Uluslararası Af Örgütü Avrupa Birliği (AB) - Türkiye anlaşmasının binlerce mülteci ve sığınmacıyı oldukça vahim ve tehlikeli yaşam şartlarına mahkum ettiğini ve diğer ülkelerde tekrarlanmaması gerektiğini bildirdi.
“Türkiye’nin güvenli bir ülke olduğu varsayımına dayanılarak sığınmacıların Türkiye’ye geri gönderilmelerini amaçlayan bu anlaşma, binlerce insanın Yunanistan adalarında oldukça kötü ve güvenli olmayan şartlara maruz bırakılmasına neden oldu.”
Uluslararası Af Örgütü’nün “Bir Umutsuzluk Modeli” başlıklı yeni raporunda sığınmacıların uluslararası hukuk çerçevesinde tanınan haklarının açık bir ihlalini teşkil edecek şekilde hukuka aykırı olarak Türkiye’ye geri gönderildikleri de belgelendi.
AB - Türkiye arasındaki mülteci anlaşmasının birinci yıldönümü yaklaşırken yapılan açıklamada, bu anlaşmasının benzerinin Libya, Sudan ve Nijer'le imzalanmamasını istedi.
Vahim koşullar
Açıklamada, anlaşma yürürlüğe girdiğinde, mültecilerin tamamının otomatik olarak alıkonulma merkezlerine koyulduğu belirtildi.
“Her ne kadar artık katı bir alıkoyma rejimi bulunmasa da, kamplardaki insanlar hâlâ adalardan ayrılamıyor ve bundan ötürü de yetersiz beslenme ve sağlık hizmetlerinin olduğu aşırı kalabalık kamplarda, sıcak su olmaksızın ve kötü hijyen koşulları içinde oldukça vahim şartlara katlanmaya zorlanıyorlar.”
Güvenlik sorunları
Af Örgütü Yunanistan adalarındaki yetersiz kabul koşullarından ötürü yaşanan zorlukların yanısıra mültecilerin güvenlik endişesi içinde olduklarını da belirtti.
“Kamplardaki kötü koşullar, mülteci ve göçmenlerin gelecekleri konusunda yaşadıkları belirsizlik ve yerel nüfusla gergin ilişkiler, bazı hallerde şiddete de dönüşebilen ciddi gerilimlerin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Mülteciler aynı zamanda Sakız Adasındaki Souda kampına yapılan nefret saldırılarına da maruz kaldı.
Özellikle kadınlar etkileniyor
“Yunanistan adalarındaki bu güvenlik sorunlarından özellikle de kadınlar etkileniyor. Nitekim kadınlar çoğu zaman kamplarda yaşamaya ve erkeklerle aynı duş ve tuvaleti kullanmaya mecbur bırakılıyorlar.
“Kadınların dile getirdiği şikayetler arasında yalnızca kadınların kullanımına tahsis edilmiş duş ve tuvaletlerin bulunmayışı ve bulunduklarında bile yeterli kapı ve aydınlatmanın olmaması da yer alıyor. Uluslararası Af Örgütü’nün görüştüğü bazı kadınlar sözlü veya fiziksel cinsel tacize ve ev içi şiddete maruz kaldıklarını ya da bu fillere tanık olduklarını aktardılar.”
"Belgeledik"
Açıklamada, geri gönderilmelerle ilgili olarak şu noktalara da dikkat çekildi.
“Her ne kadar şimdiye dek Türkiye’nin güvenli bir ülke olduğu varsayımı ile Yunanistan’dan Türkiye’ye resmi yollarla herhangi bir sığınmacı geri gönderilmemiş olsa da, Uluslararası Af Örgütü, bazı sığınmacıların, kendilerine sığınma başvurusunda bulunma ya da haklarında verilen karara itiraz etme şansı verilmeksizin alelacele bir şekilde ve uluslararası hukuka aykırı olarak geri gönderildiklerini belgeledi.”
"Kimse soğuktan ölmemeli"
Uluslararası Af Örgütü’nün Avrupa Vekil Direktörü Gauri van Gulik de mültecilerin acilen Yunanistan anakarasına transfer edilmesi gerektiğini söyledi.
“Türkiye güvenli bir ülke olmadığı müddetçe AB, Yunanistan yetkilileriyle birlikte çalışarak, sığınmacıların acilen Yunanistan anakarasına transferlerini gerçekleştirmeli ve Avrupa hükümetleri de bu insanlara diğer AB ülkelerindeki yeniden yerleştirme programlarına erişimlerini sağlamalıdır.
“Hiç kimse Avrupa’nın sınırlarının eşiğinde soğuktan ölmemelidir.
“AB-Türkiye Anlaşması’nın Libya, Sudan, Nijer gibi ülkelerle yapılacak olan anlaşmalar için bir model teşkil edebileceğini iddia eden liderler, ortaya çıkan korkunç sonuçlara bakmalı ve bunun bir daha asla tekrarlanmayacağı konusunda ikaz edilmelidirler.” (YY)
Bir Umutsuzluk Bedeli adlı raporun İngilizcesine buradan ulaşabilirsiniz.