Bugün, 15 Eylül 2022. Polisiye edebiyatın önemli isimlerinden İngiltereli yazar Agatha Christie'nin doğumunun 132. yılı.
Dedektif Hercule Poirot ve Miss Jane Marple karakterlerinin yaratıcısı Agatha Christie'nin 113 dile çevrilen 100'ü aşkın kitabının bugüne kadar dünya çapında iki milyardan fazla sattığı tahmin ediliyor.
Agatha Christie, 15 Eylül 1890'da Güney Batı İngiltere'nin Torquay kentinde dünyaya geldi. Küçük yaşta babasını kaybeden Christie'yi annesi yetiştirdi. Eğitimini ev ortamında alan yazar, çocukluğunu yazdığı öykülerle renklendirdi ve bu sayede kalemini geliştirmeye de başlamış oldu.
16 yaşına geldiğinde şan eğitimi almak üzere Fransa'nın başkenti Paris'e giden Christie kısa bir süre sonra bundan vazgeçti.
1914'te Albay Archibald Christie ile evlenen Christie, eşiyle birlikte Fransa'ya yerleşti ve artık burada yaşamaya başladı.
Christie 14 yıllık evliliğin ardından uzun süredir hayalini kurduğu Doğu Ekspresi seyahatine imkân buldu. Bu yolculuk ile Bağdat'a ulaşan Christie, Ur'daki arkeolojik kazı alanını da ziyaret etti.
Christie, bir süre sonra burada tanıştığı arkeolog Max Mallowan ile ikinci evliliğini yaptı ve Mallowan ile birlikte kitaplarına ilham kaynağı olacak kültür seyahatleri yapmaya devam etti. Başarılı bir yaşam sürdüren Agatha Christie, 12 Ocak 1976 yılında hayatını kaybetti.
Agatha Christie'nin ilk edebi denemeleri, şöhretini elde ettiği polisiye türünde değil, aşk teması çevresinde olmuştu.
Yazar, bir süre Mary Westmacott takma adıyla aşk romanları kaleme aldı. Fakat bu süreçte de dedektiflik romanları okumayı sürdürdü. Christie, çok keyif aldığı bu türün daha iyilerini yazabileceğini düşündü.
Bu sırada devam etmekte olan Birinci Dünya Savaşı da Agatha Christie'nin dedektiflik romanları için ilham kaynağı oldu.
Agatha Christie, 1920 yılında yayınladığı ilk polisiye romanı olan Ölüm Sessiz Geldi (The Mysterious Affair at Styles) ile meşhur Belçikalı Dedektif Hercule Poirot karakterini yarattı. Savaş yıllarının ardından da yazmaya devam etti ve önce diğer meşhur karakterleri olan Tommy ve Tuppence'i, ardından ise Miss Jane Marple karakterini yarattı.
Agatha Christie'nin torunu Mathew Prichard, 2015 yılında yazarın doğumunun 125. yılı dolayısıyla Pera Palace Hotel Jumeirah'ta gerçekleştirilen "Kara Hafta İstanbul"a onur konuğu olarak davet edilmişti.
Etkinlik kapsamında düzenlenen açılış töreninde konuşan Prichard, büyükannesinin kaldığı otelde bulunduğu için kendisini çok tuhaf hissettiğini belirterek, Agatha Christie'nin İstanbul'a ilk gelişinde yeni bir yaşama başladığını dile getirerek özetle şöyle konuşmuştu:
Burası onun için yeni bir dünyaydı. Bir nevi, sevdiği bir oyunu oynayarak eğlendiğini söyleyebilirim. Bu nedenle eşimle birlikte burada olmak çok güzel bir his
Yazarın ortadan kaybolduğu "gizemli 11 gün"e de değinen Prichard, kendisi doğmadan önce yaşanan olaya ilişkin, şu bilgileri aktarmıştı:
"Bazı insanların hayatında çok mutsuz oldukları bazı dönemler vardır. Uzaklaşmaya ve yalnız kalmaya ihtiyaç duyarlar. Hatta bazen, hafızalarındaki o bölümü silmek için de bunu yaparlar.
"Yeniden eski haline dönmek için bir süreye ihtiyaç olur. Benim başıma hiç gelmedi ama onun başına bunun geldiğini sanıyorum. Uzaklaştı ve kendini yeniden bularak döndü. Otobiyografisinde, 1930'lardan sonrasını ikinci bahar olarak adlandırıyor. Anladığım kadarıyla, o 11 günde ne olduysa kendisini toparlamasını sağladı. O tarihten sonra daha mükemmel bir insandı. Onun bu yaptığına karşı büyük saygı duyuyorum." (SD)
* Kaynaklar: Idefix, Anadolu Ajansı (AA)