Hatice Görgün, bugün 47 yaşında bir işçi emeklisi. 1989 yılında Türkiye Tütün Müskirat Gıda ve Yardımcı İşçileri Sendikası (Tek Gıda-İş) 1 Nolu Şube başkanıydı.
Munzur Pekgüleç, bugün Türkiye Sivil Havacılık Sendikası'nda (Hava-İş) eğitim uzmanı. '89 1 Mayıs'ına işçi olarak katıldı.
'89 1 Mayıs'ı sonrakilerin ilk adımıydı
Görgün, 1989 1 Mayıs'ına katılanların "o güne sahip çıkma" düşüncesiyle hareket ettiklerini belirtiyor. Görgün 1989 1 Mayıs'ı için, "Uzun süredir yapılmayan bir şey orada hayat bulmuştu. Bu 90'ın da, 91'in de, ondan sonrakilerin de ilk adımıydı" diyor.
12 Eylül sonrasında Taksim Emek Sineması'nda yapılan ilk 1 Mayıs kutlamasına 5 bini aşkın insanın katıldığını hatırlatan Pekgüleç, ekliyor:
"O dönem Türkiye'de ciddi bir sıkıyönetim söz konusu ve insanların 1 Mayıs ile ilgili düşüncelerini ifade etmelerinin bile çok zor olduğu bir dönemdi. Böylesi bir dönemde, çok küçük diyebileceğim birkaç sendika, Deri-İş, Las Petkim-İş ve Tez Koop-İş şubeleriyle birlikte Emek Sineması'nda bir gece yapabildik. Ve onun hemen sonrasında, 1987 1 Mayıs'ında Taksim'e çıkmak için çaba harcadık. Tabi buna sendikaların katılımı çok az düzeyde oldu."
Taksim'de kutlanması için karar almışlardı
Hatice Görgün ise, 1989 yılının 1 Mayıs'ının örgütlenmesi sırasında işçi sendikalarının genel merkezlerinin "1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanması" yönünde karar aldıklarını, ancak 1 Mayıs günü yoğun baskı nedeniyle bundan vazgeçtiklerini anlatıyor:
"1 Mayıs sabahı gelen çok yoğun baskılar sonunda, sendikalar bir anlamda geri atmak zorunda kaldılar. Alana çıkan da geniş işçi katılımı değil, politik insanlardı, 1 Mayıs'a gönül vermiş insanlardı. Ben o zaman şube başkanıydım, ben de geniş işçi kitleleriyle değil, daha çok ilerici işçi arkadaşlarımla katılmıştım '89 1 Mayıs'ına."
O güne sahip çıkmak için...
Hatice Görgün, '89 1 Mayıs'ına katılan insanların o güne sahip çıkma düşüncesiyle hareket ettiklerini belirtiyor:
"Yılgınlık ya da geriye gitme diye bir şey düşünmüyorsunuz. Her şeye rağmen 1 Mayıs'a sahip çıkma ve Taksim'e damgasını vurabilme ruhunu gördüğümü düşünüyorum. Zaman zaman dağılma yaşandı ama, uzun süredir yapılmayan bir şey orada hayat bulmuştu. Bu 90'ın da ilk adımıdır, bu 91'in de bir adımıdır, bundan sonrakilerin de adımıdır diye düşünüyorum."
Mehmet Akif çok gençti...
1989 1 Mayıs'ına katılan 18 yaşındaki Mehmet Akif Dalcı, polisin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirdi. Mehmet Akif Dalcı'yı Zeytinburnu'ndaki Halkevi'nden tanıyan Pekgüleç, Dalcı'yı şöyle anlatıyor:
"Mehmet Akif çok genç yaştaydı. Politika konusunda da, ben etkin bir politik eğilimi ve politik bir belirlemesi olduğu kanaatinde değilim. Zeytinburnu'nda Halkevi'ndeki etkinliklere Mehmet Akif de katılırdı. Evinde güvercin besleyen, onlara bakan, tertemiz, pırıl pırıl bir genç çocuktu Mehmet Akif."
4 Mayıs günü Mehmet Akif Dalcı için Zeytinburnu'nda düzenlenen cenaze törenini ise şöyle anlatıyor Munzur Pekgüleç:
"Mehmet Akif'in cenazesine binlerce insan katıldı. 1 Mayıs'tan daha kitleseldi. Cenazenin kaldırılması sırasında da polis ile kitle arasında arbede yaşandı ve yüzlerce insan gözaltına alındı.(BB/NK)