İstanbul Adli Tıp Kurumu (ATK), demans tanısı konulan HDP eski milletvekili Aysel Tuğluk için hazırladığı ikinci raporu 15 Şubat’ta Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.
Mahkeme, Kobani Davası nedeniyle tutuklu yargılanan ve bugüne kadar savunma yapmayan Tuğluk’un savunma yapıp yapamayacağını tespit edilmesini istedi.
Mahkeme kararıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu’na sevkedilen Tuğluk, 1-4 Şubat tarihlerinde müşahede altında tutuldu.
Tetkik ve gözlemlerin ardından ATK, Tuğluk’un “mahkemede savunma yapıp yapamayacağına” görüş belirtmek yerine “cezai ehliyetinin tam olduğununu” belirtti.
ATK, “cezai ehliyetinin tam olduğu” değerlendirmesini ise; bugüne dair değil davaya konu olan 2014 yılına ilişkin yaptı ve “suç tarihini kapsayan dönemde ceza sorumluluğunu etkileyecek mahiyet ve derecede herhangi bir akli arıza içinde olduğuna delalet edecek tıbbi bulgu ve belgeye rastlanmadı” dedi. Ayrıca Tuğluk'un “hafif bilişsel bozukluğu” olduğu tespitini yaptı.
ATK’nin hazırladığı son raporu ve infazın ertelenmesi için yapılan başvuruyu Aysel Tuğluk'un Avukatı Serdar Çelebi ile konuştuk.
Avukat Çelebi, ATK'nin Aysel Tuğluk'un mahkemede savunma yapamayacağını söylemekten kaçtığını bunun yerine kendisinden istenmediği halde cezai ehliyet raporu verdiğini söyledi.
Çelebi, ATK'nin henüz yanıtlamadığı cezanın infazına ilişkin rapora dair de "ATK'nin Aysel Tuğluk için tekrar 'cezaevinde kalabilir' raporu vereceğini düşünmüyoruz" dedi.
TIKLAYIN-Alaattin Tuğluk: "Bir hukuk varsa onu arıyoruz, kimseye yalvarmıyoruz"
"ATK savunma yapamayacağını itiraf ediyor"
*Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi, Aysel Tuğluk’un savunma yapıp yapamayacağını soruyor, ATK ise yargılamaya konu olan zaman dilimini esas alarak “cezai ehliyeti tamdır” diyor. Mahkeme bu raporu kabul eder mi? Aysel Tuğluk’un savunma yapması mı istenir mi?
Ne bizim ne de mahkemenin cezai ehliyetine dair bir rapor talebi var. Böyle bir talep yok. Mahkeme, Aysel Tuğluk’un savunma yapıp yapamayacağına dair rapor istedi, bu raporu da tam teşekküllü bir devlet hastanesinden istedi ancak ATK’ye kadar gitti.
ATK de mahkemenin "savunma yapıp yapamayacağı" sorusuna yanıt vermiyor “cezai ehliyeti vardır” diyor. Aysel Hanım'ın kendisine söylenen kelimeleri birkaç dakika sonra unuttuğu, geri dönük hatırlamada zorluk çektiği raporda yer alıyor.
Ama bunların yazan hekimler sonuç bölümüne gelip böylesine kompleks bir davada savunma yapıp yapamayacağına dair görüş bildirmekten kaçıyor ve kendisinden istenilmeyen bir soruya cevap veriyor. Yaptıkları tespitlere rağmen 'savunma yapabilir' diyemezlerdi, bunu dememek için cezai ehliyetten söz ettiler. Aslında ATK de savunma yapamayacağını biliyor yaptığı tespitlerle de bunu itiraf ediyor.
ATK böyle bir rapor verse de mahkeme bunu kabul edemez, buna tek başına karar veremez. Aysel Hanım'a bir teşhis konuldu, verilen hastane raporları var ve hastalığı ilerliyor. Mahkeme ‘ben önceki raporları yok sayıyorum gelip ifade vereceksin’ diyemez. Mevcut durumuyla savunma yapamaz, mahkeme de buna zorlarsa hukuka aykırı davranmış olur.
TIKLAYIN-"Cezaevi idaresi bile Aysel'in iyi olmadığını söylüyor"
"Mahkeme böyle bir rapor istemedi"
*Raporun mahkeme tarafından kabul edilmesi ve Aysel Tuğluk’un savunma yapması istenmesi halinde itirazınız olacak mı?
Biz böylesi bu durumda itirazımızı elbette yapacağız ama mahkemenin bizim itirazımıza gerek kalmadan tutum alması gerekiyor. Mahkemenin şu an yapması gereken eksikliklerin giderilmesini istemektir.
