Rumların Tatavla Baklahorani Karnavalı bugün de devam ediyor. Dün Taksim'de değişik kostümlerle, büyük bir kalabalıkla müzik ve danslar eşliğinde eğlenen karnavalcılar bugün de Feriköy'de olacak.
19.00'da Feriköy Emekliler Evi'nin bahçesinde müzik eşliğinde kostümlü, maskeli bir yürüyüşle başlayacak olan karnaval, çeşitli sokak gösterileriyle semtin içinden geçerek Kurtuluş son durağa gelecek.
Eğlence, meydandaki Tatavla Restaurant'da devam edecek. Laterna ezgileriyle başlayacak programda Tatavla Keyfi, Laterna, Perapolis müzik grupları ve Fener Rum Lisesi Dans Grubu sahne alacak.
Tatavla Baklahorani nedir?
"Dünkü bahar güneşi karnaval eğlencelerine güç verdi. Akarca Yokuşu'ndan ve Kurtuluş Caddesi'nden binlerce insan Tatavla'ya aktı. Pangaltı Katolik Mezarlığı'ndan, Kurtuluş'taki Ayios Dimitrios Kilisesi'ne kadar, yol kalabalıktan geçilmiyordu.
Eğlencenin merkezi her zamanki gibi Ararat Gazinosu civarıydı. Kilisenin önündeki meydan, oynanan kasap havaları ile panayır yerine
dönerken; kilisenin duvarına dayanarak hatıra fotoğrafı çektirecek müşteri bekleyen seyyar fotoğrafçılar da iyi iş yaptılar."
8 Mart 1938/Apoveymatini gazetesinden
Rumların perhiz döneminin başlangıcına denk gelen ve İstanbullu Rumlar tarafından baharın gelişini de kutlamak için yapılan Baklahorani Karnavalı 1941'den beri yasaktı. Yasaktan beri olan ilk büyük eğlence dün Taksim'deydi.
Kökleri antik dönemlerin pagan geleneklerine dek uzanan Baklahorani Karnavalı yasağı 2010'da kalktı.
İstanbullu Rumların "Apokria" dedikleri üç haftalık dönem, takvim değişimlerine göre şubat sonu ya da mart başına denk geliyor. Karnaval eskiden Beyoğlu'nun büyük eğlencelerindendi.
Karnaval genellikle Kurtuluş, Galata ve Pera semtlerinde düzenlenirdi. Asıl merkez Kurtuluş (Tatavla) olduğundan karnaval ismini buradan aldı.
İstanbulluların "Baklahorani" günü de dedikleri bu günden sonra Rumlar, Paskalya Yortusu'na kadar perhize girer ve ibadet eder.
8 Mart 1938 tarihli Apoveymatini gazetesinde şöyle anlatılıyor:
"Rumların Apukuryası üç hafta sürüyor. Birinci haftasında 'Tirini' yani peynirliyi, ikinci haftasında 'Kreatini' yani etliyi geçtikten sonra 'İstiridye' panayırı olunca perhize giriyorlar; kırk gün sonra da büyük Paskalya..."
Birinci Dünya Savaşı'na kadar hızla süren karnaval savaş yıllarında duraksar. Mütareke ve İşgal dönemlerinde, (1918-1923) iyice tekrar hızlanıp en renkli zamanlarını yaşar. Cumhuriyet'ten sonra İstanbul Rumlarının bu sokak eğlenceleri pek de hoş karşılanmaz ve İkinci Dünya Savaşı yıllarına yasak gelir.
Önce hazırlan sonra eğlen
* Olmazsa olmazı maskedir. Bazı erkekler suratlarını una batırır, bazıları ise tamamen kömür karasına boyar.
* Rum gençlerinin bir kısmı Fustenella isimli geleneksel Rum kıyafeti giyer. Kadınlar kısa kollu, göğüs dekolteli, al, mavi ve yeşil fistanlar giyer. Bazı kadınlar ise tayyör, kısa kadife pantolon (şort), aynı kumaştan yapılmış sim veya sırma işlemeli denizci şapkaları takıp, siyah ipek çorap giyer. Yüzlerinde ise mutlaka kadife veya ipekten bir maske bulunur.
* Her mahalle seçilen konuya göre kıyafetler hazırlar.
* Bir mahalle Rum eşkiyası gibi giyinir, orijinal fustenella (evzon eteği) giyer, yatağan kuşanır. Önde klarnet ve lavta giderken çsamiko ve kleftiko gibi kırsal halk dansları oynanır.Bir başka mahalle Anadolulu hamallar gibi şalvar, potur ve sarıkla gezinir. Arka arkaya sıralanmış giden on kişi, karşılıklı olarak omuzlarında uzun, kalın bir sırık ve ona kalın zincirlerle asılmış tek bir yumurta taşır.
* Yükleri o kadar ağırdır ki on adım taşınır, terleyip mola verilir, mola sırasında davul zurna eşliğinde Anadolu şarkılarıyla halk oyunları oynanır. Bunlar heyamolacıları (hamalları) temsil eder.
* Doktor gibi giyinmiş kimileri yolun ortasında hamile kadınları doğurtur.
* Sokaklarda tabut içinde 'ölü' taşıyanlar, papazlar, dullar ve akrabalardan oluşan cenaze alayları gezinip ağıt yakar.
* Kıyafetlilere "Maskara Alayları" denilir. "Apurkaya Maskarası" deyimi ise İstanbul günlük yaşamında sıkça kullanılan bir deyimdir ve Tatavla Karnavalı'ndan doğmuştur. (IC)
*Bilgiler İstanbul Rum Cemaati sayfasından derlendi.