Cumhuriyet gazetesi davası kapsamında 396 gündür tutuklu yargılanan gazeteci Ahmet Şık hakkında sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle açılan davanın ikinci duruşması İstanbul 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmaya Şık katılmadı. Avukatı Can Atalay, Şık’ın Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) değil mahkeme huzurunda beyanda bulunmak istediğini belirtti.
Anadolu Ajansı muhabiri Kerem Kocalar’ın Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) yaptığı ihbara ilişkin hazırlanan ikinci iddianameyi de davayla birleştirildiği ortaya çıktı.
Kocalar’ın BİMER’e yaptığı ihbar ve ihbara konu tweetler Cumhuriyet davası dosyasında da yer almıştı.
Bir savcı, bir ihbar, iki dava
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Asım Ekren, buna ek olarak aynı tweetler hakkında iddianame hazırlanmış ve İstanbul 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı (bugün görülen dosya). Son olarak yine savcı Ekren, Kasım 2017'de yani, 17. Asliye Ceza Mahkemesi'nde davanın açılmasından sonra, yine aynı ihbar gerekçesiyle bir iddianame daha hazırladı.
"Zincirleme" gerekçesiyle artırım
Savcı Ekren ikinci iddianamesinde Türk Ceza Kanunu'nun "Zincirleme suç" başlıklı 43. Maddesi'nden de cezalandırılmasını istedi. Bu şekilde aynı ihbardan iki dava açıldığı için cezada artırım da istendi.
Mahkeme Şık’ın duruşmada hazır edilme talebini kabul etti, davaya 22 Mayıs’ta devam edilecek.
Ne olmuştu?
Şık, söz konusu paylaşımlar ile haberleri nedeniyle 29 Aralık 2016 Perşembe sabahı gözaltına alındı. 30 Aralık 2016’da, İstanbul 8. Sulh Ceza Hâkimliği, Şık hakkında “FETÖ ve PKK” propagandasını yaptığı iddiasıyla tutuklama kararı verdi. Cumhuriyet gazetesi iddianamesinde sanık olarak dahil edilen Şık için iddianamede Ahmet Şık için “PKK ve DHKP/C” silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etmek” iddiasıyla 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapsi istendi.
Buna ek olarak Şık’a Twitter’da paylaştığı içerikler nedeniyle açılan bu ikinci davada “Devlet organlarını aşağılamak” suçlaması yöneltiliyor. (EA)