Cumartesi Anneleri/İnsanları 8 Mart Dünya Kadınlar Günü sonraki 415. buluşmalarına Nilüfer Uslu, Zozan Eren, Lütfiye Kaçar, Fahriye Şimşek ve tüm kayıp kadınları anarak başladı. 15 Ağustos 1992’de 24 yaşındayken Mardin’de gözaltında kaybedilen Rıdda Yavuz’un akıbetini sorarak faillerinin bulunup sorumlularının yargılanmasını istedi.
İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına yapılan ve Cumartesi İnsanları’ndan Figen Yüksekdağ’ın okuduğu açıklamada kadına şiddetin tartışıldığı 8 Mart’ta devletin güvenlik güçlerince gözaltına alınıp işkence edilen ve kaybedilen kadınlardan söz edilmediği belirtildi ve Rıdda Yavuz’un kaybediliş hikayesi anlatıldı.
Yüksekdağ, “Başbakan Erdoğan 8 Mart mesajındaki ‘Annelerin ağladığı bir ülke mutlu ve müreffeh olamaz’ sözlerine rağmen hukuk devleti olmanın gerekliliklerini yerine getirmek yerine insanlığa karşı işlenen suçları toplumsal hafızanın unutkanlığına terk etmemizi istiyor. Bizler devletin unutturmak istediği tüm kadın kayıplarımızı her zaman hatırlatacağız” dedi.
“Adalet Bakanlığı Çitil’in soruşturulmasına izin vermedi”
Rıdda Yavuz 15 ağustos 1992’de Mardin’de katıldığı bir mitingde askerlerin kalabalığa ateş etmesi sonucu yaralı olarak 2 kişiyle birlikte gözaltına alındı. Ailenin hukuki girişimleri sonuçsuz kaldı, Yavuz ve beraberindeki iki kişiden bir daha haber alınamadı.
Ailesi 2009 yılında İHD Mardin şubesine başvurdu, avukat savcılık dosyasını inceledi. Ailenin suç duyurusu üzerine soruşturma açıldığı dönemin ilçe jandarma komutanı Musa Çitil’in yargılanmasına valiliğin izin vermemesi üzerine dosyanın 1995 yılında kapatıldığını öğrendi.
İHD’nin girişimleri sonucu Çitil 13 kişinin ölümünden sorumlu tutularak hakkında Mardin Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Mahkeme savcısı “Rıdda Yavuz ve iki kişinin kaybedilmesi şüphelinin görevinden kaynaklanmaktadır, soruşturma izni İçişleri Bakanlığı’na aittir” dedi ve dosyayı ayırdı. Adalet Bakanlığı Musa Çitil hakkında soruşturma izni vermedi ve davayı Mardin’den Çorum’a gönderdi.
İçişleri Bakanlığı, Çitil’in görevden alınmasını ve soruşturma izni verilmesini talep eden İHD Mardin Şubesi’nin dilekçesine cevap vermedi.
Yüksekdağ, hükümetin Musa Çitil’in daha önce tecavüzden, işkenceden sorumlu tutulduğu Türkiye’nin mahkum edilmesiyle sonuçlanmış iki AİHM kararını görmezden geldiğini söyledi. Musa Çitil ve tüm kayıpların faillerinin yargılanmasını istedi.
"Cumartesi Anneleri rolüne açılan soruşturmanın takipçisiyiz"
Hasan Ocak’ın ablası Maside Ocak Kars’ta “Cumartesi Anneleri” rolü oynadığı için hakkında soruşturma açılan ve ifade vermeye gittiği TEM şubesinde çırılçıplak soyunmaya zorlanan kadının yanında olduklarını belirtti, olayın peşinde olacaklarını söyleyerek sorumluların cezalandırılmasını istedi.
415. buluşmada Dargeçit kayıplarından Abdurrahman Coşkun’un yengesi Mukaddes Coşkun, 1980 kayıplarından Nurettin Yedigöl’ün kardeşi Muzaffer Yedigöl, 1995’te gözaltında kaybedilen Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç, 1980 kayıplarından Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren söz aldı.
