Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Adalet Nöbeti 50. haftasında Cumhuriyet davası kapsamında hala tutuklu bulunan Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı avukat Akın Atalay için Çağlayan Adliyesi'ndeydi.
Adalet Nöbeti'nin Bu haftaki basın açıklamasını, geçen hafta tahliye olan Murat Sabuncu ile Ahmet Şık yaptı. Hukukçulardan da avukat Sevinç Şeker konuştu.
Sabuncu: Bizlere nefes oldunuz
Cumhuriyet Gazetesi Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu şunları söyledi:
“Geçen hafta bu saatlerde, daha evvelki haftalarda olduğu gibi hep burayı hayal ediyorduk. Ertesi gün de yani Cuma günü de gazeteye geldiği zaman hemen alıp yakından fotoğraflarınıza bakıyorduk.
“Aslında baktığımız sizin fotoğraflarınız değil de Türkiye'nin demokrasi ve hukuk arayışının fotoğrafıydı ve siz her hafta burda Akın Atalay'a ve bizlere bir nefes oldunuz.
“Sizin dayanışmanız biliyoruz ki sadece bizler için değildi. Düşünce ve ifade özgürlüğü başta olmak üzere tutuklu olan herkes için bu dayanışmayı gösterdiniz. Avukatlar bizim için birer nefes kaynağı oldu ve Türkiye için de nefes kaynağısınız. Kimseyi ayırmadan herkes için hukuk istediniz. İyi ki varsınız, çok teşekkür ediyorum. İnşallah yarın Akın Atalay'ı da oradan alacağız.”
Şık: Hapisteyken de özgürdük, şimdi serbest kaldık
Daha sonra söz alan Ahmet Şık da şöyle konuştu:
“50 haftadır her türlü baskıya ve engellemeye karşı 'adalet' dediniz. Tutuklu avukatlar şahsında Türkiye'nin cezaevlerine haksız yere kapatılan gazeteciler, hukukçular, akademiyenler,siyasetçiler ve tüm yurttaşlar için 'adalet' dediniz.
“Devletten hukuku çıkarttığınızda elinizde kalanın adına 'devlet' değil 'çete' denir. İşte böyle bir faşizm döneminin simgesi haline dönüşen Silivri Hapishanesi'ndeyken sesiniz bize güç veriyordu.
“Dilsiz şeytan olmayı reddediyoruz”
“Hapisteyken de özgürdük ki şimdi sadece serbest bırakıldık. Sesimiz adalet arayışında olan, hukukun üstünlüğüne olan inancını yitirmeyen, umutla bekleyen bütün insanlara mücadele gücü versin diye buradayız.
“Haksızlığa göz yummanın adaletsizliğe ve suça ortak olmak anlamına geldiğini bilen bizler, dilsiz şeytan olmayı reddetmeye devam edeceğiz. Yalanlarınız üzerine kurulu saltanatınız hakikatin ağırlığına dayanamayacak. Haksızlıkla, komployla, demokrasiyi boğmaya çalışanlara itiraz ettiği için hapsedilen son kişiyi de aramıza katana kadar susmayacağız.”
“Karanlığa boy eğmeyeceğiz”
“Gazetecilik yaptığımız için hapsedilmemize karar verenlere daha önce söylediklerimizi tekrarlayalım; Karanlığa teslim olmayacağız. Boyun eğip diz çökmeyeceğiz. Görmeyenin gözü, duymayanın kulağı, konuşmayanın sesi olacağız.”
Şeker: 40 yıl önce nasıl direndiysek yine direneceğiz
Nöbette avukat Sevin Şeker de konuştu. Şeker, '78 dönemi Hukuk Fakültesi öğrencileri adına yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“1 Mayıs 1977 katliamı ve devamında ülkemizde yurtsever devrimciler üzerinde faşist saldırılar yoğunlaşarak devam etmekteydi. 16 Mart 1978 günü Hukuk ve İktisat Fakültesinde okuyan bizler merkez binanın kapısından çıktığımızda önce bombalı sonra da silahlı saldırıya uğradık ve 7 arkadaşımız öldü, 41 arkadaşımız yaralandı.
"Ve ne yazık ki bu katliamın sanıkları özgürce yaşamlarını sürdürdüğü halde bugün düşünen, yazanan, adalet isteyen bizler yine faşist güçlerce özgürlüğümüzden yoksun bırakılıyoruz. 40 yıl önce nasıl direndik ve bugünlere geldiysek bugün de direneceğiz. Faşizme 'Hayır' diyoruz, yine 'Adalet' diyoruz.”
Avukat Kemal Aytaç da tutuklu olan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a selam göndererek dün hayatını kaybeden avukat Kudret Yıldırım'ı da andı. Daha sonra tiyatro sanatçısı Genco Erkal, Nazım Hikmet'in "Vatan" şiirini okudu. (EA)