkili 6. Ağır Ceza Mahkemesince suçlu bulundu. “Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” suçlamasından 6 yıl 3 ay, yasadışı tehlikeli madde kullanımından da 4 yıl 3 ay hapse mahkum edildi.
AİHM: Mahkeme kararında gerekçe yer almadı
AİHM, kararında, yerel mahkemenin, Çetinkaya hakkında iddiaları sağlam temellere dayandırmış olsaydı, beraata karar verebileceği belirtildi.
AİHM ayrıca, yerel mahkemenin, Ancak ilk derece mahkemesinin, Çetinkaya’nın, iddianamede ileri sürüldüğü gibi talimatla hareket edip etmediğini tespit etmeden cezaya hükmettiğini ifade etti: “Mahkeme, başvurucunun terör örgütü adına hareket ettiği tespitine ilişkin gerekçeli karar verme görevini yerine getirmemiştir. Yüksek mahkemeler de bu eksikliği gideremedi.”
AİHM, “Yerel mahkemelerin, Çetinkaya’nın, ‘tehlikeli madde bulundurmak ve PKK üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ suçlarından mahkumiyetine ilişkin gerekçeli bir karar verememeleri nedeniyle Sözleşme'nin 6/1. maddesinin ihlal edildiğine” hükmetti.
Türkiye, Çetinkaya’ya 7 bin 800 Euro manevi tazminat ile 3 bin Euro mahkeme masrafı ödeyecek.
“Bir Özel Yetkili Yargı hikayesi”
Batman Barosu Başkanı Erkan Şenses, Namet Çetinkaya’nın yaşadıklarını 2014 yılında bianet’e yazmıştı.
ERKAN ŞENSES YAZDI
Namet’in Hikayesidir Bu, Bir Özel Yetkili Yargı Hikayesidir
AİHM’in karar verdiği başvuruyu da yapmış olan Avukat Şenses, hapishanede olduğu sürede kız arkadaşından da ayrılmak durumunda kalan Namet’in hikayesini şöyle anlatmıştı:
“Namet, olayın olduğu Aralık 2009 tarihinde 19 yaşında. Batman Bölge Devlet Hastanesinin yanında bulunan inşaatta demirci olarak çalışıyor. Olay günü işyerinde bir iş kazası geçiriyor, sağ kolu incindiği için patron erken ayrılmasına izin veriyor. İşten çıkıp telefonu bozuk olduğu için çarşı merkezine gidiyor, telefoncunun kapalı olduğunu görünce de evine doğru yol alıyor. Mahallede bir grup gencin ateş yakıp slogan attığını, polislerin de kendi olduğu yöne geldiğini görüyor ama evi de o sokakta olduğundan korkmadan eve gitmeye devam ediyor. Polise göre ise Namet kendi zırhlı araçlarına molotof kokteyl atıp kaçmış ve kovalamaca sonucu yakalanmış. Namet’in yakalandığı yer ise evinin bulunduğu sokakta.
Namet gözaltına alınıyor, polis aracına molotof attığı iddia edildiğinden polis memurları Namet’in üzerindeki giysilere el koyup uçucu-yanıcı madde artığının olup olmadığının araştırılması açısından giysileri laboratuvara gönderiyor.
Ertesi gün çıkarıldığı Savcılık tarafından da tutuklanmaya sevk ediliyor Namet ve Batman Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi’nce “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma ve Dağılma Sırasında Silah veya Araçlarla Mukavemet Etme” suçlamasıyla tutuklanıyor.
…Emniyetten mahkemeye bir yazı geliyor. Yazıya göre Namet’in giysilerinde herhangi bir yanıcı ve hızlandırıcı maddenin olmadığı tespit edilmiş. Molotof kokteyli kullanan eylemcilerin kıyafetlerinde mutlaka yanıcı, hızlandırıcı madde artıklarının kaldığını bilen Namet’in avukatı rahatlıyor tabi yazı sonucu gelince. Ayrıca Namet’in yakalandığında üzerinde poşu olmaması da bir avantajmış. Çünkü yüzünü gizlemeyen birinin polise molotof kokteyli atması görülmüş şey değildi. Yine sağ kolunu demir doğrama işinde inciten birinin de onlarca metre uzağa molotof kokteyl attığı iddiası da mantıklı bir iddia değildi.
Ancak durum umdukları gibi gitmiyor ve Namet örgüt propagandasından 10 ay, tehlikeli madde bulundurmaktan 4 yıl 2 ay, örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemekten de 6 yıl 3 ay hapis cezası olmak üzere 11 yıl 3 ay hapis cezası alıyor. Mahkeme bununla da yetinmeyerek 3 kez Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ettiğinden 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası verip, bunların hükmünü açıklamayı ise 5 yıl erteliyor.
Yargıtay cezayı bozar, çünkü dosyada sadece polis memurlarının çelişkili beyanları var diye düşünmelerine rağmen Yargıtay Haziran 2011’de duruşma yapmaksızın Namet’in dosyasını inceleyip onuyor.
İşte [babası] Hasan Amca bu aşamadan sonra davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşımak istiyor. Namet’in dosyasını inceledikten sonra Namet’i cezaevinde ziyaret ettim. Ona:
“Namet dosyayı inceledim, şunu merak ettim, zaten dosyan onanmış cezan kesinleşmiş. Doğru söyle, gerçekten gösteriye katılıp polis aracına molotof attın mı?” diye sordum.
Yanıtı içimi acıttı:
“Abi vallahi atmadım, evime gidiyordum, gösteriyle bir ilgim yoktu.”
(AS)