1996'da Susurluk kazasından sonra kamuoyunun duyarlılığını sağlamak amacıyla oluşturulan "Aydınlık İçin Yurttaş Girişimi" kurucularından avukat Ergin Cinmen, dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın DYP'nin Genel Başkanlığı'na seçilmesi konusunu böyle değerlendiriyor.
"Dokunulmazlığın kaldırılması bir günlük iş"
Mehmet Ağar'ın suç ilişkilerinin İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin (DGM) gerekçeli kararlarında açıklandığını hatırlatan Cinmen, "Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) de Ağar'ın dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin yedi ayrı fezlekenin beklediğini" söylüyor.
"Ağar'ın dokunulmazlığının kaldırılması bir günlük iş" diyen Cinmen, "Yaşar Öz, Haluk Kırcı ve Abdullah Çatlı ile ilişkileri kanıtlanan Ağar'ın yargılanmasının Türkiye'nin geleceği açısından çok önemli olduğunu" belirtiyor:
"DYP'nin ideolojileri tartışılabilir ancak, DYP, Türkiye için kökü Demokrat Parti'ye (DP) dayanan bir değerdir, belli bir yapılanmanın siyasi partisidir.
Mehmet Ağar ise, Susurluk kazasında yargılanan suç örgütünün başında bulunduğu mahkeme kararıyla açıklanmış bir kişi. Abdullah Çatlı, Haluk Kırcı, Yaşar Öz gibi kişileri koruduğu açıklık kazanmış bir kişinin DYP'nin başına gelmesi hem DYP hem Türkiye için ciddi bir tehlike.
3 Kasım seçimlerinden sonra bir kez daha dokunulmazlık zırhının arkasına saklanan Ağar'ın dokunulmazlığının kaldırılması, Türkiye'de siyasi ahlakın yerleşmesi için bir zorunluluktur."
"DYP merkez sağın liderliğine soyunuyor"
"DYP, merkez sağın liderliğine soyunuyor. Bir siyasi yelpazede mutlaka merkez sağ da bulunmalı ancak, böyle bir partinin yönetim kademelerinde geçmişinde şaibe olmayan insanların yer alması gerekir" diyen Cinmen, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekillerine çağrıda bulunuyor:
"Hakkında suç dosyası bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının Anayasa değişikliğini beklemeden kaldırılıp yargı önüne çıkarılması gerekir.
Ağar'ın dokunulmazlığı daha önce bir kez kaldırılmıştı. Şimdi de, dokunulmazlığının kaldırılması ile ilgili fezleke Anayasa Komisyonu'ndan çıktı, Meclis'te bekliyor. Bu fezlekenin Meclis Gündemine alınıp görüşülmesi gerekiyor. Ağar'ın dokunulmazlığı kaldırılsa da milletvekilliği düşmeyecek, yargılanan bir milletvekili olacak."
Yaşar Öz, Haluk Kırcı ve Abdullah Çatlı
"İstanbul DGM'nin toplumda Susurluk kod adıyla bilinen davanın kesinleşmiş kararına baktığımızda, sanıkların tümünün Mehmet Ağar'la ilişkisi olduğunu görüyoruz" diyen Cinmen, bu ilişkilerden bazılarını şöyle özetliyor:
* Sanıklardan Yaşar Öz, Haluk Kırcı ve Abdullah Çatlı'nın ortak bir noktası var. Her üçü de özellikle yurt dışında uyuşturucu kaçakçılığı yapmış.
* Her üçü de cinayet işlemiş. Abdullah Çatlı ve Haluk Kırcı, 7 Türkiye İşçi Parti'li (TİP) gencin öldürülmesinden sorumlu. Çatlı'nın, Bedrettin Cömert cinayetinin zanlısı olduğuna dair kesinleşmiş karar var.
* Her üçüne de Ağar, kendi imzasıyla birtakım belgeler vermiş, "Bunlar bizim emniyetimizin görevlileridir, silah taşıyabilirler, yardımcı olunması" şeklinde...
* Haluk Kırcı, mahkeme sırasında Abdi İpekçi cinayetinin zanlısı Mehmet Ali Ağca ile yakın ilişkisi olduğunu beyan etti. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Kemal Türkler'in katlinden tutuklu yargılanıyor, Kırcı benim arkadaşım diyor.
* Mehmet Ağar ise, Kırcı 1992 yılında Erzurum'da evlenirken nikah şahitliğini yapıyor.
Ağar yeniden yargılansın
Dokunulmazlığı bir kez daha kalkacak olursa, Ağar'ın bütün bu ilişkileri açıklamak zorunda kalacağını belirten Cinmen, "Kesinleşmiş yargı kararına göre, ortada bir örgüt varsa, bu örgütün üyeleri cezaevinde ve cezaevindekilerin üzerindeki kişi Ağar" diyor. (BB)