“Kelime bulmakta zorlandığını söylediğiniz kişi savunma yapabilir mi, yapamaz mı bunu cevaplayın” demelidir. Böyle bir rapor bizim de mahkemenin de talebi değil.
TIKLAYIN-Gergerlioğlu: ATK'nin raporu tıbbi beyanlar içermiyor
"ANF'nin ne alakası var?"
*ATK raporu 24 sayfa 17 sayfasında iddianamedeki bilgiler yer alıyor. Ahmet Türk, Sırrı Süreyya Önder, Gültan Kışanak'ın konuşmalarına, sosyal medya paylaşımlarına yer veriliyor. Bu tür sağlık raporlarında bu bilgiler yer alır mı? İddianameye yer verilir mi?
Şayet "işlediği suçun farkında mı?" diye soruyorsanız suçlama yer alabilir. Ama Aysel Hanım'da böyle bir durum söz konusu olmadığı gibi iddianameyi alıp yapıştırmışlar. Ahmet Türk'ün konuşması Aysel Tuğluk'un ATK raporunda ne arıyor?
Ya da ANF'nin (Fırat Haber Ajansı) örgüt güdümünde yayın yapıp yapmadığını ATK nereden biliyor, bu bilgiye bu raporda neden yer veriyor? Cezai ehliyet tespiti yapacaksan bile ANF'nin ne alakası var?
TIKLAYIN-Aysel Tuğluk için imza kampanyası: Geç kalmak istemiyoruz
"Önceki rapor da eksikti"
*Çarşamba günü rapora ilişkin yaptığınız açıklamada Adli Tıp Üst Kurulu’na yapmış olduğunuz itirazdan söz ediyorsunuz ve hala cevap verilmediğini belirtiyorsunuz. Bu itiraz ATK’nin daha önce verdiği “cezaevinde kalabilir” raporuna ilişkin mi? Ne zaman yapılmıştı itiraz, neden cevap verilmedi?
İzmit Seka Devlet Hastanesinden, Kocaeli Üniversitesi'nden verilen ‘cezaevinde kalamaz’ raporuna rağmen Aysel Hanım ATK’ye sevk edildi. ATK ise aksi bir rapor verdi.
Biz ATK’nin eylül ayında verdiği ‘cezaevinde kalabilir’ raporunun hemen ardından farklı kurumlardan görüşler aldık. Bizim görüş aldığımız kurumlar, ATK raporunun eksik olduğunu, gerekli tetkik ve incelemelerin yapılmadığını söylediler.
Kapsayıcı bir rapor olmadığı ve neler yapılması gerektiğini sıraladılar. Bize bir mütalaa sundular ve biz bu mütalaaya dayanarak ‘ATK raporunun doğruyu yansıtmadığına’ dair itirazda bulunduk ancak o itirazımızı cevaplanmadı ve bekliyor. Ne zaman yanıt alacağımızı da bilmiyoruz.
TIKLAYIN-"ATK raporunda infazın ertelenmesine ilişkin değerlendirme yok"
"Devlet tedavisini yapmak zorunda"
*İstanbul Üniversitesine de sevk yapılması için başvuru yapmışsınız, ayrıca İstanbul Üniversitesi'nden rapor aldığınızı belirmişsiniz, o rapor ne diyor?
Aysel Hanım’a tanı konulduğu tarihten sonra tedavisinin nasıl yapılabileceği, en iyi nerede yapılabileceğine dair görüşler ve araştırmalar yapıyorduk.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji bölümünde ileri tetkikler yapılabileceğini öğrendik ve tedavisi için sevk edilmesini istedik. Bunun infaz savcılığına başvuruda bulunduk yanıt bekliyoruz.
Cezaevinden çıkarılmasını reddettiler ama tedavisini yapmak zorundalar. Aysel Tuğluk devletin koruması altında ve bu devletin sorumluluğu, bu sorumluğunu da yerine getirmek zorunda.
Raporda, ilerleme hızının kaygı verici olduğu belirtiliyor ve tedavi ile ilgili sürece değiniliyor. Hastalığının tamamen iyileşmesi diye bir durum söz konusu olmadığını söylüyorlar. Ancak durdurabileceklerini belirtiyorlar biz de en azında bunun yapılmasını istiyoruz.
TIKLAYIN-Leyla Halid'den Aysel Tuğluk'a mesaj: Özgür olacaksınız
"Cezaevinde kalabilir diyemez"
*ATK, infazın ertelenmesine ilişkin raporu henüz açıklamadı o rapora dair beklentiniz nedir? Aysel Tuğluk 4 gün müşahede altında tutuldu, ATK tekrar “cezaevinde kalabilir” diyebilir mi?