Coşkun: Bizim kutlayacak günümüz yok
"Tüm kadınların dünya kadınlar günü kutlu olsun demek isterdim ama bizim kutlayacak günümüz yok. Abdurrahman’ın annesi Hediye Coşkun 1993’te devlet tarafından işkenceyle öldürülen eşini gördü. Onun bir kadınlar günü var mı ki? 1995 oğlu Abdurrahman’ı henüz lise bire giderken evinden gözaltına aldılar. 18 yıldır evladını arıyor, ne bayramı, ne kadınlar günü, ne düğünü var. Bizim kadınların güldüğünü görmüyorum.
Geçen sene 17 Mart’ta kemikleriniz şurada olabilir dediler, ellerimizle kazıp çıkardık. Bir senedir devlet bir kemiği test edemedi.
Nasıl kadınlar günü kutlayalım? Böyle bir ülkede kadınlar günü olmuyor. Doğuda kadınların güldüğünü ve onlara ait bir günün olduğunu görmedim. Devlet bunu sağlamıyor. Artık çözülsün, kimsenin çocukları ölmesin, bizim de güzel bir günümüz olsun.”
Yedigöl: Barış isteyen hükümet önce kendi geçmişiyle yüzleşir
"8 Mart’ı kutluyorum ancak Cumartesi Annelerinin gününü nasıl kutlayacağız. Ben annemin gününü kutlayamadım. 86 yaşında oğlunun mezarına kavuşmayı bekliyor, nasıl kadınlar günü kutlatabilirsin bu anneye? Bizim ne günümüz, ne bayramımız ne de düğünümüz var.
Kardeşim 33 yıldır kayıp, artık bulunacağına umudum kalmadı. 28 Şubat yanlarına kar mı kalsın diyenler 12 Eylül’ü yapanların yanına kar bıraktı.
Bizim kayıplarımız üzerinden siyaset yapıyorsunuz. Buna izin vermeyeceğiz.
İnşallah barış olur ama bu hükümetten çok da umudum yok. Çünkü barış isteyen hükümet önce kendi geçmişiyle yüzleşir."
Karakoç: Dünyada failler yargılanıyor burada özür dilenmiyor
"Cumartesi Anneleri’nin 8 Mart’ını kutluyorum ama bu buruk bir kutlama. Bulgaristan’da başbakan “bir ülkenin polisinin halkı dövmesinden utanç duyuyorum” diyerek istifa etti. Burada Başbakan devlet güçlerinin öldürdüğü 14 kişi için “kadın da çocuk da olsa devlet gereğini yapar” dedi. Roboski Katliamı sonrası en azından özür dilemesi gerekirken “tazminatsa tazminat” gibi şeyler söyledi. Açıklanan raporda kimse suçlu çıkartılmıyor. Kim yargılanacak? Hiç kimse.
İnsan biraz utanır. Aileleri kayıplarını değil kemiklerini isteyen hale getirmekten utanır.
Arjantin’de kayıpların sorumluları tek tek yargılandı. Burada katilleri yargılamıyor, kayıpları ortaya çıkarmıyor, Cemil Kırbayır’da olduğu gibi öldürüldüğünü kabul etse de nerede olduğunu açıklamıyor."
Eren: Fatma Şahin Cumartesi Anneleri’ne cevap vermeli
"Tarih boyunca kadınların hem bedenleri hem duyguları sömürüldü. Fabrikalarda sömürüldü, eşleri sömürdü, öldürdü, devlet ikinci sınıf vatandaş yerine koydu.
Devlet buradaki evlat sahibi olan annelerin evlat sevgisini ellerinden aldı. Kadın hakları gününde Evlatlarının canlı bedenlerinden vazgeçip kemiklerini sorar hale gelen kadınlar Cumartesi Anneleri oldu. Fatma Şahin’in Cumartesi Anneleri’ne cevap vermesi gerekiyor. Nasıl verecek?"
Sanatçılar da 415. buluşmadaydı
8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla sanatçılar da Cumartesi Anneleri/İnsanları’yladılar. Hüseyin Şenel ve Selah Özakın şiir okurken, Yaşar Kemal, Sırrı Süreyya Önder, Ertuğrul Kürkçü, Ece Temelkuran, Tarık Akan, Orhan Aydın, Mehmet Aksoy, Cezmi Ersöz ve Suavi’nin mesajlarını okundu. Ressam Gülbahar Bozkurt yaptığı tabloyu Cumartesi Anneleri’ne hediye etti. (BK/AS)