ATK’nin şu ana kadar verdiği tüm raporları düşünerek bir değerlendirme yapmak istemiyoruz, verdiği raporları görüyoruz. Ama Aysel Tuğluk özelinde tekrar 'cezaevinde kalabilir' diyeceğini düşünmüyoruz.
Ceza hukukunun temel ilkeleri vardır, hüküm giyen kişinin niçin cezaevinde olduğunu biliyor olması gerekir. Bilmiyorsa verilen cezanın infazının da bir anlamı kalmıyor. Bu nedenle ATK’nin farklı bir rapor vermemesi gerekir. Beklediğimiz ‘cezaevinde kalamaz’ demesidir. Bunun dışında bir rapor vereceğini de düşünmek istemiyoruz.
TIKLAYIN-Aysel Tuğluk için AK, BM, CPT ve AİHM'e mektup
*Peki böyle bir rapor verilirse avukatları olarak ne yapacaksınız?
ATK raporuna itirazlarla ilgili bir yol, bir yasal süreç yok. Yol olmamasına rağmen biz itiraz ediyoruz ama bir cevap da alamıyoruz. Bir önceki itirazımızı yaptığımızda Savcı itiraz dilekçesini ne yapacağını bilemez haldeydi. ATK kutsal bir kurum olarak görülüyor. Verdiği rapora itiraz edilemez olarak bakılıyor.
ATK raporu ne diyor?Dört profesör, üç uzman hekimin imzasının yer aldığı 24 sayfalık ATK raporunun, 17 sayfası Kobani Davası iddianamesinde yer alan ve suçlama konusu yapılan siyasi faaliyetlerden oluşuyor. Raporun bu kısmında Ahmet Türk, Sırrı Süreyya Önder, Gültan Kışanak'ın iddianamede yer alan farklı tarihlerdeki konuşmalarına yer veriliyor. Sonraki 5 sayfa devlet ve üniversite hastanelerinden alınan raporlarda oluşuyor. Son iki sayfa ise ATK'nin yaptığı incelemeler ve sonuç kısmını içeriyor. İncelemede Tuğluk'un kelime üretiminin çok az olduğu, kelimeleri aklında tutmakta zorlandığı, dikkatinin zayıf olduğu, geriye dönük hatırlamakta zorlandığı ve konuşmasında duraklamalar olduğu belirtiliyor: "Sözel Bellek Süreçleri Testi (SBST,) kişinin dikkat alanında daralma olması dolayısıyla 10 kelime 7 tekrar şeklinde uygulanmıştır. Anlık olarak 4 kelime hatırlamış, gecikmeli serbest hatırlamada kendiliğinden hiç kelime geri getirememiştir. Tanıma yoluyla hatırlama sürecinin test edilmesi amacıyla kelimeler çoktan seçmeli olarak verilmiş; 10 kelimeden 8'ini doğru tanıyabilmiştir. Elde edilen bu skorlar kişinin sözel malzemeyi öğrenmede güçlük yaşadığını; anlık sözel bellek fonksiyonlarının zayıf olduğunu; uzun süreli sözel bellekte ön planda ve aşikar düzeyde dikkate sekonder serbest hatırlama güçlüğü olduğunu; tanıma becerilerinin ise nispeten korunduğunu düşündürmektedir." Ancak tüm bu tespitlere rağmen "hafif bilişsel bozukluk" sonucuna varan ATK, Tuğluk'un ceza ehliyetinin tam olduğuna karar veriyor. | |
KOÜ 'cezaevinde kalamaz' dedi
Kocaeli Üniversitesi Hastanesi 15 Mart 2021'de Aysel Tuğluk'a demans tanısı koydu. KOÜ Adli Tıp Anabilim Dalı 12 Temmuz 2021'de açıkladığı kesin raporunda ise; "Demansın ilerleyebileceğini, cezaevi koşullarında tıbbi destek ve bakımın yeterliliğinde sorun yaşanabileceğini, Tuğluk'un yaşamını bir başkasının yardımı olmaksızın sürdürmesinin mümkün olmadığını, zorunlu ihtiyaçları karşılayamayacağını, infazının ertelenmesi gerektiğini, infaz kurumunda hayatını yalnız idame ettiremeyeceğini" belirtti.
ATK: Cezaevinde kalabilir
Tuğluk, daha sonra İstanbul Adli Tıp Kurumu'na sevk edildi. ATK, iki saatlik incelemenin ardından "hayatını yalnız başına idame ettirebilir, tedavisi ve düzenli kontrolleri sağlanarak, cezaevinde infazına devam edilebilir" yönünde rapor verdi.
ATK raporu nedeniyle Savcılık, infaz ertelenmesi talebini reddetti. Bu raporun ardından avukatlar yeniden rapor alınması için başvuru yaptı. Aysel Tuğluk, 1 Şubat'ta ATK'ye sevk edildi. (RT)